Fenerbahçe, döneme dünya yıldızı futbolcularla değil, yıldız bir teknik yönetici transferiyle başladı. Portekiz ve Brezilya’da büyük muvaffakiyetler elde eden tecrübeli hoca Jorge Jesus’a Samandıra’nın anahtarı teslim edildi.
15 Haziran’da ekibin başında antrenmana çıkan Jesus, tek tek seçtiği 12 transferle yepisyeni bir takım oluşturdu. Lige fırtına üzere başlayan Jesus’un Fenerbahçesi 11 maçta 34 gol ve 26 puanla tepede yer alıyor. Ayrıyeten UEFA Avrupa Ligi’nde de 5 maçın sonunda 11 gol ve 11 puanla liderliğini sürdürüyor.
Sahada muvaffakiyet geldikçe Jesus’un topluluk içindeki tartısı da çok süratli bir halde düzey atladı. Yanılgılı goller yediği gerekçesiyle taraftarlar tarafından ıslıklanan kaleci Altay’ı savunurken ‘Bunu kendime yapılmış sayarım, bu türlü bir yerde bulunmak istemem’ diye ultimatom veren Portekizli teknik yönetici, konvansiyonel irtibat metotlarının dışına çıkan bir portre çiziyor.
Peki, Jorge Jesus’u başka teknik adamlardan ayıran özellikleri neler? Teknik yönetici gözüyle 12 haftalık süreçte neyi farklı yaptı?
Daha evvel Üstün Lig’de misyon alan dört teknik adamla konuştuk.
‘BURADA STAR YALNIZCA JESUS’
Teknik yönetici İrfan Buz, Jorge Jesus’un hem Türkiye’deki futbol ortamına hem de Fenerbahçe’ye çok uygun bir karakter olduğunun altını çizdi. Buz, şu bilgileri paylaştı:
“Jesus, his yoğunluğu yüksek ve hareketli biri… Jurgen Klopp üzere taraftarıyla bütünleşmeyi seviyor. Birebir formda futbolcularıyla da olağanüstü bir sinerji yakaladı. Tüm bunlar son periyotta hem Fenerbahçe taraftarının hem de topluluğun özlediği şeylerdi. Tahminen İsmail Kartal da geçen yıl ligin sonlarına gerçek bu kenetlenmeyi başarmıştı lakin Fenerbahçe’de tam manasıyla Jesus üzere bir öndere gereksinim vardı. Hatta Ali Koç’un bu türlü bir teknik adama muhtaçlığı vardı. Özetle şu an Fenerbahçe büsbütün bir teknik yönetici grubu. Burada star yalnızca Jesus…”
Jesus’un taktiksel olarak da çok güzel bir kadro izlettirdiğini vurgulayan Buz, “Sezon sonunda Fenerbahçe’nin en çok gol atan ve ofansif oyun anlayışına karşın en az gol yiyen kadro olacağını düşünüyorum” dedi. Buz şöyle devam etti:
“Jesus baskıyı kusursuz yapan bir futbol oynatıyor. Ekip savunmasını ileride kuruyor. Bu anlayış kimi riskleri barındırsa da üçüncü bölgede kaptırılan toplarda rakibin atağa çıktığı anları çok yeterli kesip kusursuza yakın bir ofsayt taktiği yaptırıyor. Ancak başlarda bu oyun anlayışında kasvetler yaşadı. Aslında ortada bir geriye topu kaçırıyorlar lakin genel manada baktığınız vakit oyununu grubuna çok âlâ öğretti.”
‘TAKIM İÇİNDE FORMA ADALETİNİ ÇOK DÜZGÜN SAĞLADI’
Jesus’un geçmişte çok şey başardığını ve referansının sağlam olduğunu söyleyen teknik adam Cihat Arslan, “Tüm bunlar hem futbolcuların hem de kamuoyunun gözünde büyük bir inanç oluşturur. Bu nedenle Jesus her şeye 1-0 önde başlamış oldu. En büyük farkı ise ekip içinde adaleti çok âlâ dağıtması” dedi ve ekledi:
“Kim formdaysa formayı ona veriyor. Örneğin bir orta Miguel Crespo ve Miha Zajc’tan vazgeçmiş üzere görünüyordu ancak en büyük farkı burada yaptı. Herkesi kadroda hazır tutmayı başardı. Bunu yapmak çok kolay değildir. Sonuçta egoları da direktörüz gerekiyor. Bu noktada liderliğini göstermiş oldu.”
‘FUTBOLCULAR, ‘HOCAMIZ BİR SORUN OLURSA ÇÖZER’ DİYE BAKIYOR’
Jesus’un “çözüm odaklı” olduğunu söz eden Arslan, “Futbol ekibi hoca için problemleri çözüyor mu, çözemiyor mu? diye bakar. Şu an Fenerbahçeli futbolcular sıkıntı duruma düşürsek “Bizim hocamız devreye girer, kesinlikle çözer” diye düşünüyor. Bunu çok net görüyoruz. Jesus bu doğrultuda farkını ortaya çok önemli bir formda koydu. Ayrıyeten taraftarın da itimadını kazandı. Dönem sonu şampiyon olur yahut olmaz ancak Fenerbahçe için çok yanlışsız bir tercih” tabirlerini paylaştı.
