AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filyos’taki ‘Karadeniz Gazı Denize Birinci Boru İndirme ve Kaynak Töreni’nde açıklamalarda bulundu.
Karadeniz gazında kritik bir safhaya ulaşmanın heyecanının yaşandığını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bugün ülkemizin şu ana kadar en büyük doğalgaz keşfi olan Karadeniz gazında kritik bir safhaya daha ulaşmanın heyecanını yaşıyoruz. Hatırlarsanız iki yıl evvel müjdemizi açıkladığımızda bir gaye belirlemiş, yerli gazımızın 2023’de milletimizin hizmetine sunulacağını tabir etmiştik. Ortadan geçen vakit zarfında nitekim ağır bir mesai yürüttük. Fatih’in keşfinin akabinde Yavuz ve Yasal Sondaj gemilerimiz de Karadeniz’e intikal etti. Bu gemilerimiz Fatih’in açtığı kuyuların alt ve üst tamamlama operasyonlarını gerçekleştirdiler. Teslimatı uzun sürecek ekipmanların da siparişini verdik ve almaya başladık. Geçen yıl temelini attığımız tesisimizin inşası hızla devam ediyor. Yavuz Sondaj Gemimiz açılan kuyulardaki gaz akışını ölçecek kuyubaşı vanaları ve kuyu içi akıllı vana sistemlerini yerleştiriyor. Geçtiğimiz hafta sığ boru serimi ve montajı yapacak gemi ulaştı. Bugün Bismillah diyerek birinci boruları indiriyor ve birinci kaynağımızı yapıyoruz. Derin deniz tarafında da birinci kaynağı önümüzdeki ay vuracağız. Yalnızca deniz tarafında bu çalışmaları yapmakla iş bitmiyor. Derin denizde inşa edeceğimiz boru çizgisiyle eş vakitli olarak doğalgazı ulusal iletim şebekemize taşıyacak karadaki boru çizgisini yapıyoruz. Gaz karaya gelecek ayrıştırmadan sonra muhakkak bir basınçla doğalgaz iletim sistemimize aktarılacak. Projenin birinci etabında doğalgaz sürece tesisine gelen gazın ölçümlenmesi için Batı Karadeniz gaz ölçüm istasyonunu ve 36 kilometrelik Batı Karadeniz Doğalgaz Boru Sınırı Faz-1 inşa ediyoruz. İnşallah buradaki çalışmalarımızı Kasım ayının birinci haftalarında tamamlıyoruz. Böylelikle 2023’ün birinci çeyreğinde birinci fazda üretilecek günlük 10 milyon metreküplük doğalgazı ulusal iletim tesisimize aktaracağız”
“BUGÜNLERE BİRİLERİNİN İHSANIYLA DEĞİL CANHIRAŞ HALDE TER DÖKEREK GELDİK”
Sahada açılacak 40 kuyu ile günlük gaz üretim kapasitesini 40 milyon metreküpe çıkartmayı hedeflediklerini söz eden Erdoğan, “Karadaki gaz taşıma kapasitemizi de artıracağız. Türkiye’nin son 20 yılda elde ettiği her kazanımın gerisinde çok büyük bir emek sabır ve uğraş var. Bugünlere birilerinin ihsanıyla değil canhıraş formda ter dökerek geldik. Eğitimden ulaşıma, ticaretten savunma sanayine, sağlıktan etrafa bütün alanlarda amaçlarımızı gerçekleştirebilmek için çok çalıştık. Dört bir yanda sayılarını 26’dan alıp 57’ye çıkarttığımız havalimanları ülkemizin her köşesinde hizmete açtığımız millet bahçelerinin, toplam 25 bin yatak kapasiteli 19 çağdaş kent hastanemizin, dünyanın almak için sıraya girdiği insansız hava araçlarımızın akıl ve vicdan sahibi herkesin gıpta ile baktığı otoyolları, tünelleri, milletimize kazandırdığımız her hizmeti engelleme çabalarına karşın hayata geçirdik. İşte Zonguldak, Zonguldak’ın merkezinde tüneller mi vardı? Kavşaklar mı vardı? Allah’a hamdolsun. Bunları yapmak da yeniden bize nasip oldu” şeklinde konuştu.
Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Kimi vakit bürokratik oligarşi ile kimi vakit vesayet odakları, terör örgütleriyle ‘istemezükçü’ muhalefet anlayışıyla uğraş ettik. Ya bir yol bulup ya da yol açarak milletimizin hasretini çektiği yapıtlara kavuşturduk. Dünyadaki her iktisat için güç probleminde de misal süreçlerden geçtik. Ülkemizin güç potansiyelini kullanarak dışa bağımlılıktan kurtulma niyetimizi birinci açıkladığımızda birileri bundan rahatsız oldu. Çok taraflı yıpratma kampanyasına şahit olduk. Yansıyı içimizdeki muhalefet partileri gösterdi. Ne dediler ‘yapamazsınız’, ‘ülkemizin kaynaklarını heba ediyorsunuz’ dediler. Hayalperestlikle suçladılar. Sismik arama testlerimize Rumların tezleriyle karşı çıktılar. Olmadık iftiralar attılar. Şu anda bizim kendimize ilişkin dört tane artık sondaj gemimiz var. İki tane de sismik araştırma gemimiz var. Bunlar o denli kolay kiralanan gemiler değil. Lakin artık bunlar kendimize ilişkin. Ve artık kendi gemilerimizle hem sismik araştırmayı hem de sondaj çalışmalarını yapar hale gedik. Ülkenin ve milletin menfaatinin kelam konusu olduğu ulusal sorunlarda Türkiye’nin hak ve hukukunu savunma cüreti sergileyemediler. Bilhassa bundan iki sene evvel Karadeniz gazının muştusunu verdiğimizde bu hazımsızlığının adeta tepe yaptığını gördük. Her seçim öncesinde ‘Gaz keşfediyorlar’ diyen aklı evveller oldu. ‘Keşfettiler lakin katiyetle çıkaramazlar’ diyen felaket tellalları oldu. Gazın ekonomimize hiçbir yarar sağlayamayacağını argüman eden kelamda ekonomistler oldu. Bunun üzere ahlak ve vicdan dışı pek çok ithamla karşılaştık. Biz bunların hiçbirine kulak asamdık. Hiçbirine eyvallah etmedik. Çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürdük. Güç ve Olağan Kaynaklar Eski Bakanımız Berat Albayrak ile halefi Fatih Dönmez kardeşimiz bu süreçte sahiden büyük çaba sarf ettiler. İşte bu gün o dirayetli duruşumuzun ve sabrımızın meyvelerini topluyoruz.”
“ALTINA BAKILMADIK TAŞ, DEŞMEDİK YER BIRAKMAMAKTA BİZ KARARLIYIZ”
Bölgede yaşanan son gelişmelerin Türkiye’nin Karadeniz’de yaptığı keşfin stratejik kıymetini daha da artırdığını tabir eden anlatan Erdoğan kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bölgemizde yaşanan son gelişmeler Türkiye’nin Karadeniz’de yaptığı keşfin stratejik kıymetini daha da artırmıştır. Rusya ile Ukrayna ortasında başlayan sıcak çatışmalarla birlikte tüm dünyada petrol ve gaz fiyatları tarihi sayıları görmüştür. Yalnızca gaz ithal eden ülkeler değil bu fahiş fiyat artışlarından hidro karbon üreticisi ülkeler de olumsuz etkilendi. Mesela dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan ABD’de fiyatlar kimi eyaletlerde üç katına varan oranlarda yükseldi. Güç fiyatlarındaki tırmanma enflasyona da yansımış. Gelişmiş ülkelerde enflasyon oranları son 40 yılın en yüksek düzeylerine çıkmıştır. Şu an global iktisadın temel sorunu sürdürülebilir ve emniyetli bir biçimde güç arzını sağlamakla enflasyonu dizginlemektir. Biz de ülke olarak fiyatların global ölçekte bu kadar arttığı ölçekte vatandaşlarımızı korumak için takviye sistemlerini devreye aldık. Konutlardaki doğalgazın fiyatında yüzde 75’e varan seviyede sübvansiyon sağladık. Hala belli oranda buna devam ediyoruz. Global riskleri minimalize etmek için ağır efor sarf ediyoruz. Güçte bir taraftan tedarik kaynaklarımızı çeşitlendirirken başka taraftan ülkemizin potansiyelini tam manasıyla ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Yakın etrafı güçlü hidrokarbon kaynakları olan ülke olarak altına bakılmadık taş, deşmedik yer bırakmamakta biz kararlıyız. Daha evvel kiralama ve gibisi tekniklerle yürüttüğümüz arama sondaj çalışmalarını kendi imkanlarımızla yürütmeye karar verdik. Şimdiye kadar 3 adet sondaj gemisi 2 adet sismik araştırma gemisini envanterimize kattık. Sondaj gemilerimizi son periyotta attığımız adımla dörde çıkardık. Kendi filosuna sahip sayılı ülkelerden biri haline geldik. Yeni filolarla gücümüze güç katmaya devam ediyoruz.”
