IMF, Türkiye’nin büyüme beklentisini bu yıl için yükseltirken, gelecek yıl için düşürdü. Lakin asıl değişimi enflasyonda yaptı. Global iktisat için öngörüler de hiç olumlu görünmezken, ‘bak tekrar yaklaşıyor fırtına’ ezgileri duyuldu.
Uluslararası Para Fonu(IMF), Türkiye’nin 2022 yılı için büyüme beklentisini yükseltirken, 2023 yılı için aşağı çekti.
IMF’in sonbahar devri ‘Global Ekonomik Görünüm Raporu’na nazaran, Temmuz ayında yayımlanan orta periyot raporunda yüzde 4,0 olarak iddia edilen 2022 yılı büyüme varsayımı, yüzde 5,0 düzeyine çıkarıldı.
IMF, 2023 yılı için büyüme beklentisini ise yüzde 3,5’ten yüzde 3,0’e çekti.
Raporda, 2022 yılı ortalama tüketici fiyatları beklentisi yüzde 60,5’ten yüzde 73,1’e, yıl sonu beklentisi yüzde 52,4’ten yüzde 73,5’e yükseltildi.
Gelecek yıl için ortalama tüketici fiyatları beklentisi yüzde 37,3’ten yüzde 51,2’ye, yıl sonu beklentisi yüzde 29,7’den yüzde 36,9’a çıkarıldı.
IMF, cari süreçler açığının GSYH’ye oranını bu yıl için yüzde -5,7 olarak korurken, gelecek yıl beklentisini yüzde -2,0’den yüzde -3,9’a indirdi.
IMF, işsizlik oranı beklentilerini ise olumlu istikamette revize etti. 2022 yılı işsizlik beklentisi yüzde 11,3’ten yüzde 10,8’e, 2023 yılı beklentisi yüzde 10,6’dan yüzde 10,5’e çekildi.
IMF, 2027 yılı için açıkladığı projeksiyonda ise büyüme varsayımını yüzde 3,0, enflasyon kestirimini yüzde 15,0, cari açık/GSYH iddiasını yüzde -2,6 olarak belirledi.
IMF: Fırtına bulutları toplanıyor, siyaset yapıcıların denetimi elde tutmaları gerekli
Küresel iktisadın Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, ısrarcı ve genişleyen enflasyon baskılarının yol açtığı hayat maliyeti krizi ve Çin iktisadında yavaşlamanın şekillendirdiği zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirten IMF, ‘Fırtına bulutları toplanırken, siyaset yapıcıların denetimi elde tutmaları gerekli’ dedi.
IMF bugün yayınladığı ‘Küresel Ekonomik Görünüm Ekim 2022’ raporunda 2022 yılı için global büyüme iddiasını yüzde 3,2 olarak korurken, 2023 için büyüme beklentisini temmuz ayındaki yüzde 2,9’dan 2,7’ye indirdi. 2023 yılında GSYH büyüme oranının yüzde 2’nin altına inmesi mümkünlüğünü yüzde 25 olduğunu da vurguladı.
ABD iktisadı için 2022 yılı GSYH büyüme varsayımını Temmuz ayındaki güncellemede yer alan yüzde 2,3’ten 1,6’e indiren IMF, 2023 büyüme varsayımını yüzde 1,0 olarak korudu.
Euro Bölgesi için 2022 yılı büyüme beklentisini yüzde 2,6’dan yüzde 3,1’e çıkaran IMF, 2023 yılın için varsayımını ise yüzde 1,2’den yüzde 0,5’e çekti ve Alman iktisadının 2023’te yüzde 0,3, İtalya iktisadının yüzde 1,2 daralacağını öngördü.
Gelişmekte olan ekonomiler için 2022 büyüme iddiasını yüzde 3,6’dan 3,7’ye, 2023 beklentisini yüzde yüzde 3,9’dan yüzde 3,7’ye revize eden IMF, Çin için 2022 büyüme kestirimini yüzde 4,6’dan 4,4’e ve 2023 beklentisini yüzde 5,0’dan 4,9’a indirdi.
Küresel iktisadın üçte birinden fazlasının bu yıl yahut gelecek yıl daralacağını öngören IMF, en büyük 3 iktisat ABD, Avrupa Birliği ve Çin’de duraklamanın devam edeceğini belirtirken, ‘En berbatı şimdi yaşanmadı ve pek çok insan 2023’te bir resesyondaymış üzere hissedecek’ tabirlerini kullandı.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının global ekonomiyi güçlü formda istikrarsızlaştırmaya devam ettiğini belirten IMF, Avrupa’da gaz fiyatlarının 2021’e nazaran dört kat artmasının ve Rusya’nın Avrupa’ya gaz sevkiyatının 2021’in yüzde 20’sinin altına indirmesinin gelecek kıy ve sonrası için güç yetersizliği beklentilerini artırdığını vurguladı.
Israrcı ve genişleyen enflasyon baskılarının mali kurallarda süratli ve senkronize bir sıkılaştırması tetiklediğine işaret eden IMF; bunun ABD dolarının başka para ünitelerinin birçoklarına karşı güçlü halde pahalanması ile birlikte gerçekleştiğine dikkat çekti.
Küresel enflasyonun 2022 yılının son çeyreğinde zirve yapmasını beklediklerini vurgulayan IMF, fakat enflasyonun evvelce beklenenden daha uzun müddet yüksek kalmaya devam edeceğini ve 2024 yılında yüzde 4,1’e gerileceğini de öngördü.
Çin’in sıfır COVID siyasetinin iktisat üzerinde bilhassa 2022 ikinci çeyrekte baskı yarattığını belirten IMF, Çin iktisadının beşte birini oluşturan gayrimenkul kesiminde süratli bir zayıfla yaşandığına da dikkat çekti.
IMF, ‘Çin iktisadının büyüklüğü ve global tedarik zincirleri için kıymeti dikkate alındığındı, tüm bunlar global ticaret ve aktivite üzerinde ağır halde baskı yaratacak’ değerlendirmesini yaptı.
Küresel ekonomik görünüm için aşağı istikametli risklerin yüksek olduğunu, nakdî, mali yahut finansal siyasetlerde yanlış ayarlamaların dünya iktisadının kırılgan olduğunu ortada keskin halde arttığını söz eden IMF, finansal piyasaların tansiyon işaretleri göstermekte olduklarını da vurguladı.