Türkiye Emekçi Partisi (TİP) Genel Lideri ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, “Bu iktidar eliyle ülkenin gündemine sokulmak istenen ‘aday kim olacak’ tartışmasının yarattığı tansiyon, milyonlarca yurttaşımızın ortak duygusu olan Saray Rejimi’ne son verme kararlığını, umudunu ve heyecanını bozucu bir tesir yapmaktadır. Buradan tüm muhalefet güçlerine ve özel olarak da Altılı Masa’ya davetimiz bu oyunu bozmaktır” diye seslendi.
İstanbul’da düzenlediği basın toplantısına basın işçilerini ve yurttaşları selamlayarak başlayan Baş, hafta sonu gerçekleştirilen TİP Parti Meclisi (PM) toplantısında alınan kararları vatandaşla paylaştı.
Baş, “Bütçe görüşmeleri ve Bartın Katliamı gündemimizde ön sıralarda. Parti Meclisimiz bir karar aldı: Parti Sözcümüz Sera Kadıgil, Emek Ofisi üyesi yoldaşlarımız ve bölge örgütünden arkadaşlarımız Bartın’a gidiyorlar. Bartın’da incelemelerde bulunacaklar, yurttaşlarımızı dinleyecekler ve davanın sonuna kadar takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.
“İktidarın halk düşmanı siyasetlerine karşı kararlı bir çaba sürdürüyoruz” diye konuşan Baş, şöyle devam etti:
“Seçimlere kadar en tesirli biçimde iktidara karşı halkın sesini yükseltmek için eforlarımız devam edecek. Türkiye’nin süratli bir biçimde seçim atmosferine girdiğini görüyoruz ve doğal olarak Parti Meclisimiz seçimleri bir gündem olarak kıymetlendirdi. Bu çerçevede birinci söylemek istediğimiz şey şudur: Kaynağını açık bir biçimde iktidarın muhalefeti paralize etme eforlarından alan muhalefeti bölme teşebbüslerinin, muhalefeti birbirine düşürme teşebbüslerinin yarattığı bir dağınıklığı gözlemlediğimizi paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz.”
ALTILI MASA’YA ÇAĞRI
Konuşmasında altılı masaya cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili dikkat çeken bir davette bulunan Baş, şunları söyledi:
“Türkiye tarihi bir kırılmaya yanlışsız gidiyor, bu türlü bir kırılma anında hiçbir başkanın, hiçbir siyasi partinin, ismini vererek söyleyeyim; Altılı Masa’nın hiçbir bileşeninin de kendisini önceleyen bir kıymetlendirme yapma hakkı yoktur. Bu iktidar eliyle ülkenin gündemine sokulmak istenen ‘aday kim olacak’ tartışmasının yarattığı tansiyon, milyonlarca yurttaşımızın ortak duygusu olan Saray Rejimi’ne son verme kararlığını, umudunu ve heyecanını bozucu bir tesir yapmaktadır. Buradan tüm muhalefet güçlerine ve özel olarak da Altılı Masa’ya davetimiz bu oyunu bozmaktır.
Kamuoyuna yansıyan tartışmaları büyük bir şaşkınlıkla ve kızgınlıkla izliyoruz. Aday belirleme sürecinde yaşanılan bu kararsızlık, iç tartışmalar, sağcılığın panzehrinin daha fazla sağcılık olduğunu söyleyen bu anlayış fakat ve lakin Saray Rejimi’nin ömrünü uzatmaya yaramaktadır.
Bu ülkenin milyonlarca emeğiyle, alın teriyle geçinen onurlu yurttaşının sorunu kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağı sorunu değildir, sorun ‘Erdoğan Rejimi’ne nasıl son verilecek’ sıkıntısıdır.
Biz Türkiye Personel Partisi olarak şunu açıklıkla söylüyoruz: Bizim sıkıntımız koltuğa kimin oturacağı değildir. Biz şu anda Erdoğan’ın oturduğu koltuğa kimin oturacağını değil, o koltuğu çöpe atmayı tartışmalıyız. Bunun için de tüm muhalefet güçleri akıllı ve sorumlu davranmalıdır.
Bu vesileyle bedelli yurttaşlar Türkiye Emekçi Partisi’nin, Tayyip Erdoğan’ı yenmek için illa sağcı bir aday gerektiği fikrini yanlış bulduğunu da açıklıkla paylaşmak isteriz. Sağa karşı sağ dayatmasını reddediyoruz.
“AKP ÜZERE YÖNETMEK İSTEYENLER AKP’Yİ YENEMEZLER”
Bu ülkede AKP’ye karşı 20 yıldır direnen milyonlarca insanı yok sayan bir anlayışın Tayyip Erdoğan’ı yenmesi mümkün değildir. Yurttaşlarımız, bu dinci-gerici kuşatmadan, eğitimden sıhhate her alandaki piyasalaşmadan, halkın varlıklarını özelleştirmeler aracılığıyla yağmalayan anlayıştan, her alandaki baskılardan, yasaklamalardan, yoksulluğu ‘kader’ diye dayatan bu rezil tertipten illallah etmiş durumdadır.
Şimdi bu nizamı, çeşitli yamalarla sürdüreceğini, emeğe, bayana, tabiata düşman o anlayışı devam ettireceğini taahhüt edenlerin, yurttaşlarımızın takdirini ve dayanağını kazanması mümkün değildir.
TİP olarak, bizim öncelikli gündemimiz Saray Rejimi’nin yenilmesidir. Bizim gündemimiz Tayyip Erdoğan’ın, AKP’nin yenilmesidir. Tam da bu nedenle, apaçık gördüğümüz bir gerçeği bir defa daha tabir etme muhtaçlığı duyuyoruz: AKP üzere yönetmek isteyenler, AKP’yi yenemezler. Bizim açımızdan sorun bu kadar basittir!”