Yükseköğretim Şurası (YÖK) tarafından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla kapatılan İstanbul Kent Üniversitesi’nin faaliyet müsaadesinin kaldırılmasına ait açıklama yapıldı.
İstanbul Kent Üniversitesi’nin banka kredilerinin ödenemediğinin tespit edildiği söz edilen açıklamada, “Yükseköğretim Denetleme Şurası’nın 2015- 2019 yılları olağan kontrol raporlarında, İstanbul Kent Üniversitesi’nin mali kırılganlığı tespit edilerek uyarma ve düzeltme tedbiri uygulanmıştır. İstanbul Kent Üniversitesi Rektörlüğü’nün 12 Aralık 2019 tarihli yazısında; üniversitelerinde çalışmakta olan akademik ve idari işçinin ekim ve kasım ayı maaşlarının ödenemediği, en düşük fiyat alan işçiden başlanarak fakat cüzi bir ödeme yapılabildiği, burslu öğrencilerin kasım ayı burslarının yatırılamadığı, aralık ayında da burs ödemesi yapılamayacağı, üniversitenin eğitim öğretim faaliyetleri açısından gerekli olan altyapı imkanlarına ait ödemelerde aksamalar oluştuğu, bu bağlamda elektrik, su, doğal gaz ve internet faturalarının ödenemediği, ayrıyeten ödeme tarihleri geçen borçlar nedeniyle fiili haciz süreçlerinin başlatıldığı, mevcut durumun devamı halinde eğitim öğretimin aksamasının kaçınılmaz olduğu bildirilmiştir” denildi.
‘ÖDEME ZAHMETİ ÇEKTİĞİ ORTAYA KONMUŞTUR’
“YÖK, bütün bu süreç içerisinde üniversite yetkililerine, yaşanan meselelere tahlil olabilecek bütün imkanları ve yolları kullanmaları beklentisini birçok defa iletmiştir” sözlerine yer verilen açıklama şöyle devam etti:
“Aradan geçen müddette sorunun tahlili bağlamında beklentiler ne yazık ki gerçekleşmemiştir. 19 Aralık 2019 tarihinde YÖK Genel Şurası’nda, İstanbul Kent Üniversitesi Rektörlüğü’nden alınan bilgiler ışığında üniversitenin içinde bulunduğu durumu, Denetleme Konseyi’nin 17 Aralık 2019 tarihli inceleme raporu ve 18 Aralık 2019 tarihli kararı ile birlikte değerlendirilmiş; üniversitenin içinde bulunduğu mali durumun, eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüremeyecek hale getirdiği ve öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve idari çalışanın mağduriyetlerini artıracağı tespitiyle öğrencilerin telafisi güç zahmetler yaşamaması için ilgili mevzuat gereği ‘Faaliyet Müsaadesinin Süreksiz Olarak Durdurulmasına ve yönetiminin garantör üniversite olan Marmara Üniversitesi’ne devredilmesine’ karar verilmiştir.”
Yükseköğretim Denetleme Heyeti’nin yıllık olağan raporları ve garantör üniversite tarafından yaptırılan özel emelli kontrol raporuna işaret edilen açıklamanın devamında şu tabirlere yer verildi:
“Üniversitenin mevcut finansal yapısıyla faaliyet gelirlerinin faaliyet masraflarını karşılayamadığı, bu nedenle ödeme zahmeti çektiği ortaya konulmuştur. Ayrıyeten yatırım gayesiyle ve cari masraflarını karşılamak üzere İstanbul Kent Üniversitesi tarafından kullanılan banka kredilerinin ödenemediği ve bankalarca alacaklarının tahsili hedefiyle yasal takiplerin başlatıldığı tespit edilmiştir. Yükseköğretim Şurası’nın 25 Haziran 2020 tarihli Genel Konsey Toplantısı’nda, İstanbul Kent Üniversitesi’nin finansal açıklarını karşılama kabiliyetinin bulunmadığına ve mevcut mal varlığı ile eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüremeyeceğine dair resmi raporlardaki tespitlere binaen; 2547 sayılı Kanun’un ek husus 11/14 fıkrası gereği İstanbul Kent Üniversitesi’nin faaliyet müsaadesinin kaldırılmasına karar verilmiştir.”
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin çarşamba günkü küme toplantısında yaptığı konuşmasında kapatılan Kent Üniversitesi üzerinden Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu’nu yolsuzlukla suçlamıştı.
Erdoğan, “Bizden üniversite istediler ve ben başbakanım. Bunların vakfına üniversite tahsisi yaptık. Ekranları başında bizi izleyen milletimize sesleniyorum; biz bu tahsisi yaptık, kendisi ne vakit ki başbakanlık koltuğuna oturdu, ne yaptı biliyor musunuz? O tahsis yapılan yeri bilabedel vakfına mülk edindi. Türkiye’de bunun öteki bir örneği yok. Bunu sen kalk milletimize bir anlat bakalım. O vakıftaki yöneticiler sanki bunu nasıl izah edecek. Bir tane örneği yok. Devlet Beyefendi ona ‘Serok Ahmet’ diyor ve bu cins işler yapıyor. Bu üniversiteyi, yolsuzlukları nedeniyle aldık, devletimize mal ettik. Artık Kent Üniversitesi, Marmara Üniversitesi’nin mülkü olarak devam ediyor. Biz bu millete yakışır eserler inşa ediyoruz, sen de ne yaptın bunu söyle bakalım. Bunlardan bir şey olmaz” demişti.
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu da, kendisini kapatılan Kent Üniversitesi üzerinden yolsuzlukla suçlayan Erdoğan’a, çektiği bir görüntü ile cevap vererek davette bulunmuştu. “Bugüne kadar sustun da artık niçin konuştun Sayın Erdoğan? Derhal süreç başlatmalıydın, kamu malına uzanan el benim elim olsa bile kesmeliydin” diyen Davutoğlu, bütün yaşayan başbakanların, cumhurbaşkanlarının, ilgili bakanların mal varlıklarının araştırılması için kurul kurulması daveti yapmıştı. (HABER MERKEZİ)