Denizli’nin Pamukkale ilçesinde yaşayan tekstilci iş insanı Mustafa Y., teze nazaran, 2 çocuğunun annesi eşi Özgün Y.’yi, 20 Mart 2020’de kendisini aldattığı gerekçesiyle saçlarından sürükleyip döverek aracına bindirdi.
Mustafa Y., araçta da dövmeye devam ettiği eşini Bozkurt ilçesinde bir çiftlik meskenine götürüp barakaya kapatarak başına da köpek bağladı. Barakada yaklaşık 1 saat zorla tutulan Özgün Y., eşi tarafından tekrar Denizli’ye getirilip bir apart dairede odaya kapatıldı.
Ailesinin Özgün Y.’ye ulaşamayınca polis merkezine başvurduğunu öğrenen Mustafa Y., eşini alıp birlikte yaşadıkları meskene götürdü. Burada ailesiyle görüşmeden evvel morlukların görülmemesi için yüzüne fondöten sürmek zorunda kaldığını belirten Özgün Y., daha sonra polis merkezine giderek eşinden şikayetçi oldu. Özgün Y.’nin eşi tarafından zorla götürüldüğü anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.
5 YIL MAHPUS CEZASI VERİLDİ
Mustafa Y. hakkında Denizli 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Eşine karşı cebir, tehdit, hürriyetinden mahrum kılma ve hakaret’ cürümlerinden 14 yıla kadar mahpus istemiyle dava açıldı.
Mahkeme, 2 yıl süren yargılamanın akabinde 28 Haziran’daki kararla, Mustafa Y.’ye evvel 6 yıl mahpus cezası verdi akabinde da uygun hal indirimi uygulayıp cezayı 5 yıla indirdi. Mahkeme, Mustafa Y.’nin cezası bitene kadar çocuklarının velayet hakkını da kısıtladı.
‘ANLATIRKEN BİLE UTANIYORUM’
Özgün Y., bayan olarak insanlık dışı hareketlere maruz kaldığını, mevt korkusu yaşadığını söyledi. Eşinin kendisini aldatmakla suçladığını lakin mahkemede bu savını kanıtlayamadığını belirten Özgün Y. “Yaşadığım olaylar aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor.Olay günü beni saçlarımdan sürükleyip, döverek otomobile bindirdi. Beni araca bindirdikten sonra yüzüme ve başıma yumruk atarak çiftlik konutuna götürdü. Anlatırken bile zorlanıyorum. O sırada birini aradı, ‘Karıyı aldım, öldürmeye götürüyorum’ dedi. Daima vurduğu için ellerimle kendimi müdafaaya çalıştım. Kelamda kendisi iş insanı, prestijli biri. Ben anlatırken bile utanıyorum. Bayanlardan utanıyorum. Hepimiz bu şiddeti yaşıyoruz, durduramadığımız için susturuluyoruz. Mahkemenin bitmesini bekledim, artık susmayacağım. Çiftlik konutuna götürüp, barakaya kapattı. Başıma da kocaman köpek bağladı. Bana daima ‘Seni öldüreceğim, gömeceğim’ diyordu. Hatta çiftlikte bir bekçi vardı. Beni, hareket etmememi söyleyip, köpeğin parçalayacağı konusunda uyardı. Yaşadığım endişeden ötürü altıma bile yaptığımı hatırlıyorum. Soğuktu, üşüdüğüm için beni oradan öbür bir yere götürüp, odaya kapattı. Yüzüme su fırlatıp, bisküvi attı. Ailem bana ulaşamayınca polise gitmiş. Kocam bunu öğrenince birlikte yaşadığım konuta götürdü. Dayak yediğim için yüzümün her yeri mosmordu. Hızım tanınmayacak haldeydi. Ailemin görmemesi için zorla yüzüme fondöten sürdürdü. Yaşadıklarımdan sonra polise gidip şikayetçi oldum” dedi.