Ertuğrul Özkök: Türk usulü zamparalık, çok ünlü bir gazeteci bu öğrenci kıza neler yaptı?

rtuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan “Tansu’ya Mektuplar” başlığı altında yazdığı ve “newsletter” olarak paylaştığı yazılarında bugün, Fransa’nın en ünlü televizyon anchorman’lerinden biri olan Patrick Poivre d’Arvor’ın 30’a yakın kadın tarafından “taciz ve tecavüzle” suçlandığı dosyayı yazdı. 

Özkök’ün “Türk usulü zamparalık, çok ünlü bir gazeteci bu öğrenci kıza neler yaptı?” başlıklı yazısı şöyle:

Türk usulü zamparalık, çok ünlü bir gazeteci bu öğrenci kıza neler yaptı?

Baştan uyarayım, isteyen burada ayrılsın.

“Memleketin bunca meselesi varken konu şimdi bu mu yani” diyenleri kızdıracak bir yazı olacak.

Memleketin bunca meselesini, sadece insanlara hakaret etmek ve küfretmekten ibaret sanan ciddi insanlara bıraktığım için, ben yine memleketin gayriciddi meselelerine gireceğim.

Önce soralım, Türk usulü zamparalık nedir?

Konu şu: 

“Türk usulü zamparalık” veya “Türk usulü çapkınlık” diye bir şey var mı?

Varsa tarifi nedir?

Bu yazıyı Amber Heard-Johnny Depp davasında jüri karar için toplanırken yazıyorum.

Çünkü bu dava aynı zamanda MeToo hareketi tarihinde önemli bir dönüm noktası olacak.

O dava biterken dünyanın Avrupa tarafında açılan bir başka davayı konuşamaya başlayacağız.

Fransa şimdiden bunu konuşmaya başladı.

Biz zampara tarifi yapmadık ama Fransızlar başladı

Tartışma konusu da şu:

“Seducteur a la Français” nedir?

Yani “Fransız usulü çapkınlık…”

Veya “Fransız usulü baştan çıkarıcılık…”

Şöyle de sorabiliriz…

“Çapkınlık” bir taciz midir?

Fransa’nın Uğur Dündar’ı ne yapmış?

Gelelim olaya…

Fransa’nın en ünlü televizyon anchorman’lerinden biri olan Patrick Poivre d’Arvor 30’a yakın kadın tarafından “taciz ve tecavüzle” suçlandı.

Üstelik aralarından 20’si  hep birlikte bir televizyon programına çıkıp kamuoyu önünde aynen bu suçlamayı da yaptılar.

Patrick Poivre d’Arvor Fransız medyasında bir müessese…

“PPDA” olarak tanınıyor.

Fransa’nın Uğur Dündar’ı, Ali Kırca’sı veya Fatih Portakal’ı da diyebilirsiniz.

Amerikan efsanesi Walter Cronkite da diyebilirsiniz.

Bir lakabı da “Güneş Kral…” Yani “Aslan Kral” gibi bir şey…

Her kadının kulağına fısıldayan 50 yıldır aynı kadınla evli bir koca

En gözde olduğu 1987-2008 yılları arasında, Fransa’nın en büyük kanalı TF1’de sunduğu haberleri 10 milyona yakın insan izliyordu.

Ünlü medya tarihçisi Alexis Levrier onun yaptığı işi bir tür “dini rol” olarak tarif ediyordu.

50 yıldır aynı kadınla evli.

Haberleri sunarken “Bağırarak konuşmak yerine fısıltı halinde konuşarak, her izleyiciye sanki ona özel konuşuyormuş hissini veren” bir sunucu olarak tanınıyor.

Hedef kitlesi 50 yaş altı kadınlar…

Sabah toplantısı bana “Kocana sadık mısın?” diye sordu

İlk suçlama, bugün 55 yaşında olan Helene Devynck adlı bir kadın gazeteciden geldi.

Onun asistanlığını yaptığı yıllarda kendisini, program çalışması yapmak üzere  evine çağırarak tecavüz ettiğini söyledi.

Daha sonra Cecile Delarue adlı bugün 43 yaşında olan bir kadın gazeteci, cinsel taciz suçlamasında bulundu.

TF1’nde çalışmaya başladığında, PPDA’nın sabah toplantısında herkesin önünde  ona “Evli misin ve kocana sadık bir kadın mısın” diye sorarak aşağıladığını söyleyerek, “Biz kadınları taze et olarak görüyordu” diyor.

Delarue o ortama 18 ay dayanıp Fransa’yı terketmiş ve Los Angeles’a yerleşmiş…

Programa davet ettiği genç seyirci kadınları odasına alıp sevişirdi

Öte yandan o günlerde onun sunduğu haber programında çalışmış erkekler de PPDA’nın canlı sunduğu programlara çok sayıda kadın davet ettiğini, program sonrasında onların içinden bazı genç kadınları odasına çağırıp cinsel ilişkide bulunduğunu iddia ettiler.

