İstanbul’un Eyüpsultan ilçesine bağlı Çırçır Mahallesi’nde inşaat-emlak bürosu işleten Serdar Karakoç (39), iş yerinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 6 Ocak 2022 tarihindeki cinayetle ilgili hemen soruşturma başlattı.
Saldırgan kameralardan kapandı
Güvenlik kamera görüntülerini izleyen ekipler, saldırıdan hemen önce bir kişinin içeri girdiğini ve cinayeti işledikten sonra hızlıca kaçtığını belirledi.
Zanlının eşkalini belirleyen ekipler, aramaya başladı.
Kavga seslerinin ardından telefon kapandı
Diğer taraftan polise ifade veren Serdar Karakoç’un eşi Gülten Karakoç, saat 22.00 sıralarında eşiyle telefonda konuştuğunu, birden kavga sesleri geldiğini ve telefonun kapandığını söyledi.
Çalışmaların devamında polis ekipleri, saldırganın Batuhan Demirbağ olduğunu belirledi.
Tutuklandı
Operasyon düzenleyen ekipler, Batuhan D. ile birlikte azmettirici olabileceği düşünülen M.T.D. ve Ş.D. isimli kadınları gözaltına aldı.
İfadeleri ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan Batuhan Demirbağ tutuklanarak cezaevine gönderildi, M.T.D. ve Ş.D. savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı.
İlk duruşma
Bugün o cinayet davasının ilk duruşması İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Biri tutuklu 2 sanığın yargılandığı davada, duruşmaya tutuklu sanık Batuhan Demirbağ getirilirken tutuksuz sanıklar Kadir Çevik ve Ömer Faruk Boz’da katıldı.
Maktul Serdar Karakoç’un eşi Gülten Karakoç, annesi Hazal Karakoç ve babası Zülfi Karakoç ile taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
“Kardeşim Melike’den uzak durmasını söylemek için gittim”
Tutuklu sanık Batuhan Demirbağ suçlamayı kabul ettiğini söyleyerek, “Maktul ile konuşmak için gitmiştim, öldürme amacıyla gitmedim. Kardeşim Melike’den uzak durmasını söylemek için gittim. Tartışma sonrası kavga etmeye başladık. Elini silahına doğru attığını düşünerek korktuğum için bacağına doğru ateş ettim. Silahım tutukluk yaptı, onunla uğraşırken Serdar çekmeceden silahını alıp bana doğrulttu. Elimle silahın namlusundan çekerken ateş aldı ve elimden vuruldum.
“Boğuşma esnasında silah ateş aldı”
Yerde boğuşmaya başladık, kolumla başını sıkıştırdım. Diğer elimde silah vardı boğuşma esnasında silah ateş aldı. Maktul vurulunca ben de olay yerinde kaçarak uzaklaştım. İş arkadaşıma beni söylediğim yerden almasını söyledim, beni bir eve bıraktılar. Sonrasında kardeşimi özlediğim için eve gittim ve orada polis ekipleri beni yakaladı. Olayın şokunda olduğum için ilk başta polise gidemedim.” dedi.
Tutuksuz sanıklar olayla ilgileri olmadığını, sanık Batuhan’ın böyle bir olay gerçekleştireceğinden bilgileri olmadıklarını söyleyerek beraatlerini talep ettiler.
“Kardeşiyle eşimi kasten öldürdüklerini düşünüyorum”
Maktulün eşi Gülten Karakoç, 14 yıldır evli olduklarını belirterek “Boşanma aşamasında değildik. Eşimle aramızın bozuk olduğu iddiaları doğru değildir. Melike’yi de 3 aydır tanırız. Taciz olayı varsa neden bana söylemedi, neden taciz edildiği yere tekrar geldi? Yeni eve geçtiğimizde temizlikçiye yardım amaçlı Melike’yi işe aldık. Olay günü işe hasta olduğunu söyleyerek gelmedi. Kardeşiyle eşimi kasten öldürdüklerini düşünüyorum. Sanıktan şikayetçiyim, en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum.” şeklinde konuştu.
Maktulün anne ve babası da sanıktan şikayetçi olduklarını söyleyerek cezalandırılmasını istedi.
“Maktulün hal ve hareketlerinden hoşlanmasam da…”
Tanık olarak dinlenen Melike Demirbağ, “Sanık üvey ağabeyim olur. Maktulün iş yerine annem temizliğe gitmişti. Orada anneme 18-20 yaşlarında bir eleman arandığını söylemiş. Annemde benim iş aradığımı bildiği için bana söyledi. Akşam ofisine görüşmeye gittik ve anlaştığımız için ertesi gün işe başladım. Görüşmede maktulün hal ve hareketlerinden hoşlanmasam da işe ihtiyacım olduğu için kabul etmek zorunda kaldım. İş yerinde çalışırken bir gün yanıma gelip elini omzuma koyarak ‘canım, cicim’ gibi kelimeler kurdu.
“Geceleri telefonla arayarak taciz etmeye devam etti”
Bu durumdan rahatsız olduğumu belirterek o gün işten çıkarak eve geçtim. Telefonla beni aradı. Başka bir gün evi taşıyacağı için koli bandı istedi, ben de annemden para alıp koli bandını aldım evine gittim. Beni yardım için içeri çağırdı. Sonra bana bakarak ‘çok güzelsin, çok iyisin, sana kıyafetler, iç çamaşırı alayım’ gibi sözler söyledi. Tepki göstererek evden ve işten ayrıldım. Geceleri telefonla arayarak taciz etmeye devam etti.” ifadelerini kullandı.
“İntihar etmeyi düşündüm”
Melike Demirbağ, “Anneme işten çıktığımı söylemedim. 3-4 gün sonra annem ısrarla neden işe gitmediğimi sorunca durumu anlattım. Abimde kahvaltıda sorunca dayanamayıp odama gittim. İntihar etmeyi düşündüm. Abim o sırada odaya geldi. Annem durumu ona anlatmış. Abim de beni o halde odada görünce sakinleştirdi ve işe gitti. Akşam ağabeyim aradı ve ‘Muhammed ağabeyim beni arasın, adam ölmüş mü öğrensin’ diyerek telefonu kapattı. Ben de ne olduğunu anlamadığım için dayımı arayıp, ağabeyimi aramasını söyledim. Bir süre sonra telefon geldi Serdar’ın öldüğünü söyledi, o zaman ağabeyimin Serdar’ı öldürdüğünü anladık.” diye konuştu.
Mahkeme atış mesafesinin tespiti için rapor istedi
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Batuhan Demirbağ’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Heyet, tutuksuz sanıklar Kadir Çevik ve Ömer Faruk Boz’un yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına hükmederken, tanık olarak dinlenmesi için Uğurcan Ulucan’ın zorla getirilmesine karar verdi.
Heyet, Serdar Karakoç’un olay günü üzerinde olan kıyafetlerin Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek kesin ateş mesafenin tespit edilmesini isteyerek duruşmayı erteledi.
İddianame
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Batuhan Demirbağ’a “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası talep edildi.
İddianamede, Demirbağ’a yardım ettikleri iddiasıyla Ömer Faruk Boz ve Kadir Çelik için ise “suçluyu kayırma” suçundan 6’şar aydan 5’er yıla kadar hapis talep etti.