Cumhurbaşkanı Erdoğan enflasyonun düşeceği tarihi daima revize ediyor! Yaz ayları geride kalırken enflasyon düşmek yerine rekor düzeylere yükseldi. Erdoğan bu sefer de 2023’ün birinci aylarını işaret etti. Vatandaş bundan da ümitli değil! “İşimiz mucizelere kaldı” diyen yurttaşlar, “Ölmüş ne vakit dirilirse bunların lafı da o vakit doğrudur” tabirlerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat’ta yaptığı açıklamada, yaz aylarıyla birlikte enflasyon probleminin kıymetli ölçüde denetim altına alınacağını söylemişti.
Erdoğan’ın bu sözleri kullandığı tarihte resmi tüketici enflasyonu yüzde 54.44 olarak gerçekleşmişti.
Aradan geçen 6 ayın akabinde herkesin düşmesini beklediği enflasyon yüzde 80.21’e yükselerek, 1998’den bu yana en yüksek düzeyine ulaştı.
Erdoğan bu sefer 22 Ağustos’ta yeni bir açıklama yaparak enflasyonun düşeceği tarihi 2023’ün birinci ayları olarak gösterdi, vatandaşlardan bir kez daha sabır istedi.
Biz de İstanbul Bakırköy’de yurttaşlara mikrofon uzattık, “Sizce enflasyon ne vakit düşer?” diye sorduk.
Verilen cevaplar şöyle oldu:
“BU DURUMU LAKİN MUCİZE DÜZELTİR”
Olcay Çevik: “Enflasyon hiçbir vakit düşmez. Gidişat muhakkak. Enflasyonun düşmesi hayal. Hiç kimseye, hiçbir şeye inancım yok. Bu durum fakat mucizeyle düzelir. İşimiz mucizelere kaldı.”
Olcay Çevik
“MAFYALARIN AÇIKLAMASINDAN SONRA İDAREYE İNANCIM AZALDI”
Oktay Eker: “Düşmez herhalde. İktisat idaresine yarı yarıya güveniyorum. Mafya kümelerinin şu andaki açıklamaları, insanların ne kadar para götürdüğü, daha evvel parası olmayanların şu an bir yerlere gelmesi… Mesela 20 sene evvel borç verdiğim insanların şu anda 2-3 katlı daireleri var. Ben minimum fiyatla çalışan bir güvenliğim, benim yok… Demek ki bir yerde bir eza var.”
“72 YAŞINDAYIM, BEN BU TÜRLÜ BİR HAYAT GÖRMEDİM”
Hacer Batur: “Bu açıklamalar çok komik. Enflasyon hiçbir vakit düşmeyecek. Biz emekliler ezildik. Yokluk içinde yaşıyoruz. Torunlarıma istediğini alamıyorum. Çok güç bir hayat geçiriyoruz. Halkım buna layık değildir. Emeklilik hayalim asla bu değildi. Baştakilerden rica ediyorum; biraz kendilerinden fedakarlık etsinler de bu halkı perişan etmesinler. 72 yaşındayım, ben bu türlü bir hayat görmedim. Lütfen ellerini vicdanlarına koysunlar, biraz da kendilerinden fedakarlık etsinler.”
Hacer Batur
“EKONOMİ ONLAR İÇİN DÜZGÜN BİZİM İÇİN DEĞİL”
Özcan Ayaz: “Biz 20 yıldır bu sorunun karşılığını bekliyoruz fakat hiçbir şey duymadık… Daima palavra, dolan, sahtekarlık. İktisat onlar için uygun ancak bizim için yeterli değil. Buradan Bağcılar’a gideceğim, cebimde param yok. Otostop çekeceğim, bir hayır sever çıkarsa o taraflarda bir yere bırakır. (Cebinde para olmadığını ve kullandığı camı kırık telefonu gösterip) Telefonumu borçlarımı ödemek için sattım…”
“MERKEZ BANKASI FAİZ ARTIRMALI”
Bülent Kocaoğlu: “Bence enflasyonun düşmesi için diğer atılımların yapılması gerekir. Merkez Bankası’nın faizi yükseltmesi gerekiyor, Merkez Bankası faizi yükseltmedikçe ben enflasyonun düşeceğine inanmıyorum. Tüm dünyada bütün merkez bankaları faizleri artırırken, Türkiye Cumhuriyeti’nde Merkez Bankası faizleri indirmekte. İktisat idaresine itimadım yok, hükümet dengeli bir siyaset izlemiyor. Beşerler son vakitlerde itimatlarını kaybettiler.”
“İKTİDAR DEĞİŞMELİ”
Seyfi Beyefendi: “Enflasyon düşmez. Beşerler karamsarlar, kimsenin bir beklentisi yok. Herkes yurtdışına kaçıyor, bir genç okulunu bırakıp yurtdışına gitmek zorunda değil. Herkes hoş bir Türkiye’de yaşamak ister. İktidarın değişmesi gerekiyor.”
“BÖYLE GİDERSE HİÇBİR VAKİT DÜŞMEZ”
Dursun Dağdelen: “Böyle giderse hiçbir vakit düşmez, düşmeyeceğini kendileri de biliyor fakat vatandaşa palavra söylüyorlar. İktisat idaresine inancım yok, ben bir sene evvel otomobilimin akaryakıt deposunu 350-400 liraya dolduruyordum, artık olmuş 1400-1500 lira.”
“ÇAREYİ PORSİYON KÜÇÜLTMEKTE BULDUK”
Zeynep Hanım: “Enflasyon hiçbir vakit düşmez. Hiçbir biçimde iktisadın düzeleceğine inanmıyorum, bize o ışığı vermiyorlar. Yaşadığımız ortamda ne adalet var, ne beşerler rahat bir formda geçinebiliyor. Evvelden bu türlü değildi, ben 3-5 sene öncesini düşünüyorum da biz parasız yaşıyormuşuz diyorum. Artık her şey çok kıymetli. Ekmek 5 lira oldu, olduğu yerde kalmıyor daima artırım geliyor. Ben aslında bu türlü şeyleri pek bilmem lakin bildiğim bir şey varsa o da yaşadığım ortamda her şeyin çok kıymetli olduğu. Bazen eşime diyorum ki, ‘nereye kadar dayanacaksın?’ O yüzden Allah yardım etsin. Evvelden eşim para verdiğinde, pazar alışverişi yaptığımda onun içinden yarısını artırırdım. Artık ise üstüne ben kendi cebimden ekliyorum. Devayı şöyle bulduk, evvelce bir kilo alıyorsak artık yarım kilo alıyoruz. Porsiyonu küçülttük.”
Zeynep Hanım
“ÖLMÜŞ NE VAKİT DİRİLİRSE BUNLARIN LAFI DA O VAKİT DOĞRUDUR”
Müslüm Özdağ: “Ölmüş ne vakit dirilirse bunların lafı da o vakit doğrudur. İktisat idaresine inancım yok, 50 bin liraya çocuğuma otomobil aldım, artık 57 bin liraya telefon satılıyor.”
“ZAMAN KAZANMAK İÇİN SÖYLÜYORLAR”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Bunlar boş vaatler. Bu gidişatla hiç düşeceğini sanmıyorum. İnandırıcı bulmuyorum. Vakit kazanmak için söylüyorlar.”