Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan, “Dijital terör ülkelerin ulusal güvenliklerine de açık tehdit oluşturmaktadır. Dezenformasyon hibrit savaş kapsamında sık başvurulan araçlardan biri haline gelmiştir” dedi.
Mecidiye Kasrı’nda akşam saatlerinde düzenlenen gala yemeğindeki konuşmasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi:
* “Habere ulaşmak kolaylaşırken insanlığın hakikatle bağı giderek zayıflıyor. Medyanın, bilhassa toplumsal medyanın günlük hayatımızda daha fazla yer edinmeye başlaması, avantaj yanında beraberinde hayati riskleri de getirmektedir. Bilgi kirliliği ve dezenformasyon bu tehditlerden en fazla öne çıkanlardır.
* Palavra, düzmece, çarpıtılmış haberler sebebiyle dünyada milyonlarca insan mağduriyet yaşamaktadır. Hududun, ahlakın, etik bedelin, otokontrol olmadığı bu mecralar insanları düşmanlaştıran, kutuplaşmayı artıran, nefret ateşini körükleyen operasyon aygıtına dönüşmüştür.
* Dijital terör ülkelerin ulusal güvenliklerine de açık tehdit oluşturmaktadır. Dezenformasyon hibrit savaş kapsamında sık başvurulan araçlardan biri haline gelmiştir. Türkiye olarak siyasetten diplomasi, kamu nizamı ve toplumsal olaylara kadar sıkça karşılaşıyoruz. Dünyada palavra üretilmiş, gayeli haberlere en çok maruz kalan ülkelerin başında Türkiye geliyor.”
“KARŞIT ODAKLARIN AMACI DURUMUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kelamlarına şöyle devam etti:
* “FETÖ’den bölücü terör örgütüne, marjinal yapılardan memleketler arası medya kuruluşlarına kadar ülkemiz aykırı odakların maksadı durumundayız. Özellikle terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz haklı uğraş tamamı palavra, hezeyan dolu haberlerle yıpratılmaya çalışılıyor. DEAŞ’a karşı zafer kazanan tek ülke olmamıza karşın aksi istikamette ahlaksız suçlamalara maruz bırakılıyoruz.
* Dün bize iftira atanların Lafarge’nin DEAŞ’la iş tuttuğu, ticaret yaptığı, teröristlere milyonlarca Avro aktardığı bugün kanıtlarla, mahkemelerle ortaya konuluyor. Fransız çimento devi Lafarge’nin Suriye’nin kuzeyinde terör örgütlerine nasıl dayanak verdiğini, yardımcı olduğunu, onlara tüneller açmak suretiyle oralarda nasıl mikserlerle betonlar döktürdüğünü anlattığımda bunu Fransızlar anlamıyordu. Fransa’nın Lideri Sayın Macron’a bunları anlattım. Artık Fransa parlamentosunda Macron’a Lafarge’nin hesabını sordular.
* Şu anda gündemdeki en değerli mevzulardan biri hale geldi. Zira yalancının mumu yatsıya kadar palavra. Bu palavra tutmadı. Teröre dayanak veren en değerli kurumlardan bir tanesi olarak artık her şeyiyle açığa çıktı. On binlerce suçsuz sivilin ve Müslümanın kanını döken bu yırtıcı DEAŞ örgütü kimler tarafından desteklendiği bu çeşit örneklerle net formda anlaşılıyor.
* Birebir riyakâr tutumun PKK; PYD ve FETÖ terör örgütlerine yönelik tavırlarda da sergilendiğini biliyoruz. Ellerindeki temiz kanlarına karşın bu örgütler destekleniyor, korunuyor. Ağızlarını her açtıklarında özgürlük, demokrasi ve insan haklarından bahsedenler akla ziyan mazeretlerin gerisine saklanarak bu örgütlere sahip çıkmayı sürdürüyor.”
“MÜSLÜMANLARA YÖNELİK IRKÇI TAARRUZLAR VE NEFRET TELAFFUZLARI PEKÇOK YERDE ARTIŞ GÖSTERMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan kelamlarını şöyle sürdürdü:
* “Yalan haber ve terör örgütlerine verilen takviye madalyonun bir yüzünü oluştururken, öbür yüzünde İslam düşmanlığı ve yabancı aykırılığı vardır. Müslümanlara yönelik ırkçı ataklar ve nefret telaffuzları pek çok yerde artış göstermektedir. Faşizan düzenleme, antidemokratik mevzuat çalışmalarla ibadet hürriyetleri kısıtlanmaktadır.
* Başörtüsü, sakal, cübbe, tesettüre müdahaleler normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu vahim tablo İslam aykırılığı niyetiyle yapılan medya müdahalelerine karşı ortak hareket etmemizi mecburî kılıyor. Medya organları da birebir mesuliyet hissiyle hareket etmeli, toplumun bir kısmını karalamaya yönelik iftiralardan uzak durmalıdır.
* Türkiye olarak İslam düşmanlığıyla çabaya büyük ehemmiyet veriyoruz. Filistin davasını da daha güçlü biçimde savunmamız kaidedir. Filistinli kardeşlerimiz topraklarında yaşadığımız işgali, hak mahrumiyetini daha güzel anlatmalıyız.
* Suriye’de insani kriz ve terör sarmalından kurtulmamız için siyasi tahlil uğraşlarına daha faal dayanak vermeliyiz. Filistin, Keşmir, Kıbrıs, Batı Trakya’ya kadar her cephede işbirliğimizi artırmadan akınların üstesinden gelemeyiz.” (DHA)