Ayrıca genç kadın çalışanları cinsel ilişkiye zorladığı da anlatılıyor.

Aslıda bu durum Fransa’da bilinen bir şeydi ama kamuoyu önüne ilk getiren 2021 yılında “Le Parisien” gazetesi oldu. Florence Porcel adlı bir yazar çıkıp PPDA’nın kendisine tacizde bulunduğunu ve tecavüz ettiğini açıkladı.

“Benimle yemeğe çıkarsan atlatma haberi veririm”

Suçlamalarda bulunanlardan biri de Clemance de Blasi isimli bir kadın gazeteciydi.

2015 yılında gazetecilik öğrencisiyken okulu onu PPDA ile mülakat yapmaya göndermiş.

Ancak arkadaşları önceden şakayla karışık kendisini uyarmışlar:

“Sakın dekolte giyinme, sakın mini etek giyme…”

Mülakat olaysız bitmiş. Ancak sonradan PPDA her gün telefonlarla onu akşam yemeğine davet etmeye başlamış. Hatta ona “atlatma haber verme” vaadinde bulunmuş.

“Ama ben reddettim” diyor.

Tacize uğrayan kadınlar için ilk kötü haber geliyor

Bunun üzerine hakkında adli soruşturma başlatıldı ve olaylar bundan sonra çok ilginç bir hâl aldı.

Çünkü bu olayların çoğu 1990’lı yıllarda olmuştu ve hemen hepsi “zamanaşımına”uğramıştı.

O nedenle PPDA hakkında ileri bir işlem yapılamıyordu. Tek umut yakın zamana ait yeni bir şikâyetçi kadının çıkmasıydı.

PPDA karşı atağa kalkıyor: Ben sadece bir zamparayım

Zamanaşımı dolayısıyla eli rahatlayan PPDA bunun üzerine karşı atağa geçti ve bu defa o bu kadınlar hakkında “iftira ve karalama” davası açtı.

İşte bu aşamada Fransa’da da ilginç bir tartışma başladı.

PPDA kendini şöyle savunuyor:

“Evet ben kadınlara düşkün bir erkeğim. Ama yaptığım iş “seduction”…Yani ben sadece “çapkın” bir erkeğim ve çapkınlık suç değildir.

Hatta bunu anlatmak için “Les Femmes dans Ma Vie”(Hayatımdaki Kadınlar” adlı bir kitap yazdı.

Bu arada Fransa’nın efsane kadın oyuncusu Catherine Deneuve’ün Amerika’dakı “MeToo” hareketine karşı çıkıp, “Flörtün güzel bir şey” olduğunu, MeToo hareketinin bunu abarttığını  açıklaması da PPDA’nın yardımına koştu.

Fransız erkeği tarihsel ve genetik olarak çapkındır

Bütün bunlar Fransa’da şu tartışmayı başlattı:

“Fransız usulü bir çapkınlık var mıdır?”

Tabii varsa bunun tarifi nedir?

Tarih kitapları açıldı. Sorbonne tarihçilerinden Ivan Jablonka’nın kitabı “Fransız Erkekliğinin Gelişimi” gündeme geldi.

Cevabı aranan sorular şunlar:

(*) Çapkınlık nedir ve suç mudur?

(*) Flört nedir, suç mudur?

(*) “Consent” yani karşılıklı irade ile yapılan seksin sınırları nedir?

(*) Fransız erkeğinin tarihsel çapkınlığı bugünün bahanesi olabilir mi

Uf bu kadar kurallı cinsellik de olur mu?

Anlayacağınız Fransız erkeği için bir tür “cinsel kullanma kılavuzu” aranıyor.

Bazılarına öre bütün bunlar seksi çekici olmaktan çıkarıp onu meşakkat haline getirecek adımlar.

Bazılarına göre ise “MeToo hareketini” aşırı bir fraksiyon olmaktan çıkarıp, sağlam temele oturtacak girişimler.

İlk sonucunu jüri Heard-Depp davasında kararını verince öğreneceğiz.

Fransa’nın Uğur Dündar’ı bugün köşesinde “parya” hayatı yaşıyor

Dünün büyük ve çok etkili gazetecisi PPDA bugün 74 yaşında…

Bir arkadaşının deyimi ile kendi köşesinde bir “parya hayatı” yaşıyor.

Bakalım bu hikâyenin sonucu nasıl bitecek.

Tabii bu arada bizim de “Türk usulü zamparalık nedir” tartışmasına başlayacağımız günler olacak.

Mesela metroda bacaklarını açarak kasıklarını kaşımak, bıyık burmak, dudağın kenarı ile müstehzi bir öpücük göndermek…

“Gel şu meseleyi yemekte konuşalım” demek…

Türk usul zamparalığa girer ve yırtmak için bahane olabilir mi

Sahi olur mu…”

  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir