Op.Dr.Hasan Çağlar Gürol- Yapılan çalışmalarda ülkemizde yaklaşık 1.5 milyon kişinin fibromiyaljiden muzdarip olduğu hesap ediliyor. Bayanlarda, erkeklere kıyasla yedi kat daha fazla görülüyor.
Genellikle bir bütün olarak ele alınmadığından; uyku bozukluklarımız için öbür, ağrılar için öteki, ruhsal tesirler için diğer, kronik yorgunluklar için diğer kaynaklarda şifa arıyoruz ve kısmi rahatlamalar olsa da,olay temelde büyüyerek devam ediyor. Halbuki ki hepsi bütünün kesimleridir. Ruh, vücut ve zihin. Bütün, modüllere ayrılarak gerçek manada tedavi edilemez.
Peki fibromiyaljiyi tanımamızı sağlayacak özel bir laboratuvar testi var mı? Ne yazık ki yok. O kadar çok şikayete karşın, tüm testlerin olağan çıktığını sıkça görüyoruz ya da husus ile alakasız bir iki bedelin küçük oynamalarının bütün bu şikayetlerle ilişkilendirildiği de oluyor; “Kolesterolün azıcık çıkmış” üzere… Bu duruma hastalarımız da şaşırıyor ve güya hasta değil de abartıyor üzere bir duruma düşüyorlar. Halbuki fibromiyalji sendromu, kas ve iskelet sistemi ağrılarından kronik yorgunluğa, uyku bozukluğundan konsantrasyon bozukluğuna, sabah tutukluğundan huzursuz bacağa ve bilhassa de mide-bağırsak ile ilgili pek çok semptomla hastanın hayat kalitesini yerlerde süründürüyor.
Sebebi nedir?
Tıbben açıklarsak, oksidatif gerilim, mitokondriyal disfonksiyon ve kronik inflamasyon burada baş sorumlular. Oksidatif gerilime neden olan unsurların kas lifleri ortasındaki bağ dokuda yüksek düzeyde saptandığı çalışmalar bunun ispatı. Ayrıyeten otonom hudut sistemimizin bu hastalıkta istikrarsızlaştığı, seratonin, melatonin, triptofan düzeylerinin düştüğü de gösterilmiştir. Kaslarda mikrosirkülasyonun bozulduğu ve kaslara giden kan akımının azaldığı da ispat edilmiş başka bir husustur.
Fibromiyaljide sorunun köklerinden tahminen de en değerlisi bağırsak bozukluklarıdır. Münasebetiyle bağırsak geçirgenliğini, otoimmüniteyi düzelten bir beslenme tedavinin birinci adımı olmalıdır. Beslenmeden sonra, her kronik rahatsızlığın altında yatan bir başka sebep de bilinçaltımızdaki blokajlardır. Fibromiyalji kıssalarında de yeniden çocukluk çağında ya da sonraki yaşlarda ortaya çıkan ruhsal travmalar kıymetli yer işgal etmektedir. Tahminen de fibromiyalji için ruhumuzun yıllardır biriktirdiği gerilim, telaş, endişe yığınının artık taşmasıdır da diyebiliriz.
Bu kadar çok istikametli hastalığa elbette çok istikametli yaklaşarak kalıcı ve derin sonuçlar almak mümkün olabilir. Ben yıllardır bu hastalıktan muzdarip bir hasta ile karşılaşınca; birinci başlangıç noktam gerçek beslenme, yanlışsız antrenman ve gerçek uyku üzere ömür stili değişiklikleridir. Bağırsak geçirgenlikleri, floraları dengelenen, beden sirkülasyonu düzelmiş bireylerin güzelleşmesi elbet daha kolaydır. Bu zahmetli, tıpkı vakitte keyifli bir süreçtir ve birtakım takviyeler gerektirir.
Tedavi yöntemleri
Benim bu süreçte birinci dayanağım akupunkturdur. Akupunktur, plazma endorfin, enkefalin ve serotonin seviyelerini artırarak analjezik, sedatif ve immun sistemi istikrarlar, böylelikle fibromiyalji hastasının hem ağrıları, hem uyku kalitesi, hem kronik yorgunluğu, hem de ruh hali üzerinde manalı düzelme sağlar.
İkinci tedavi dayanağım nöralterapidir. Fibromiyaljide otonom hudut sistemi istikrarının bozulduğundan bahsetmiştim; işte bunun bana nazaran bir numaralı tedavisi nöralterapidir. Hücrelerin bozuk elektriksel potenslerini istikrarlar, kanlanmayı artırır, toksin atılımını sağlar.
Üçüncü tedavi dayanağım ozon terapidir. Doku ve hücrelerin oksijenleşmesini artırır. Alyuvarların elastikiyetini artırarak kılcal damarlardan geçişini hızlandırarak oksijen eksikliğini giderir. Bağışıklık sistemini güçlendirir, böylelikle enfeksiyonlara ve kansere karşı direncimiz artar. Ozon tedavisi karaciğer detoksifikasyon kapasitesini artırır, böbrek süzme kapasitesini ve cildin toksin atıcı özelliğini de artırarak, bedenimizde biriken kimyasal unsurların (kurşun, cıva, ağır metal, tarım ilaçları, ilaç artıkları, böcek öldürücüler) atılımını artırır. Bedenimizdeki doğal ağrı kesicilerin açığa çıkmasını sağlayarak, ağrılardan kurtulmamızı sağlar.
Dördüncü ve beşinci tedavi formüllerimiz; biorezonans ve onun da üstü homeopati tedavilerimiz. Basitçe bu iki metot; hücrelerimize format atıp, yazılımlarımızı özgün haline döndürmeye faydalar. Homeopati ile ruh ve vücut, en derinden istikrar bulur. Ayrıntılı bilgi için toplumsal medya hesaplarımdan ya da 0532 725 54 54 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere. Sevgi, sıhhat ve huzurla kalın.