Raylı taşıt, metro ve tramvaylar için anahtar teslim sistemler ile sinyalizasyon ve tren denetim teknolojileri sağlayıcısı olarak 70 yılı aşkın müddettir Türkiye’de faaliyet gösteren Alstom, hafif raylı sistemlerde Türkiye’de mühendislik merkezi kurmaya hazırlanıyor. Alstom Türkiye Genel Müdürü Volkan Karakılınç, Alstom’un Türkiye’de yatırım yapma kararı ve planları çerçevesinde birinci adımı, tüm bölgeye hizmet verecek, sinyalizasyon alanında özelleşmiş ‘mühendislik merkezi’ ile atacaklarını söyledi. Türkiye’nin dijital ve entegre sistemler uzmanlığı için Afrika, Orta Doğu, Batı ve Orta Asya bölge merkezi olduğunu tabir eden Volkan Karakılınç, Alstom Türkiye’nin, bölge çapında proje idaresi, mühendislik, satın alma faaliyetlerini gerçekleştiren gruplara de konut sahipliği yaptığını anlattı.
Merkezi Fransa’da bulunan şirketin 70 ülkede faaliyet gösterdiğini hatırlatan Volkan Karakılınç, şirket olarak 250’den fazla saha projesi yürüttüklerini ve dünya genelinde 70 binden fazla çalışanları olduğunu söyledi. Şirkete ilişkin 9 bin 500’den fazla patent ve ticari kullanımda 150 bin araçları olduğuna dikkat çeken Karakılınç, Alstom’un, müşterilerine yakın olmak emeliyle dünyadaki operasyonlarını bölgeselleştirdiğini anlattı.
Karakılınç, “Alstom, müşterilerine yakın olmak gayesiyle 2012’de bölgesel sinyalizasyon ve sistem-altyapı faaliyet merkezini Türkiye’ye taşıdı. 2014 yılında İstanbul ofisi, sinyalizasyon ve sistem projeleri için bölgesel bir merkez haline geldi. Bölgesel merkezin faaliyetleri, Güney Afrika’dan Dubai’ye, Tanzanya’dan Suudi Arabistan’a kadar tüm bölgede teklif idaresi, proje idaresi, mühendislik, kaynak bulma, eğitim ve bakım hizmetleri üzere geniş bir alanı kapsıyor. Bu Türkiye’nin Alstom için global değerini de net olarak gösteriyor” diye konuştu.
“YENİLİKÇİ TAHLİLLERİMİZLE HALİÇ’İN ESTETİĞİNİ KORUDUK”
Alstom’un yenilikçi tahlilleriyle bölüme kıymet kattığını söz eden Karakılınç, Haliç’in kent estetiğini korumak emeliyle 14 istasyondan oluşan 10,1 km uzunluğundaki Eminönü-Alibeyköy tramvay sınırında bir unsur imza attıklarını ve tramvaya elektriği direklerden değil, raylardan verdiklerini söyledi.
İLK ELEKTRİKLİ LOKOMOTİFLE TÜRKİYE PAZARINA GİRDİ
Alstom’un 70 yıl evvel Türkiye’ye, TCDD’ye birinci elektrikli lokomotifi teslim ederek girdiğini hatırlatan Volkan Karakılınç, Türkiye’de gerçekleşmekte olan sinyalizasyon projelerinin birçoğunda Alstom imzası olduğunu, şu anda Türkiye’de faal olarak 12 proje yürüttüklerini belirterek, şunları söyledi:
“Şu anda İstanbul’da Üsküdar-Ümraniye-Çekmeköy, Kabataş-Mahmutbey-Mecidiyeköy, Dudullu-Bostancı ve Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli (ÇSS) için CBTC şoförsüz sinyalizasyon sistemi, Cityflo650 tasarımı, temini, montaj süpervizyonu ve test ve devreye alma işlerinin tamamı Alstom tarafından yapılıyor. İkitelli – Ataköy çizgisinin sinyalizasyon sistemi, Cityflo350 tasarımı, temini, montaj süpervizyonu ve test ve devreye alma işlerini de biz yürütüyoruz. Ayrıyeten Ümraniye- Ataşehir – Göztepe sınırının sinyalizasyon kurulumunu, Kirazlı – Bakırköy çizgisi ve Başakşehir – Kayaşehir sınırının sinyalizasyon sistemi ve Cityflo350 konseyimi da tarafımızdan yapılıyor. Eminönü-Alibeyköy Tramvay sınırına APS sisteminin temini, Bağcılar-Kabataş Tramvay sınırı 37 tramvay aracına garanti sonra hizmetlerimizi sunuyoruz.”
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VAZGEÇİLMEZ DEĞERİMİZDİR”
Şirketin ulaşım kesiminin geleceği için sürdürülebilir temeller sağlayan mobilite tahlilleri geliştirdiğini ve sunduğunu vurgulayan Volkan Karakılınç, sürdürülebilirlik konusunun şirketin vazgeçilmez kıymetleri ortasında yer aldığını söyledi. Volkan Karakılınç, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Toplumları düşük karbonlu bir geleceğe taşıyan Alstom, Paris Muahedesine taraf olan ülkemizde de yenilikçi, akıllı ve çevreci mobilite tahlillerine geçişin sağlanması için geniş eser yelpazesine ve işletme deneyimiyle hareket ediyor. Alstom, kesimde yüksek süratli trenler, metrolar, monoraylar ve tramvaylardan anahtar teslim sistemler, servis hizmetleri, altyapı, sinyalizasyon ve dijital mobiliteye kadar geniş portföyde yer alan eser ve hizmetlerini çeşitli alanlarda faaliyet gösteren müşterilerine sunuyor. Dünya çapında ticari işletmede olan 150 bin demiryolu aracı Alstom’un proje idaresi, inovasyon, tasarım ve teknolojide kanıtlanmış uzmanlığını da net olarak gösteriyor. Sürdürülebilirlik konusunda değerli yatırımları olan Alstom hidrojen yakıt hücresinden güç alan ve dünyada işletmede olan birinci yolcu treni iLint ile Almanya Sürdürülebilir Tasarım Ödülü’nü almaya hak kazandı. Şirketimizin 2021 yılında üst üste 11. defa Dünya ve Avrupa Dow Jones Sürdürülebilirlik Endekslerinde yer alması da bizim için farklı bir gurur kaynağı oluşturuyor.”