Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Tepesi için Madrid’e hareketinden evvel; NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve İsveç Başbakanı Magdalena Andersson’un katılacağı toplantı için “Hangi noktaya geldiklerini göreceğiz. Biz kuru laf istemiyoruz. Biz sonuç istiyoruz. Artık biz orta alanda top çevirmekten bıktık. Bunları da Sayın Biden ile bu akşam yahut yarın yapacağımız görüşmede, ona da lisana getireceğiz. Dokuz tane Amerikan üstü Yunanistan‘da kuruluyor. Niçin kurdunuz? Neye karşı kurdunuz? Verdikleri yanıt, ‘Rusya’ya karşı kurduk.’ Ne yaptınız? İşiniz gücünüz, S-400, S-400. Daima laf. Bunları da Sayın Biden ile bu akşam yahut yarın yapacağımız görüşmede, ona da lisana getireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Tepesi için Madrid’e hareketinden evvel Ankara Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Doruğun Ukrayna’daki savaşın devam ettiği kritik bir devirde yapıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Zirve oturumlarında Ukrayna savaşını, ittifak yansımalarını, NATO’nun caydırıcılık ve savunma çabalarını, terörizmle gayret başta olmak üzere Güney’den neşet eden tehdit ve meydan okumaları ele alacağız. Zirveden temel beklentimiz; ittifak dayanışmasının şartsız bir biçimde ortaya konulmasıdır. Müttefiklerimizden terörizmin tüm çeşit ve tezahürleriyle gayrette ayrım yapmamalarını, bir müttefike yönelik tehdidin aslında NATO’nun geneline yönelik tehdit manasına geldiğini görmelerini bekliyoruz.
İsveç ve Finlandiya’nın üyelik müracaatlarının akabinde yaşanan süreç; tabiatıyla tepe bağlamında öne çıkan hususlardan biri olacaktır. Bu konuya dair yaklaşımımız, artık herkesin malumudur. En başından beri Türkiye’nin hayati çıkarlarını tehdit eden PKK’nın ve PYD/YPG başta olmak üzere her türlü uzantısının bu ülkelerde rahatça hareket etmelerine mani olunmasına dair beklentimizi vurguluyoruz. Bu haklı tavrımızı tepe vesilesi ile bir kez daha açıkça anlatacağım. İkili görüşmelerimde de bu bahis gündemde olacak. Bugün Madrid’e gittiğimizde İsveç Başbakanı ve Finlandiya Cumhurbaşkanı ile Genel Sekreter’in de katılacağı bir dörtlü tepe gerçekleştireceğiz. NATO üyeliği çeşitli sorumlulukları da beraberinde getiriyor. İsveç ve Finlandiya, NATO’ya üye olacaklarsa; ittifakın 70 yıllık mensubu Türkiye’nin güvenlik tasalarını dikkate almak zorundalar. Bunun aksi düşünülemez. Tepede müttefiklerin Ukrayna’ya dayanağı sürerken NATO’nun tahlil yolunda bir vizyon ortaya koyması gerektiğini de vurgulayacağım.
Türkiye, NATO misyon ve harekatlarına en fazla katkı yapan birinci beş müttefikten biri olarak üzerine düşeni ziyadesiyle yerine getirmektedir. Karada, denizde ve havada en ileri teknolojilerden de yararlanarak; ittifaka önemli kuvvet ve yetenek sağlıyoruz. Tıpkı vakitte NATO’nun sonları da olan güney hududumuzun ötesinde terörizmin ve Suriye başta olmak üzere göç hareketlerinin önlenmesinde kritik roller üstlenen bir ülkeyiz. Tehditlerin çeşitlenerek arttığı bu periyotta de müttefiklerimiz ile birlikte Madrid’de ittifaka verdiğimiz ehemmiyeti teyit edeceğiz. Tepe marjında; kimi müttefik devlet ve hükümet liderleri ile ikili görüşmeler de yapacağım. Bu görüşmelerde; hem gündemimizdeki ikili sorunları, hem NATO bünyesindeki işbirliğimizi hem de global gündemi bilhassa değerlendireceğiz.”
