DİSK’e bağlı Türkiye Besin İş Sendikası tarafından Yasin Çakır Un Sanayi ve Ticaret A.Ş’de sendikalarının çoğunluk sağladığı halde patronla yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalındığı söylenerek, baskıların ve keyfi uygulamaların sona erilmesi için basın açıklaması yapıldı. Fabrika önünde düzenlenen basın açıklamasının akabinde patron tarafından 23 personel işten atıldı. Emekçiler ise arkadaşlarının işe geri alınması için üretimi durdurdu.
DİSK’e bağlı Türkiye Besin İş Sendikası tarafından Yasin Çakır Un Sanayi ve Ticaret A.Ş’de sendikalarının çoğunluk sağladığı halde patronla yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalındığı söylenerek, baskıların ve keyfi uygulamaların sona erilmesi için dün basın açıklaması yapıldı. Besin İş Sendikası Genel Lideri Seyit Aslan, “İşverenlerin bu kadar keyfi ve hukuksuz davranışlarına artık bir dur deyin” dedi.
Fabrika önünde bekleyiş devam ederken Besin İş Sendikası Genel Lideri Seyit Aslan, şunları söyledi:
“Biz yaklaşık bir buçuk aydır buradaki örgütlenme çalışmamızı tamamladık. Burada iş verene toplu iş kontratı için davette yaptık. İdare heyeti lideriyle yüz yüze yaklaşık 2,5 saatlik bir görüşmede yaptık. Avukatla tekraren telefonla konuştuk. Biraz evvel genel işletme müdürü müdür, amiri midir onunla da görüştük. Bugün burada bir kere daha basın açıklamasıyla bu iş yerinin sendikalı olduğunu, örgütlü olduğunu, bu işyerinde eskisi üzere bir çalışma tertibinin olmayacağını oturup masada toplu iş kontratı yapmadan herkesin kendi hukukunu, kendi hakkını savunacak çalışma sisteminin devam etmesini istedik Biz basın açıklamasını yapıp daha buradan ayrılıp Atışkan Alçı’nın emekçilerine ziyarete gidip grev yerinde dayanışmamızı gösterelim derken haber geldi. Saat 15.00’te işe girecek vardiyayı işe almadılar. Hem diyorlar geri iş başı yapın üretim olsun hem de bizimle birlikte basın açıklamasına katılan personel arkadaşlarının işe alınmadığını. Bu büsbütün kanun dışı, hukuk dışı, kanunlara ve anayasaya karşıt.
“Başka bir şey değil; hırsızlık”
Biz buradan yetkililere, bakanlara ve bakanlığa, bölge çalışma müdürlüğüne sesleniyoruz. Patronların bu kadar keyfi ve hukuksuz davranışlarına artık bir dur deyin. Bu işletmede biraz evvel bir arkadaşımız vardı. Bu arkadaşımızın banka kartı elinden alınıyor. Bu arkadaşımızın maaşını çekiyorlar. Hiç vermiyorlar. Bir emekçinin elinden banka kartını almak hırsızlıktır. Diğer bir şey değil. Hırsızlık. Personel arkadaşlarımızın e-devlet şifrelerini ellerinden almak, onların özel hayatına müdahaledir. Bu bu türlü bilinsin. Burası maddelerle kurulmuş bir işletme. Ben emekçinin banka kartını elinden alırım, ben personelin e devlet şifresini elinden alırım, ben emekçiyi istediğim vakit işe alırım, istediğim vakit atarım. Bu türlü bir yasa bu türlü, bir hukuk yok.”
İşçiler basın açıklaması sırasında sık sık “Haklıyız, hakkımızı alırız” sloganları attı.