Euro-dolar paritesi 20 yıl sonra birinci defa eşitlendi. Bu gelişme ihracatının yüzde 47’sini, ithalatının da yüzde 65’ini dolarla yapan Türkiye için cari açıkta yeni bir tehlike manasına gelirken, parasını dolar yerine euro’ya yatırmış olan yatırımcıları da pişman etti. Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent’in yaptığı hesaplamaya nazaran, 14 yıl evvel 157 dolar almak yerine 100 euro alan bir yatırımcı dolar cinsinden parasının üçte birini kaybetti. İki para ünitesi ortasında yılda yüzde 2 de faiz farkı eklenince kayıp yüzde 50’ye çıkıyor.
Gurbetçilere makûs haber
Avrupa’da yaşayan gurbetçilerin günümüzde Türkiye’de önemli bir alım gücüne sahip olduklarına dikkat çeken Başlevent, “Ama uygun vakitte dolara dönüş yapmış olsalardı daha da âlâ durumda olacaklardı” dedi. Başlevent, altına yatırım yapanların dolara yatırım yapanların da 2 katı kazandıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Dövize yatırım yapan yatırımcılar genelde tüm para ünitelerinin getirisinin aşağı üst birebir olacağını düşünür. Meğer ki uzun devirli değişimlere bakıldığında değerli farklar oluşabiliyor. 2008 yılında global kriz öncesinde 1 euro’nun kıymeti 1.5 doların üzerindeydi. Lakin artık iki para ünitesinin pahası birbirine eşitlendi. Üstelik dolar mevduatlara ödenen faizler daha yüksek olduğu için birikimlerin daha da süratli artması kelam konusu. Kaba bir hesapla, global kriz öncesi dolara yatırım yapanların şu an euro yatırımcılarının 2 katı birikime sahip olduğunu söyleyebiliriz. Tahminen daha da çarpıcı olan, altın yatırımı yapanların, ons fiyatındaki önemli artışla doların da 2 katı birikim yapmış olmaları.”