Türkiye Emekçi Partisi (TİP) Genel Lideri Erkan Baş, “Türkiye’nin sorunu kimin Cumhurbaşkanı olacağı sorunu değildir. Sorun Erdoğan rejimine nasıl son verilecek sıkıntısıdır. Biz TİP olarak açıklıkla söylüyoruz; bizim sıkıntımız koltuğa kimin oturacağı değildir. Biz şu anda Erdoğan’ın oturduğu koltuğa kimin oturacağını değil o koltuğu çöpe atmayı tartışmalıyız. Bunun için de tüm muhalefet güçleri, herkes sorumlu davranmalıdır. TİP’in Tayyip Erdoğan’ı yenmek için illa sağcı bir aday gerektiği fikrini yanlış bulduğunu açıklıkla paylaşmak isteriz. Sağa karşı sağ dayatmasını reddediyoruz” dedi.
TİP Genel Lideri Erkan Baş, bugün partisinin İstanbul Vilayet Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Baş, özetle şunları söyledi:
“Bartın maden katliamını yakından takip ediyoruz. Hesabını soracağımızı ve takipçisi olacağımızı söylemiştik. Partimiz Bartın’a gidiyor, incelemelerde bulunacağız, davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz. İktidarın halk düşmanı siyasetlerine karşı kararlı bir çaba sürdürüyor Türkiye Personel Partisi. Halkın sesini yükseltmek için eforlarımız devam edecek.
Türkiye’nin süratli bir halde seçim atmosferine girdiğini görüyoruz. Kaynağını açık bir biçimde iktidarın muhalefeti paralize etme uğraşlarından alan, muhalefeti bölme teşebbüslerinin, birbirine düşürme teşebbüslerinin yarattığı bir dağınıklığı gözlemlediğimizi paylaşmayı sorumluluk olarak görüyoruz. Türkiye tarihi bir kırılmaya yanlışsız gidiyor ve bu türlü bir kırılma anında hiçbir önderin, hiçbir siyasi partinin, ismini vererek söyleyeyim Altılı Masa’nın hiçbir bileşenin de kendisini önceleyen bir kıymetlendirme yapma hakkı yoktur. Bu iktidar eliyle ülkenin gündemine sokulmak istenilen aday kim olacak tartışmasının yarattığı tansiyon, milyonlarca yurttaşımızın ortak duygusu olan saray rejimine son verme kararlılığını, umudunu ve heyecanını bozucu bir tesir yapmaktadır. Bilhassa Altılı Masa’ya davetimiz bu oyunu bozmaktır.
“Erdoğan’ı yenmek için illa sağcı bir aday gerektiği fikrini yanlış buluyoruz”
Aday belirleme sürecinde yaşanan bu kararsızlık, iç tartışmalar, sağcılığın panzehrinin dağa fazla sağcılık olduğunu söyleyen bu anlayış, lakin ve lakin saray rejiminin ömrünü uzatmaya yaramaktadır. Türkiye’nin sorunu kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağı sorunu değildir, sorun Erdoğan rejimine nasıl son verilecek problemidir. Biz TİP olarak açıklıkla söylüyoruz; bizim problemimiz koltuğa kimin oturacağı değildir. Biz şu anda Erdoğan’ın oturduğu koltuğa kimin oturacağını değil o koltuğu çöpe atmayı tartışmalıyız. Bunun için de tüm muhalefet güçleri, herkes akıllı davranmalı, sorumlu davranmalıdır. TİP’in Tayyip Erdoğan’ı yenmek için illa sağcı bir aday gerektiği fikrini yanlış bulduğunu açıklıkla paylaşmak isteriz. Sağa karşı sağ dayatmasını reddediyoruz.
“Bizim öncelikli gündemimiz Erdoğan ile AKP’nin yenilmesidir”
Yurttaşlarımız bu dinci gerici kuşatmadan, eğitimden sıhhate her alandaki piyasalaşmadan, halkın varlıklarını özelleştirmeler aracılığıyla yağmalayan anlayıştan her alandaki yasaklamalardan, yoksulluğu yazgı diye dayatan bu rezil sistemden illallah etmiş durumdadır. Bizim öncelikli gündemimiz saray rejimin yenilmesidir, Tayyip Erdoğan’ın yenilmesidir, AKP’nin yenilmesidir. AKP üzere yönetmek isteyenler AKP’yi yenemezler.
“100 bin kişilik TİP Seçim Gönüllüleri Ağı’nın oluşturulacak”
Adaylarımızın belirlenmesi sürecinde kelam sahibi olacak, sandık güvenliği için vazife alacak 100 bin kişilik TİP Seçim Gönüllüleri Ağı’nın oluşturulmasına karar vermiş bulunuyoruz. Katkı koymak isteyen tüm yurttaşlarımızı davet ediyoruz. Emek ve özgürlükten yana halkçı siyasetlerin en güçlü seçenek haline gelmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
“Amasra katliamının baş sorumluları Güç Bakanı Fatih Dönmez ve Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’dir”
Buradan açık bir biçimde itham ediyoruz; Güç Bakanı Fatih Dönmez, Çalışma Bakanı Vedat Alım, 41 maden işçisinin katliamının baş sorumlularıdır. Sakın lakin sakın bu olayı 7-8 kişinin üzerine yıkıp kendimizi kurtarırız sanmasınlar. Sakın ‘bu tutukladıklarımızı seçimlere kadar tutuklarız, halkın öfkesini dindiririz, ondan sonra da çıkartırız’ diye düşünmesinler. Yakalarına yapışacağız, peşlerini bırakmayacağız.
“Bu memleketin öğretmenlerine kalkan tüm ellerin kırılması gerekiyor”
14 eğitim sendikasının davetiyle eğitim ve bilim işçileri ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilsin, eşit işe eşit ücret’ talepleriyle mücadeledeler. Biz buradan öğretmenleri selamlıyoruz. Meslek onuru için gayret eden öğretmenlerimiz polis şiddetine maruz kalıyorlar. Hakkını arayan öğretmeni döven bir iktidarla hangi demokratikleşmeyi, hangi anayasayı konuşacağız. Bu memleketin öğretmenlerine kalkan tüm ellerin kırılması gerekiyor.
“Biz fakir çocukları tarikat yurtlarına mahkûm edenlerle hesaplaşacağız”
Diyanet, tarikat ve cemaatlerle bu ülkeyi tahakküm altına almaya çalışanlar ahlaksızlık yapmaktadırlar. Bu ülkeyi karanlığa gömmeye çalışanlar ahlaksızlık yapmaktadırlar. Urfa’da bir tarikatın Kuran kursunda güya eğitmen biri paklık yapan çocukları dövüyor. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Ahlaksızlık bu denetlenmeyen, laiklikle alakası olmayan yerlere göz yummaktır. Biz fakir çocukları tarikat yurtlarına mahkûm edenlerle hesaplaşacağız.”