Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Haziran’da Ankara’nın Kızılcahamam ilçesindeki bir otelde düzenlenen AKP 30. İstişare ve Kıymetlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Seyahat olaylarında sokakların ateşe verildiğini, devletin otobüslerinin, yurttaşların dükkânının yakıldığını söyledi. Erdoğan, “Bütün bunlar olurken, bunları savunan zihniyetten hiçbir şey olmaz. Polis araçlarımız, mescitlerimiz yakıldı. Bu kendini bilmezler tarafından işgal edildi” dedi.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Meclis’teki danışmanı aracılığıyla CİMER’e, “Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, 4 Haziran 2022 tarihli konuşmasında, 2013 Seyahat olaylarında mescitlerin yakıldığını söylemiştir. Bu olaylar sırasında hangi vilayette hangi mescitler yakılmıştır? Saygılarımla” sorusunu yöneltti. Bulut, müracaat sürecini Cumhuriyet ile paylaştı. Buna nazaran, 6 Haziran’da internet üzerinden müracaat alındı. 10 Haziran’da CİMER tarafından İçişleri Bakanlığı’na sevk edildi. Yeniden 10 Haziran’da CİMER tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı’na da gönderildi. 4 Temmuz’da Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından cevap yazıldı. 6 Temmuz prestijiyle cevapta, “CİMER müracaatınız kıymetlendirilmek üzere sürece alınmıştır” denildi. CHP Adana Milletekili Bulut, 6 Haziran’da müracaat yapılmasına rağmen hâlâ öbür bir cevap gelmediğini söyledi.
“ÇÜNKÜ MANZARA YOK”
Bulut, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daima benzeri tabirler kullandığına dikkat çekti. Seyahat olayları sonrasında, “Camiye ayakkabıyla girdiler, içki içtiler. Manzaraları cuma günü yayımlayacağız. Bütün manzaralar elimizde” dediğini lakin o imgelerin hiçbir vakit yayımlanmadığını belirten Bulut, “Çünkü o denli bir manzara yok. Bir ay evvel ‘Camiler yakıldı’ telaffuzunu tekrarladı. Biz de CİMER üzerinden ilgili kurumlara sorduk. Bir ay geçti hâlâ bir karşılık gelmedi. İçişleri Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı’na, Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul Vilayet Müftülüğü’ne topu attı. İstanbul Vilayet Müftülüğü karşılık vermek istemeyince bu defa de Diyanet İşler Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, Emniyet Genel Müdürlüğü de İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne birebir evrakı gönderdi. Devlet seferber oldu, yakıldığı sav edilen camiyi arıyor. Aslında devlette hiçbir kurum bu soruyu yanıtlamak istemiyor. Zira yanıtlarlarsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kelamlarının hakikat olmadığı ortaya çıkacak. Aslında bu sorunun karşılığını Erdoğan ve ilgili kurumlar dahil herkes biliyor. Gezi’de cami yakılmadı. Seyahat bu ülkenin en barışçıl protesto gösterisi olarak tarihe geçmiştir.”