Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine dönük operasyon mümkünlüğünün azaldığına ait dikkat çeken bir tahlile yer verildi.
Financial Times‘ın haberine nazaran, Batılı diplomatlar Türkiye’nin yakın vakitte Suriye’nin kuzeyine yeni bir operasyon düzenleyeceğine dair çok az işaret olduğunu belirtti; Rusya, İran ve ABD’nin kelam konusu operasyona karşı çıkan açıklamalarda bulunmasının da bunda hissesi olduğuna işaret etti. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki üç bölgeyi denetim ettiği belirtilirken muhtemel bir operasyonla bu bölgelerin de “tehlikeye girebileceği”ne dikkat çekildi.
‘TÜRKİYE, 50 BİNDEN FAZLA SURİYELİ SAVAŞÇI EĞİTİYOR’
Haberde, Türkiye’nin Suriye sonundaki varlığı “Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden bu yana bir Arap devletindeki en büyük Türk ayak izi” olarak tanımlanırken, “Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sonda denetim edilen bölgeleri genişletmek istemesiyle ‘ayak izi’nin daha da büyüyebileceği yorumu yapıldı.
Gazeteye konuşan Türkiye’den gümrük yetkilisi, her gün Öncüpınar hudut kapısından 300 Türkiyeli personel, yaklaşık 200 kamyon aracının geçtiğini tabir ederek yaklaşık üç yerleşim bölgesinde de 2 milyon Suriyelinin bulunduğuna dikkat çekti. Kilis’e geri dönen görevlililerin ortasında Spor Bakanlığı çalışanlarının da bulunduğunu belirtti.
Haberde, Türkiye’nin nezareti altındaki üç bölgede Suriyeli çocukların okullarda ikinci lisan olarak Türkçe öğrendiği, Türkiye’den elektrik tedariği yapıldığı ve hastanelerinin inşa edildiği, para ünitesi olarak Türk lirasının kullanıldığı, Türkiye’nin devlet posta servisi PTT’den Suriyeli emekçilerin maaşlarının ödendiği üzere bir dizi izlenime de yer verildi, “Türkiye 50 binden fazla Suriyeli isyancı savaşçıyı eğitiyor, maaşlarını ödüyor” tabirleri kullanıldı.
‘OPERASYON MÜMKÜNLÜĞÜ GEÇEN AY DAHA YÜKSEKTİ’
Türkiye takviyeli Suriye Ulusal Ordusu yetkilisi Mahmud Alito ise Türkiye’nin bölgeye yeni bir operasyon mümkünlüğünün geçen ay daha yüksek olduğunu söyledi. “Türkiye bizim için tek baht oldu” diyen Suriyeli muhalif, Ankara’nın Şam’la yine alaka kurması halinde de Suriye Devlet Lideri Beşar Esad’a karşı “mücadeleye devam edeceklerini” tabir etti.
Türkiye dayanaklı kümelerin denetim ettiği Azez bölgesinde yaşayan 26 yaşındaki Esma ise Türkiye’nin lokal idareler üzerindeki denetimin giderek arttığını fakat öbür bölgelere nazaran daha inançta olduğunu söyledi. “Türkiye’nin kendi çıkarları için burada olduğunu birden fazla insan biliyor. Fakat Türkiye bizim için tek seçenek, geri çekilirlerse Rusya ve Esad gelir” dedi.
‘GÖZLER TEL RIFAT VE MÜNBİÇ’TE’
SETA analisti Murat Yeşiltaş ise Türkiye’nin Suriye bölgelerindeki varlığının yaklaşık 2 milyar dolarlık maliyet yarattığını, denetim edilen bölgelerde ise 4-5 bin asker bulundurduğunu söyledi. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde “Kürt devleti” kurulması kaygısının Suriye’nin toprak bütünlüğünü riske attığına dikkat çeken Yeşiltaş, Tel Rıfat ve Münbiç’i denetim etmenin birebir vakitte Türkiye’nin ekonomik amaçlarını destekleyeceğini de tabir etti.
Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) bağlı kümelerin ABD takviyesi ve yaklaşık 800 ABD askeriyle birlikte ülkenin yaklaşık beşte birini denetim ettiği de vurgulanan haberde, “Suriyeliler için müthiş olan, Esad’ın siyasi uzlaşmayı desteklememesi ve yabancı güçlerin ülkede kalmaya devam etmesiyle mevcut bölünme devam edecek” tahliline yer verildi.
‘RUSYA VE ABD’NİN ÇEKİLME MÜMKÜNLÜĞÜ DÜŞÜK’
ABD’nin eski Ankara büyükelçisi ve eski Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey James Jeffrey ise Rusya’nın Ukrayna savaşı sürerken Suriye’ye yönelik planlamalarında radikal bir değişiklik olmadığına dikkat çekti.
Jeffrey, Esad idaresine takviye veren Rus birliklerinin 2 ila 5 bin ortasında olduğunun varsayım edildiğini belirterek “Rusya’nın Suriye’den geri çekilme mümkünlüğü görmediğini” tabir etti, ABD’nin de bölgede varlık göstermeye devam etmeye kararlı göründüğünü söyledi. Abdulgani Şobak isimli bir Suriyeli ise, “Artık Suriyelilerin değil ABD’nin kelam hakkı var, Rusya, İran ve Türkiye’nin var” dedi. (DIŞ HABERLER)