Suriye’de Esed rejiminin denetimindeki Halep Cezaevinde yüzlerce mahkûmun dayak, azap, taciz, hastalık ve açlık sonucu insanlık dışı kurallar altında vefata terk edildiği, yüzlercesinin de infaz edildiğine dair yeni manzaralar ortaya çıktı. Suriyeli lokal muhalif gazete Vakit el-Wasıl’ın yayınladığı fotoğraflarda, tutukluların cenazelerindeki azap, yanık ve kan izleri görüldü. 800 günahsız sivilin katline dair ispatlar içeren yeni sızıntı, Suriye’nin en berbat şöhretli gözaltı tesislerinden birindeki tutsaklara uygulanan dehşeti gözler önüne serdi.
Haberde, 2013-2014 yıllarında muhaliflerce ablukaya alınan hapishanede, o periyot ölenlerin cesetlerinin fotoğrafını çekerek belgeleme misyonunu üstlenen eski rejim vazifelisi Ebu Ahmed ile tesiste yaygın azap ve katliama şahit olan eski bir mahkûmun tanıklığına yer verdi. Soğukkanlılıkla cinayet işleyen cezaevi vazifelilerinin ismini açıklayan Ebu Ahmed, tutukluların azap, açlık, kasıtlı ihmal ve infaz yoluyla nasıl öldürüldüğüne dair detayları paylaştı.
800 CİNAYETİ BELGELEDİ
Hapishanenin Mart 2013’ten Mayıs 2014’e kadar rejim güçleri ile muhalif kümeler ortasında ağır çatışmalara sahne olduğunu belirten Ebu Ahmed, bir yıl süren kuşatma sırasında, mahkûmların gardiyanlar ve subaylar tarafından insanlık dışı muameleye maruz kaldığını söz etti. Cezaevinde astsubay olarak misyon yapan ve daha sonra rejim saflarından ayrıldığını belirten Ebu Ahmed, “Bana ölen mahkûmu getirirlerdi. Belgelemek için fotoğrafını çeker tutanak hazırlardık.
Ölen 800 kişiyi belgeledim. Bunlardan yaklaşık 400’ü açlık ve hastalıktan hayatını kaybetmişti. Geri kalanlar ise kurşuna dizilerek katledilmişti” dedi. Cinayetlerin tıpkı vakitte rejim muhaliflerini suçlamak için kullanıldığını anlatan itirafçı, “Tutanaklara ölenlerin ‘muhaliflerin saldırısında’ hayatını yitirdiğini yazdırıyorlardı” tabirlerine yer verdi.
SOĞUKKANLILIKLA İNFAZ
Kuşatmanın başlarında tutsakların isyan başlattığını belirten Ebu Ahmed, “Yüzbaşı Eyhem Haddur soğukkanlılıkla 8 mahkûmu silahla tarayarak infaz etti. Kimileri da tutuldukları tekli hücrelerde öldürüldü” dedi. Hapishane vazifelilerinin tutuklulara yemek vermediğini anlatan Ebu Ahmed, açlık nedeniyle yüzlerce günahsızın hayatını kaybettiğini vurguladı. 2006’dan beri cezaevinde tutuklu bulunan ve buradaki vahşete hem 2011 Suriye ihtilali öncesi hem sonrasında şahit olan Ebu Abdullah da itirafçının kelamlarını doğrularken, “Esed rejimi güçleri kimseyi bağışlamadı. Dövdüler, aç bıraktılar, taciz ettiler. Kimseye acımaları yoktu” tabirleriyle yaşadığı dehşeti anlattı.
İLK SIZINTI DEĞİL
2014 yılında da ‘Sezar’ kod isimli Suriyeli polis, Esed rejimi tarafından tutuklulara yönelik azap ve cinayetleri belgeleyen, 11 bin kurbana aid yaklaşık 55 bin fotoğrafı dünya basınına sızdırmıştı. Yayınlanan imajlar memleketler arası kamuoyunda infiale neden olmuş, ABD, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’de, Suriye’de işlenen insanlık dışı azap hatalarıyla ilgili soruşturma ve sorumluların cezalandırılması talebi gündeme gelmişti. Tekrar İngiliz The Guardian gazetesi geçen nisanda, Esed güçlerinin 2013’te başşehir Şam’ın güneyindeki Tadamon Mahallesi’nde en az 41 sivili infaz ettiği imgeleri yayınlamıştı. Kan donduran görüntüde, istihbarat vazifelisi olduğu öne sürülen Amjad Yusuf’un, gözleri bağlı ve kelepçeli gözaltına alınan sivilleri üst üste çukura atıp üzerlerine kurşun yağdırdığı görülmüştü.