Erdoğan, açıklamalarının akabinde gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bugün düzenlenecek dörtlü tepe toplantısı ile ilgili soru üzerine şunları söyledi:
“Biz NATO’nun 70 yıllık bir üyesiyiz. Türkiye, rastgele NATO’ya katılmış bir ülke değil. Hasebiyle bu sabah, Sayın Biden ile de bir görüşme yaptık. Bu akşam yahut yarın tekrar bir ortaya gelme dileğini tabir etti. Biz de olabilir dedik. Dün prestiji ile Sayın İbrahim Kalın Beyefendisi ve Sayın Sedat Beyefendisi Brüksel’e gönderdik. Onlar zati ön görüşmeleri yaptılar. Gidince yapılan bu görüşmeleri de kendilerinden alacağız. Bu ortada da biz, dörtlü görüşmeyi Stoltenberg’in de riyasetinde tekrar yapacağız. Burada Finlandiya Cumhurbaşkanı, öbür taraftan İsveç Başbakanı birlikte bu dörtlü görüşmeyi yapıp hangi noktaya geldiklerini göreceğiz. Biz kuru laf istemiyoruz. Sonuç istiyoruz. Artık biz orta alanda top çevirmekten bıktık. Şu an prestiji ile de bunlar laf üretiyorlar, konuşuyorlar; birebir günün akşamı İsveç devlet televizyonunda bakıyorsunuz, bu terörist başlarından bir tanesi orada söyleşi, bize veriyor veriştiriyor. Ne diyor İsveç yöneticileri? Biz diyor, bunları terörist olarak kabul etmiyoruz diyorlar. Öbür taraftan, caddelerde yürüyüş yapıyorlar, yürüyüş yaparken İsveç polisinin denetimi, kontrolü bunların üzerinde; ve bu biçimde bu yürüyüşler yaptırılıyor. Yalnızca İsveç mi? Birebir şey Almanya’da, Hollanda’da, Yunanistan‘da… Ağır bir biçimde bunlar devam ediyor. Dokuz tane Amerikan üstü Yunanistan‘da kuruluyor. Niçin kurdunuz? Neye karşı kurdunuz? Verdikleri karşılık, ‘Rusya’ya karşı kurduk.’ Ne yaptınız? İşiniz gücünüz, S-400, S-400. Daima laf. Bunları da Sayın Biden ile bu akşam yahut yarın yapacağımız görüşmede, ona da lisana getireceğiz. Biz Danimarka’da, Norveç’te daima bunları yaşadık. Her türlü terörist akına uğradık, bunlardan en ufak bir tutum görmedik. Bunları anlatacağım.”
Biden ile görüşmesinin öbür bir gündemi olup olmadığını sorulması üzerine ise Erdoğan, şunları söyledi:
“En değerli sıkıntımız F-16 sıkıntısıydı. Hala masada. Orada da bir oyalama taktiği gidiyor. Geçenlerde, Yunanistan Başbakanı davetlimdi. Kendisi ile İstanbul’da bir yemekli sohbetimiz oldu. Bundan bu türlü artık biz görüşmelerimizi birebir yapalım, ortamıza üçüncü şahısları sokmayalım diye mutabık kaldık. Ortadan 2-3 hafta geçti. Amerika’ya gitti, Senato’da yaptığı konuşmada. Saldırdığı yer yeniden Türkiye oldu. Artık biz bunların uygunca ne olduğunu, kim olduğunu çok uygun biliyoruz. Bize karşı biliyorsunuz, 15 Temmuz darbe teşebbüsünü yapan FETÖ terör örgütünün en kıymetli sığınağı neresi oldu, Yunanistan oldu. Türkiye’den kaçanlar, daima nereyi tercih ettiler, Yunanistan’ı tercih ettiler. Yunanistan; o periyodun Başbakanı ile de görüştüm, hızla biz gereken müdahaleyi yapacağız demesine karşın bu teröristleri bunlar beslediler. Ondan sonra da Avrupa’nın değişik ülkelerine yolladılar. Bunları artık biz yutmuyoruz. Türkiye’ye karşı şahsiyetli bir duruş bekliyoruz. Türkiye’nin duruşundan taviz vermeyeceğiz.”
Zirve marjında Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna ise şu cevabı verdi:
“İkili bir görüşmeyi, benim Miçotakis ile yapmam mümkün değil. Bunu açıkladım, sizler demek ki bizi düzgün takip etmiyorsunuz. Bizim Yunanistan ile Yüksek Seviyeli Stratejik Kurul toplantımız vardı. Ne dedim? Biz bunu kaldırdık. Artık Yunanistan ile bizim Yüksek Seviyeli Stratejik Kurul diye bir toplantı, yapılması mümkün değil. Bitti o iş. Artık bunu bitirmiş bir başkan, kalkıp da Miçotakis’in oradaki talebine evet diyebilir mi? Hayır, bitti o iş. O kapıyı kapattık. Bundan sonra kendilerine çeki sistem verecekler, vermeleri halinde hangi seviyede hangi seviyede bu tıp görüşmeler yapılır yapılmaz, onu ondan sonra planlar yol haritamızı çizeriz.”