2011 yılında uyarmışlardı; ‘başka ülkenin iç işine karışma faturası ağır olur’ demişlerdi.
Erdoğan ‘Suriye problemi bizim iç meselemizdir’ diyerek karşı çıkmıştı. (7 Ağustos 2011)
İç meselemiz!…
Aradan 11 yıl geçti. İç problemimiz oldu. Suriye değil Suriyeli sığınmacılar…
Hem toplumsal sıkıntı oldular hem kültürel sorun oldular hem de ekonomik krizin ana sebebi oldular…
Milli Savunma Bakanı itiraf etti; dokuz milyon Suriyeliye bakıyormuşuz. Yalnızca bu topraklardakileri baymayın, hudut ötesindekilere de bakıyoruz. 1,5 milyona yakın Suriyeli hududumuzun tabanında.
Yeme içme bizden…
Bir de İdlib var. İçi şeriatçı silahlı küme kaynıyor. Sayısını hakikat dürüst bilen yok. Ağır silahları bile var.
Onlara da yarı bakıyoruz. Denetim altında tutuyoruz.
Daha değerlisi Özgür Suriye Ordusu. 2011 yılında Erdoğan’ın Suriye iç sıkıntımız demesinden bir hafta evvel yedi Suriyeli subay tarafından kurulan ordu.
Ankara tam dayanak verdi. 2012 yılında Antalya’da toplantılar yapıldı. Yüksek Askeri Kurul kuruldu.
Ne için diyeceksiniz?
Esad’ı devirmek için… Esad devrilecek Müslüman Kardeşler hükümet kurulacak, Erdoğan Şam’a giderek, Cuma namazını (kimine nazaran fetih namazı) kılacaktı. 2012 yılında kendi söyledi.
Demişti ki; “İnşallah Selahaddin Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevî Mescidi’nde namazımızı da kılacağız”
Diyeceksiniz ki Esad’la ciğer kuzu sarmasıydılar. Gidip kılsaydı.
Ama plan oburdu. Plan daha büyüktü. Mısır’da Müslüman Kardeşlerin adayı Mursi Cumhurbaşkanı olmuştu. Erdoğan’a bağlıydı. Suriye’de benzeri bir hükümet kurulursa Ürdün, Filistin falan derken Erdoğan Ortadoğu’nun, İslam dünyasının başkanı olabilirdi.
İlk aylarda ABD dayanak verdi. Sonra vazgeçti!… Ankara o günden beri durumu toparlayamıyor.
ÖSO başına kaldı. 2017 yılında tekrar yapılandırarak ismini değiştirdi. Milli Suriye Ordusu yapıtı.
Kaç bireyler bilmiyoruz. Ne yaparlar bilmiyoruz. Fakat Ankara dolarla maaş ödüyor. Bizden, sizden topladığı vergilerle… Ulusal Suriye Ordusu’nun genelkurmay lideri bile var. Gerisini siz hesap edin.
Türkiye derin ekonomik krizde. Buhran diyorlar…
Suriye daha derin ekonomik krizde…
Mecburen barışırlar mı? Erdoğan Esad’la telefonla görüşür mü? Bir adım sonrası Saray’da ağırlar mı?
Bu iş biraz zor…
Bu iş 15 Temmuz’un finansörü ilan ettikleri BAE ile barışmaya benzemez…
Bu iş katil dedikleri Suudi Veliaht Prensle kucaklaşmaya benzemez…
Neden mi?
Çünkü ortada Ankara’nın büyütüp beslediği Ulusal Suriye Ordusu var. Esad’ı devirmek için kurulan ordu!..
Esad evvel bu orduyu lağvedin sonra konuşalım derse Ankara ne karşılık verecek?
Eli silahlı binlerce Suriyeliyi ne yapacak?
Nereye gönderecek?
Bakın daha İdlib’e gelmedim.
Bakın daha Türkiye’dekilerin nasıl döneceği mevzuuna girmedim.
Bakın daha hududumuzun tabanında yaşamaya çalışan milyonlarca Suriyelinin ne olacağını sormadım?
Mesele derin, bir telefonla hallolacak üzere değil…