Emlak piyasasında artan fiyatlar yeni sorunları beraberinde getirdi.
Kira fiyatları o kadar hızla arttı ki evinde kiracısı olan ev sahipleri kendi aldıkları kirayı artırmak ve tahliye de dahil birçok soruya cevap aramaya başladı.
Kira fiyatlarının içinde kiracı varken artırmak isteyenlerin sorularına ışık tutmak için Avukat Burak Önder’den bilgi aldık.
“Aldığınız evde kiracı varsa kolay çıkartamazsınız”
Kiralanan konutun kiracı varken satılmasının sonuçlarını Ensonhabar’e aktaran Avukat Burak Önder, “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre kira sözleşmesinin kurulmasından sonra mülk sahibinin el değiştirmesi, yeni malikin kira sözleşmesinin tarafı olmasını sağlar. Bu uygulama kiracıyı korumak amaçlı yapılmıştır. Kiralanan yeri alacak olan malik konutta kiracı olup olmadığına dikkat etmelidir çünkü konutu satın aldıktan sonra isteğine göre kiracıyı çıkartamayacaktır.” açıklamasında bulundu.
“Konuttan tahliyenin koşulları var”
Önder, yeni malikin kiracıyı konuttan tahliyesini talep edebilmesinin koşulları olduğunu belirterek “TBK 351. maddesi kapsamında yeni malik konutu kullanma zorunluluğunda ise konutu satın aldıktan sonraki bir ay içerisinde bu durumu kiracıya yazılı olarak bildirmeli ve altı ay sonrasında dava açarak kira sözleşmesini sona erdirmelidir. Bir diğer seçenek ise yeni malik kiralananı tahliye talebini konutu kullanma zorunluluğu varsa, sözleşme süresinin bitiminden sonra bir ay içerisinde açacağı dava ile öne sürebilir. Pek tabii, kiracı da hala sözleşmenin devam ediyor olması sebebiyle yeni malike karşı sözleşmeden kaynaklı sorumlulukları aynen devam eder. Özellikle de konutun satıldığını biliyorsa kira bedelini bundan sonra satın alan kişiye göndermekle yükümlüdür.” şeklinde bilgi verdi.
“Mirasçılar sözleşmenin tarafı olur”
Kiralayanın ölümü durumunda ise kiralayan kişinin yasal mirasçıları sözleşmenin tarafı haline geleceğini belirten Önder, “Kiralanan konutu satın alan yeni malikin durumundan farklı olarak bir ay içerisinde bildirim yapıp altı ay sonra tahliye davası açma hakları bulunmamaktadır. Mirasçıların, kiracının evden taliyesini talep edebilme imkanı sadece mirasçıların konutu satıp haklarına düşeni paylaşmak istemesi durumunda ortaya çıkabilir. Mirasçılar, ölen kişinin halefi oldukları için zaten yeni malik sıfatında olmazlar.” dedi.
“Miras devrolduğunda kira sözleşmesi aynen devam eder”
Mirasla devalınan konuttaki kiracı ile yasal ilişkilerin önceki sözleşmenin devamı niteliğinde sayılacağı belirten Önder, bu konuya da şu sözlerle açıklık getirdi:
“Yani konutun yeni maliki olması ya da miras yoluyla konutun sahibinin değişmesi durumlarında yukarıda bahsettiğimiz özel durumlar dışarısında kira sözleşmesi aynen devam etmektedir. Hak kaybı yaşamamak için kira sözleşmesine tabi süreler de kira sözleşmesini yenilemeye gerek olmadığı için aynı sözleşmenin tarihlerine göre işlemektedir. Bu durumda yeni malik kira sözleşmesine aykırı davranılabileceğini veya sözleşmenin yeni maliki bağlamadığını iddia edemez.”
“Miras kalan evdeki kiracının sözleşme süresi eve girdiği ilk günden sayılacak”
Yayınımıza gelen sorulardan birisi olan “5 yılını dolduran kiracının kirası yükseliyor ve 10 yılı dolduran evden çıkartılıyor. Bu durumdaki evler el değiştirirse (satış ya da miras gibi yollarla) evi devir alan yeni sahibi de bu 5 ve 10 yılı beklemeli mi? Yoksa sürelerin dolmasında kiracının o konuta geçtiği ilk tarih geçerli olacak mı?” sorusuna Avukat Burak Önder’in cevabı şöyle oldu:
“Mirasla el değiştiren konutta oturan kiracının kira artışı ve tahliyesi için gereken 5 ve 10 yıllık sürenin tamamlanması için, el değiştirdikten sonraki süre değil, önceki sözleşme başlangıcıdan itibaren toplam süre baz alınacaktır”