2023’te yapılacak seçimler için zaman daralırken, muhalefette kimin aday gösterileceği belirsizliğini koruyor.
Adaylığa en yakın isimler olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş’ın adı geçse de, Abdullah Gül sesleri de yükseliyor.
Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili konuşmayan Gül’ün bu göreve talip olduğu bilinirken, yakın çevresinden bu yönde açıklamalar geliyor.
Kendisine en yakın gazeteci adaylık için işaret etti
Gül’ün yakınındaki isimlerden Fehmi Koru kendi sitesinde yayınladığı bir yazıda “Cumhurbaşkanı adayı olmasından en fazla çekinilen kişi Abdullah Gül…” ifadelerini kullandı.
Koru, “Yüzde 20’ye yakın” dediği kararsız seçmeni etkilemek için Erdoğan’la benzer özelliklere sahip Gül gibi birinin aday görünmesinin doğru bir tercih olacağını söyledi.
Koru, yazısında konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi:
“Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde yaşananları düşünün: Meral Akşener, seçilemeyeceği ayan beyan ortadayken, ‘‘Ben adayım’’ diye ısrarcı olmuş, Gül’ün yine de milletin karşısına aday olarak çıkabileceği fark edilince, ofisine kendisine aday olmaması telkininde bulunmak üzere iki kişi gönderilmişti.
“2018’de adaylığından çekinilen isim Gül’dü”
O zaman da, 2018 seçimi öncesinde, adaylığından çekinilen isim oydu.
Sonucu biliyoruz: İktidarın cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan, karşısına çıkarılan muhalefet adaylarını hayli geride bırakıp birinci turda seçilebildi. Acaba şimdi de onun aday olabileceği korkusu birilerini rahatsız mı ediyor da durup dururken ismi yalan-yanlış iddialarla gündeme taşınıyor?
“Abdullah Gül’ü veya Gül gibi birini aday olmaya ikna etmek zorundalar”
En çok güldüğüm yorum, iktidarın yandan çarklı teknesinde yayınlanan bir yazıda, Gül’ün adaylığının mevcut cumhurbaşkanından herhangi bir farkı bulunmadığı gerekçesiyle düşünülmeyeceğinin ileri sürülmesiydi. Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül benzer özelliklere sahip kişiliklermiş ve muhalefet Erdoğan’ın karşısına neden Gül’ü aday olarak çıkarsınmış…
Gülüşümün sebebi var: Muhalefeti oluşturan liderler, önümüzdeki seçimden kendi adaylarının cumhurbaşkanı olarak çıkmasını gerçekten istiyorlarsa, tam da bu yüzden Abdullah Gül’ü veya Gül gibi birini aday olmaya ikna etmek zorundalar.
Kamuoyu yoklamaları, partisinin oyları bayağı düşmüş göründüğü halde, Tayyip Erdoğan’ın şahsının seçimde her şeye rağmen en az yüzde 40 kadar oyu olabileceğini gösteriyor. Hala varlığını sürdüren yüzde 20 kadar da ‘kararsız seçmen’ var ve onlar da karar vermek için Millet İttifakı’nın adayının açıklanmasını bekliyorlar.
“Toplumun geniş kesiminin hoşuna giden birinin cumhurbaşkanı adayı olması gerekir”
Rakibi adaya bakıp Tayyip Erdoğan’dan yana oy kullanabilir kararsız görünen seçmenlerden en az yarısı ve muhalefet ‘‘Adam seçildi’’ cümlesinde ifadesini bulmuş hayal kırıklığını bir kez daha yaşayabilir… Muhalefetin, iktidar adayının karşısına, onun tam tersi birini değil, en önemli konularda farklılıkları bulunsa bile temelde onun toplumun geniş bir kesiminin hoşuna giden özelliklerine ondan daha fazla sahip birini cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarması gerekir.
Dostlarımın zihnimi karıştıran sorularının peşinde düşüncelere dalmışken, benim de aklıma bir soru geldi: Kendisinin aday gösterilmesinden bu denli korkan ve belki olabilir diye uykuları kaçan iki tarafın medyasından isimler, Abdullah Gül’ün aday olmak gibi bir niyet taşıdığına nasıl emin olabiliyorlar?
“Abdullah Gül’ü adaylığa ikna etmekte liderler zorlanabilirler”
Eğer sonunda onun gibi birini bulamaz ve kendi içlerinden çıkarmayı düşünebileceklerinin seçilecek oyu alamama riski taşıdığını görürlerse, Abdullah Gül’ü adaylığa ikna etmekte liderler zorlanabilirler. Benim görebildiğim kadarıyla ikna için bayağı çaba göstermeleri gerekebilir.
Kişisel meşguliyetlerim yüzünden kendisiyle epeydir görüşemedim, ama son görüştüğümde bu konuda bana hiç hevesli görünmemişti de…”