İyi futbolcu, centilmendir, alandaki şövalyedir!”
Bu kelamı daima kullanırım.
Bakın, dün futbolumuzun 100’ler Kulübü’ne girecek iki kulübü Gençlerbirliği ve Altınordu, dün Ankara’da karşı karşıya geldi.
Ligin birinci maçıydı.
Altınordu iki sefer öne geçti, 3-3’le bir puan aldı.
Kırmızı -Lacivertli grubun birinci iki golü de Kaptan Ahmet İlhan Özek’ten geldi.
Milli formayı da giymiş Özek, daha önce
Gençlerbirliği formasını da kuşanmış, şampiyonluk yaşadığı yılın akabinde ekipten gönderilmişti.
Elbette duygusal bir maçtı onun ismine…
Kaptan; 7 ve 17.dakikalarda iki gol attı.
Gollerinden sonra kutlamaya gelen grup arkadaşlarına ellerini kaldırarak, “sevinç gösterisinde bulunmayacağını” belirtti.
Penaltıdan attığı golde bile kaleci Ubeyt onu tebrik edendi.
Çünkü kırmızı -siyahlı kulüp onun yüreğinde kıymetli bir yere, pahaya sahipti.
Vefasızlık yapılsa da -sosyal medya hesabında da belirttiği gibi- aslolan şahıslar değil, kulüplerdi!
Maç sırasında faul yaptığı, ikili mücadelerde yerde kalan her rakibine elini uzatıp özür de dileyendi Ahmet İlhan…
Gençlerbirliği futbolcuları, taraftarı; onu unutmamıştı.
Maç başında da, oyunu terkettiği anda da alkışlamışlardı…
**
Şampiyonluklar geçicidir, unutulur.
Yenilgiler de, galibiyetler de, goller de!
Ama centilmen, şahsiyetli, karakter sahibi futbol işçileri asla unutulmaz.
Her şeyin başı fazilettir.
Futbol alanlarında, spor salonlarında, pistlerde, pisinlerde; erdemliliktir.
Yaşamda faziletli, vefalı olmaktır.
Ne hoş söylemiş
Roma İmparatoru
Marcus Aurelius;
“Ünler, namlar, sahip olunan her şey gelip geçicidir.
Bu sebeple insanın faziletli yaşaması, hayatını manalı kılan en kıymetli ölçüttür.”
Can Baba’nın dizeleridir;
“Sen kendini besle.
Bilgiyle, sevgiyle, şefkatle.
Ancak o vakit ulaşırsın, İnsan olmanın faziletine.” de!..
**
Merhaba’mız;
tüm faziletli atletlere…
Merhaba ‘mız;
tüm faziletli dostlara…
Merhaba’mız;
“sahadaki şövalyelerden”
Ahmet İlhan Özek
Kaptan ‘a!..