Ayrıca Cihat Arslan Fenerbahçe’nin bulduğu konumları gole çevirme yüzdesinin çok yüksek olduğunu söz ederken en değerli katkıyı ise kulübeden aldığını vurguladı. Arslan şu halde ayrıntılandırdı:
“Bir grupta sonradan giren oyuncular bazen vites düşürür. O nedenle her maç yedek kulübesinden istenileni alamayabilirsiniz. Lakin Fenerbahçe’de bu durum tam karşıtı. Sonradan giren oyuncularla vites yükseliyor. Bu da Jesus’un oyunu ne kadar yeterli okuduğunu gösteriyor. Bir de elinde ziyadesiyle kaliteli yerli oyuncu var. İrfan Can Kahveci, Serdar Aziz, Altay Bayındır, Mert Hakan Yandaş, Arda Güler, Serdar Dursun, İsmail Yüksek, Emre Mor… Özetle Galatasaray’da Okan Buruk’un zorlandığı yerde Jesus zorlanmıyor. Bunu da idarenin başarısı olarak söylemek gerek.”
‘KADROSUNU ÇOK GÜZEL YÖNETİYOR’
Teknik yönetici Mehmet Altıparmak da oyuncu kalitesine dikkat çekerek “Jesus geldikten sonra tam yetkili oldu. Elindeki takım kalitesi çok farklı. Her mevkide 2-3 tane oyuncusunun olması Jesus’un elini güçlendiriyor” dedi. Altıparmak şunların altını çizdi:
“Dinamo Kiev maçından sonraki süreçte daima daha uyguna giden bir takım ve oyun gördük. Jesus, ön tarafta baskılı olup rakibin yanlışlarını kollayan bir oyun sistemiyle oynamaya çalışıyor. Tabi bunun riskleri de var. Şu anda tahminen rakipler bu risk olayını çözemediler ancak kesinlikle bunu çözecek kadrolar olacak. Ama oynayan 11’inin dışında oynamayan ve tahminen de oynasa bu ligde birinci ikinin içinde olacak bir takımının olduğunu da unutmamak gerek. Bu noktada Jesus’un yaptığı en kıymetli şey takımını çok düzgün yönetiyor ve yönlendiriyor olması.”
Fenerbahçe’deki en büyük tehlikenin ‘kötü gidişat olduğu vakit ne olacak? sorusunun karşılığında bâtın olduğunu söyleyen Altıparmak “Bunu o vakit göreceğiz lakin şu an her şey yeterli gidiyor. Şampiyonluğun en büyük adayı Fenerbahçe. Fevkalade iştahlılar ve taraftarın gücünü çok düzgün kullanıyorlar” dedi.
‘SÜPER LİG’İ HAKİKAT TAHLİL ETMİŞ’
Teknik Yönetici Mustafa Kolcu ise “Jesus ülkemize geldiğinde Harika Lig’i gerçek tahlil etmiş. Buna nazaran de oyun ideolojisi ve ekip kurgusu üzerinde önemli ağırlaşmış ve dersine güzel çalışmış” dedi ve ayrıntılandırdı:
— Sistem içerisinde oyuncunun kıymetli olduğunu çok net bir halde oynadığı oyunlarla bize her maçta kanıtlıyor. Fakat burada büyük avantaj şu, kadronun yapılanmasında büsbütün sorumluluk alarak kendi tanıdığı ve bildiği oyuncuları tercih etmesi. Yarar sağlayacağı oyuncuları hakikat biçimde bulmuş. Bu nedenle çok güçlü oyunlar oynuyor.
— Fenerbahçe’yi üç defa canlı seyretme fırsatı buldum. Her mevkide oyuncuların istediği opsiyonları çok net bir formda oyuncusuna pratikte, idmanda ve görselde çok gerçek aktarmış. Oyuncu da bunu hakikat bir halde almış. Sistem içerisinde bunu yapamayan oyuncu çok fazla talih bulamıyor. Lakin görüyoruz ki geniş bir takımı var. Beş tane oyuncu da oynamasa onun yerine oynayan oyuncular tıpkı coşku ve sistemle oynayabiliyor.
‘SAHA KENARINDA OYUNCU KADAR EFOR SARF EDEN YAPISI VAR’
Jorge Jesus’un saha kenarında en az oyuncu kadar efor sarf eden bir yapısı olduğuna da vurgu yapan Kolcu, “Sisteminde vazgeçilmez oyuncu yoktur anlayışını oyuncusuna çok uygun aktarmış. O nedenle yetenekli oyunculardan İrfan Can Kahveci bile top rakipteyken koşu aralığını, yüksek şiddetli baskılarını, temaslı oyunlarını hakikat bir halde alana yansıtıyor. Makûs oynadığı maçlarda bile 7-8 tane gol konumuna giren bir Fenerbahçe var. Bu gruba karşı tesirli olmak için en az onlar kadar tepki göstermek gerekiyor. Jesus nitekim büyüklüğünü gösteriyor” dedi.
Fotoğraflar: DHA