Galatasaray’ın eski yöneticilerinden Ergun Gürsoy, kulüplerin transferde çok plansız hareket ettiğini ileri sürdü. Ergun Gürsoy, Rıdvan Dilmen’in transfer süreci ile ilgili de konuştu.
Galatasaray’ın eski yöneticilerinden Ergun Gürsoy, sarı-kırmızıIı kulüpteki yöneticilik mesleğinin 1984’te başladığını anımsatarak, transfer harcamalarında geçmişle günümüz ortasında büyük fark olduğunu söyledi.
Ergun Gürsoy, kendi periyotlarında bütçenin dışına çıkamadıklarını aksi halde parayı ceplerinden karşıladıklarını belirterek, “Bizde deplasman sarfiyatı diye bir kalem vardı. Hangi şubeye ne kadar para harcanacak belirlenirdi ve bunu aşamazdınız. Mesela biz bankadan para aldığımız vakit faizini cebimizden öderdik. Kendi başımdan yaptığım harcamalara dair idareden olumsuz görüş geldiğinde de yeniden parayı cebimden öderdim. Bu sebeple de misyondan ayrıldığımda 1 milyon dolara yakın alacağıma karşılık teberru (bağış) makbuzu aldım ve bunu da hatıra olarak saklıyorum. Münasebetiyle kulübe fazla yük olmayan idarecilerdik biz. Şimdiler de ise bırak faiz ödemesini masraflar bile kulübe yıkılıyor. Büyük paralar harcanıyor. Akıl alacak üzere değil. Deplasman falan kimsenin umurunda değil ve herkes başına nazaran hareket ediyor” diye konuştu.
“RIDVAN’I PAKETLEYİP GETİRİRDİM”
Prekazi, Simoviç, Tanju Çolak, Six, Savaş Demiral, Tugay Kerimoğlu, Kosecki, Erhan Önal, Hasan Vezir, İlyas Tüfekçi, Hagi, İlie, Popescu, Filipescu, Ribery üzere onlarca oyuncunun Galatasaray’a gelmesinde başrol oynayan Ergun Gürsoy, Rıdvan Dilmen’in transfer sürecinde yaşananları unutamıyor.
Ergun Gürsoy, Sarıyer forması giyen Rıdvan Dilmen ile 1987 yılında her bahiste anlaştığını vurgulayarak, “O vakitler paranın pahası çok çabuk düşüyordu. Rıdvan’la da 50 bin liraya anlamıştık ancak sonra kendisi bu sayısı biraz daha yükseltmemi istedi. Olağanda onun istediği sayısı da verirdim ancak nereden aklıma geldiyse bunu idareye sormak istedim. Keşke sormasaydım, zira Rıdvan Dilmen sahiden çok âlâ futbolcuydu. İdaredeki kimi arkadaşlar bu paraya itiraz ettiler ve Rıdvan’ı istemediler. Bu türlü olunca da transferden vazgeçildi. Şayet idareye bu durumu sormamış olsaydım, onların oynadığı son maç Bolu’daydı ve ben oraya hatırı sayılır bir iki kişi gönderir Rıdvan Dilmen’i paketleyip getirirdim” halinde konuştu.
“KEDİNİN CİĞER SORUNU ÜZERE ULAŞAMAYINCA ŞİKE DEDİLER”
Ergun Gürsoy, hakkındaki teşvik primi argümanlarına da yanıt verdi.
Şampiyonluk yolundaki rakiplerinin oynayacağı maçlar öncesinde Malatyasporlu futbolculara otomobil gönderildiği(1988), Denizlispor’a çanta dolusu para gittiği tarafındaki iddiaları(1987) sert bir lisanla yalanlayan Gürsoy, “Yok bu türlü bir şey. Kediye demişler ki ‘Neden ciğer yemiyorsun?’ Kedi de ‘Bugün Cuma. Onun için dolaptaki ciğeri yemiyorum.’ demiş. Yani kedinin ciğer problemi üzere ulaşamayınca şike dediler teşvik dediler. Hiç bir vakit, ‘Şu parayı buna verdim, arabayı buna verdim’ üzere bir sözüm olmamıştır. Hiç bir vakit da kabul etmemişimdir bunu. Türkiye’nin güzide kulüplerinden birçok yönetici, lider ‘Takımı ben şampiyon yaptım” demiştir fakat ben bu türlü bir şey demedim. Bu ithamlardan ceza alanlar da oldu. Mesela Malatya dedikodusunu yayan Kazım Kanat, o periyodun parasıyla 6 bin lira ceza aldı. Mahkemeyi kazanmama karşın, bu parayı Kanat’a iade ettim” dedi.
“SİZ HİÇ NAMAĞLUP İKİNCİ GÖRDÜNÜZ MÜ?”
Ergun Gürsoy, Galatasaray’ın 1993 yılında ligin son maçında Ankaragücü’nü 8-0 yenip şampiyon olmasının akabinde, Başşehir takımının kalecisi Zalad’la ilgili çıkan dedikodulara değinerek, “O sene Zalad’ın yediği gol sayısı herhalde 70-80’e varmıştır. Fenerbahçe de Beşiktaş da o dönem Ankaragücü’nü çok bir skorla yendi. Kimse bunlara bir şey dedi mi, yok. Bir tek bizimki mi şike oluyor ? Galatasaray ekibi iki dönem evvel bir golle şampiyonluğu kaybetti. Biz buna bir şey dedik mi? ‘O şunu yaptı, bu bunu yaptı’ dedik mi ? Atamadık, olamadık. Bunu bir ölçü alsınlar, insan utanır biraz ya! Siz hiç namağlup ikinci gördünüz mü hayatınızda ? Galatasaray namağlup ikinci oldu, kimse bir şey dedi mi ? Neler oldu neler…” yorumunda bulundu. (AA)