Kulüpten yapılan açıklamada şu sözler kullanıldı:
“TFF Lider Adayı Sayın Mehmet Büyükekşi’nin, lider seçilmiş üzere bir eda ile yaptığı basın açıklamasına istinaden; Öncelikle net ve sarih bir biçimde bilinmesini isteriz ki kulübümüzün Türk Futbolunda hain FETÖ mevcudiyetine karşı göstermiş olduğu hassasiyet tüm ülkemizin malumudur. Çünkü, Kulübümüz, 3 Temmuz 2011’de hain FETÖ’nün saldırısına uğramış, hem sportif hem de mali açından telafisi mümkün olmayan ziyanlara uğramıştır. Bu örgütün tüm şiddetli ataklarına karşın verdiği asil gayret ile Kulübümüz hem tarihe geçmiş hem de devletimizin takdirlerine layık olmuştur. Hal bu türlü iken bizim sıkıntımız şahıslarla değil, büsbütün ilkesel bazda ve geçmişte yaşananlardan edindiğimiz deneyimlerden kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda Türk futbolunda adil rekabet ismine risk teşkil edebilecek konularda geçmişte olduğu üzere bugün de sessiz kalmamız beklenmemelidir.
Bu inanç ve anlayışla şu soruları kamuoyunun dikkatine getirmek isteriz:
1- Kamunun rastgele bir konumuna vazife ataması yapılırken ilgili kişi ve aile mensupları dahil olmak üzere son derece ayrıntılı bir geçmiş taraması yapılmaktadır. Kelam konusu Türk futbolu olduğunda bu istikamette bir hassasiyetin gösterilmemesi makul müdür?
2- FETÖ’den yargılanma süreci devam eden bir şahsın yakın bir aile ferdinin TFF Lideri olmasının yaratacağı soru işaretleri, göz gerisi edilebilecek bir öge mudur?
3- Hal böyleyken TFF Başkanlığı misyonuna seçilmeniz halinde bu konunun suistimal edilerek size karşı kullanılması durumunda adil, şeffaf ve her kulübe eşit uzaklıkta durma prensiplerini uygulamanız risk altında olmayacak mıdır?
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak büsbütün inanç erozyonu yaşanmış olan futbol ikliminde adil rekabet kurallarını olumsuz etkileyecek en ufak bir tartışmalı ortama tahammülümüzün olmadığını vurgulamak isteriz.
Son olarak bugünkü açıklamasının bir kısmında ‘TFF’ye baskı kurmak, kulüp stratejinizin bir modülü olabilir’ diyen Sayın Mehmet Büyükekşi’ye; Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Türk futbolu ve TFF odağındaki yaklaşımımızın; “hiçbir koşul altında kimseye ve hiçbir kulübe ayrıcalık gösterilmemesi, her kulübe eşit aralıkta durulması” olduğunu, kısa bir medya taraması ile görebileceğini vurgulamak isteriz. Şayet bu açıklamamıza cevap verilecek ise bunun üstte sorduğumuz sorulara da yanıt olacak nitelikte bir açıklama olmasını değerle rica ederiz.”