ANKARA – Eşitlik İçin Bayan Platformu (EŞİK), Ezgi Zerkin cinayetinde, uzaklaştırma kararına karşın önlem kararının aktif uygulanmadığı ve devletin cinayeti tedbire misyonunu yerine getirmediğini belirterek, yazılı basın açıklaması yaptı.
“Bütün bayan cinayetlerinde olduğu üzere, Ezgi’nin cinayetinde de yasalar, İstanbul Kontratı, esirgeyici ve önleyici önlem kararları aktif uygulansa bu cinayet önlenebilirdi” hatırlatmasında bulunulan açıklamada,
“Ezgi’nin annesi Ziynet Zerkin’in yaptığı konuşma cinayetin de gibisi tüm bayan cinayetleri üzere göz nazaran göre işlendiğini, maddelerin uygulanmadığını, vazife ihmalinin vardığı boyutları ve en değerlisi iktidarın tercihlerinin sonucunu gösterdi” denildi.
‘KATİLE ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMIŞ OLSAYDI CİNAYET ÖNLENİRDİ’
İktidarın bayana karşı erkek şiddeti ile çaba siyasetinin faili durdurup şiddeti önlemek değil, mağduru konutuna hapsetmek üzerine konseyi olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Bakanlık bin kapasiteli elektronik kelepçe takip sisteminden kelam ediyor. Tekrar Bakanlığın kendi açıklamasına nazaran takip edilen olay sayısı 61 vilayette 636. Yüzlerce kat fazla sayıdaki müdafaa talebine rağmen yalnızca bin kelepçelik bütçe ayrılması, yalnızca 636 olayın takibinin yapılması ihmal ve yanlışlıklar silsilesinin bir kesimi. Katile elektronik kelepçe takılmış olsaydı Ezgi’ye yaklaştığı izlemede görülür ve 24 saniyeden çok daha evvel durdurulur, cinayet önlenirdi. İnsan hakları ihlali ve cinsiyete dayalı ayrımcılık olan bayana karşı şiddet hele de hayat hakkını tehdit eder hale geldiğinde yöneltilmesi gereken en haklı soru: Sen nasıl devletsin? Nasıl yakalayamıyorsun ya?”
‘GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEYENLERİ VE KATİLLERİ CEZASIZLIKLA ÖDÜLLENDİRMEKTEN VAZGEÇİN’
“Her gün en az 3 bayan öldürülürken, bir o kadarı kuşkulu halde hayatını kaybederken, İstanbul Sözleşmesi’nden Anayasa’ya ters formda çıkılmış, bu husustaki yargılama devam ederken içi boş “şiddete sıfır tolerans” laflarıyla bayanları oyalayamazsınız. Bayanların kazanılmış haklarını, kanunları dolambaçlı yollarla budamaktan vazgeçin. Başta 6284 sayılı Yasa ve İstanbul Mukavelesi olmak üzere bayanlara karşı şiddetle ilgili tüm yasal düzenlemenin faal uygulanması için gereken tüm tedbirleri alın. Vazifesini yerine getirmeyenleri ve katilleri cezasızlıkla ödüllendirmekten vazgeçin. İstanbul Sözleşmesi’nden ve 6284 sayılı Yasa’dan, eşit yurttaşlar olarak itimat içinde, şiddetten uzak ve özgür yaşama hakkımızdan vazgeçmeyeceğimizi bilin.”
NE OLMUŞTU?
İzmir’de 13 Mayıs’ta Derya Kılıç’ın 4 katlı binanın terasından düşüp ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılması sonucu tutuklanan Deniz Özarslan, özgür bırakıldı. Argümana nazaran Özarslan hakkında cezaevinden çıktıktan sonra 25 yaşındaki Kılıç’ı tehdit ettiği argümanıyla dava açıldı.
Özarslan’ın 2015 yılında evlendiği muhasebeci eşi Ezgi Zerkin, kelam konusu olayın akabinde boşanma davası açtı. Özarslan tarafından tehdit edilmeye başlayınca da savcılığa başvurarak uzaklaştırma kararı aldırdı. Bu süreçte de tekraren tehdit edilmeye devam edilen Zerkin, 28 Temmuz günü işyerine gelen Özarslan tarafından başından vurarak ağır yaralandı. Sıhhat Bilimleri İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan genç bayanın beyin vefatı gerçekleşirken, saldırgan Deniz Özarslan hâlâ yakalanmadı.
Saldırının göz nazaran göre geldiğini belirterek kızının öldürülmesindeki ihmalleri anlatan anne Ziynet Zerkin, “Savcılıkta cürüm duyurum var. Karakolda kabahat duyurum var. Çankaya’daki Aile İçi Şiddet’te hata duyurum var. Uzaklaştırma var. Kapıma geliyor. Arıyorum. Sen beni 112’ye bağlıyorsun. 112 ‘Hasta mısın?’ diyor. ‘Polis istiyorum’ diyorum. Polise bağlanıncaya kadar bana müzik dinlettiriyor. Bu kurşun 24 saniyede beynine girdi kızımın. Adam 24 saniyede kaçtı. Sen bana neyin müziğini dinlettiriyorsun. Bunu tutuklayın. Herkes kendi havasında. Biri sandalye peşinde, biri iktidar peşinde. Bayanlar tek tek gidiyor. Anaların canları yanıyor. Ocakları sönüyor. Bir kalleşin bir kurşunuyla… Sen nasıl devletsin, nasıl yakalayamıyorsun ya. Benim çocuğumu devlet korumadı” sözlerine yer verdi. (DUVAR)