“DÖRDÜNCÜ SONDAJ GEMİSİ’NİN İSMİNİ ABDÜLHAMİT HAN OLARAK AÇIKLAYALIM”
Erdoğan, dördüncü sondaj gemisinin ismini da Sultan Abdülhamit Han olarak açıklayarak kelamlarını şöyle tamamladı:
“Bir müddet evvel yeni kuşak gemimizle filomuzu çok güçlü hale getirdik. Dördüncü sondaj gemimizin ismini ne verelim dedik, Sultan Abdülhamit bu bölgelerde yapmış olduğu çalışmalarla bir periyoda aslında ismini vermiş. Bu geminin ismini Abdülhamit Han olarak belirlediğimizi açıklayalım. Şu anda sondaj öncesi teknik hazırlıkları yapılıyor. İnşallah bu gemimizin de vazifeye başlamasıyla çalışmaları çok daha süratli verimli ve aktif bir biçimde gerçekleştireceğiz. Dördüncü sondaj gemimizin ülkemize ve milletimize iyi olmasını diliyorum. İsmini milletimizin gönlüne yazdıracağına inanıyorum. Üç tarafı denizle çevrili ülke olarak Doğu Akdeniz’de mevcudiyetimizi hissettiriyoruz. Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin buradaki kaynaklar üzerinde var olan haklarını her platformda savunuyoruz. Ülkemizin bu durumdaki duruşu kuşkuya yer bırakmayacak halde net. Biz ne kimsenin hakkına el uzatırız ne de haramilere hakkımızı yediririz. Bizim olanın zorbalıkla, tehditle ayak oyunlarıyla bizden kopartılmasına asla müsaade vermeyiz. Biz enerjiyi bir tansiyon ve çatışma alanı değil bölgesel işbirliğinin anahtarı olarak görüyoruz. Bu anlayışla bölgedeki aktörlerle işbirliği yolları geliştirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki temasların müspet sonuçlarını daima birlikte görmeye başlayacağız. Türkiye’nin güç arz güvenliği sıkıntısını büsbütün çözmüş bir ülke yapıncaya denk gayretimize devam edeceğiz. Ülkemizin yeri doldurulamaz pozisyonu anlaşıldıkça şu anda siyasi sebeplerle soğuk bakanlar da kesinlikle siyasetlerini değiştirecekler. Unutmamalıdır ki Karadeniz gazının ölçüsü kadar büsbütün yerli imkanlarla bizim bu türlü tarihi bir keşfe imza atmamız da değerlidir. Karadeniz’deki keşifle birlikte milletimiz Birinci Dünya Savaşı’nın sebep olduğu büyük bir travmadan kurtulmuştur. 2023 yılının birinci çeyreğinden itibaren doğalgazın hanelerde kullanılmaya başlamasıyla kıymetli bir eşik aşılmış olacak. Karadeniz gazı deniz birinci boru indirme ve kaynak törenimizin iyi olmasını Allah’tan diliyorum.”
Törenin sonunda birinci boru indirme ve kaynak gerçekleştirildi. Sondajda kullanılan birinci matkap da Erdoğan’a ikram edildi.