Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Karadeniz gazını karaya taşıyacak boru hattı için tarih verdi

Bakanı Dönmez, Karadeniz gazını karaya taşıyacak hat için gerekli tüm boruların gelecek ay Filyos’a inmiş olacağını belirterek, “Gerekli kontrolleri yaptıktan sonra temmuzda boruların deniz altına döşenmesi için ilk kaynağı vurmuş olacağız. Borular 2 bin 200 metre su derinliğinden geçecek ve toplamda da 170 kilometre uzunluğunda olacak” dedi.

Dönmez, 5. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde, son dönemde enerji piyasalarında yaşanan çalkantıların temelinde arz-talep kaynaklı dengesizlikler ve fiyatlardaki aşırı oynaklığın olduğunu söyledi.

Enerji arz güvenliği ve iklim değişikliği arasındaki ilişkide ibrenin arz güvenliğine döndüğünü ifade eden Dönmez, “Adeta iklim değişikliğinin havariliğini yapan ülkelerde son dönemde fosil kaynakların kullanımının arttığını görüyoruz. Bu da bize enerji dönüşümünün sözlerle, vaatlerle ya da havuç-sopa ikilemiyle değil, uzun dönemli planlamalar ve öngörülerle olacağını gösteriyor” diye konuştu.

NADİR ÜLKE VURGUSU

“Biz enerji dönüşümünü kaynaktan teknoloji üretimine kadar bütüncül bir perspektifte kendi iç dinamikleriyle harekete geçiren nadir ülkelerden biriyiz. Son dönemde enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan hızlı artış bir kez daha gösterdi ki yerli kaynaklara dayanmayan bir sistemde enerji bağımsızlığından söz edemeyiz.

Bugün enerji kurulu gücümüzün yüzde 65’i yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanıyor. Yenilenebilir enerjide ise adeta bir Türkiye baharı yaşanıyor. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ile başladığımız ve mini YEKA’larla sürdürdüğümüz süreç, yenilenebilir enerjinin dinamosu olmuş durumda. Bugüne kadar YEKA’larla 4 bin 250 megavatlık yarışmalarımızı tamamladık. Önümüzdeki dönem 2 bin 750 megavatlık yeni yarışmalarla 7 bin megavata ulaşacağız. YEKA RES-3’ün başvurularını 31 Mayıs’ta, YEKA GES-4’ün başvurularını 21 Haziran’da almaya başlayacağız. “

BORULAR 2 BİN 200 METRE DERİNLİKTEN GEÇECEK

Dönmez, Karadeniz’de keşfedilen 540 milyar metreküplük gazın 2023’te yurttaşlarla buluşması için masa başında ve sahada hummalı bir çalışma yürütüldüğünü belirtti.

Gaz çıkarma projesini sahadaki ekiple birlikte takip ettiğini söyleyen Dönmez, şunları kaydetti:

“Yarın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay Bey ile Filyos’ta olacağız. Sahadaki son gelişmeleri birlikte yerinde inceleyeceğiz. Şu ana kadar her şey belirlediğimiz takvim çerçevesinde ilerliyor. İnşallah önümüzdeki yıl vatandaşlarımız Karadeniz gazıyla buluşacak. Karadeniz gazını mutfağında kullanacak. Geçtiğimiz aylarda tedarikine başladığımız su altı borularının temininde son aşamadayız. Gelecek ay, en geç bütün borular Filyos’a inmiş olacak. Gerekli kontrolleri yaptıktan sonra temmuzda boruların deniz altına döşenmesi için ilk kaynağı vurmuş olacağız. Borular 2 bin 200 metre su derinliğinden geçecek ve toplamda da 170 kilometre uzunluğunda olacak.”

Dönmez, Karadeniz’deki Türkali-1 ve Türkali-2 kuyularındaki akış testlerinin de tamamlandığını belirterek, Türkali-1’de günlük 1,7 milyon metreküp, Türkali-2’de günlük 2,6 milyon metreküplük gaz akışının yakalandığını dile getirdi.

“2023’ÜN İLK ÇEYREĞİNE YETİŞECEK”

Testler sonucu üretim seviyesinin kuyu başına günlük ortalama 3 milyon metreküpe çıkılabileceğini ifade eden Dönmez, “Bütün planlamalarımızı yerli gazımızı 2023’ün ilk çeyreğine yetiştirecek şekilde yaptık. Filyos’ta yerli gazın milletimizle buluşması için büyük bir gayret gösteren, sahada ve gemilerde arı gibi çalışan bir ekip var. 3 gemimizle sürdürdüğümüz sondaj çalışmalarımıza geçtiğimiz hafta yeni bir gemi daha eklendi. Dördüncü sondaj gemimiz şu an Mersin Taşucu’na demirlemiş durumda. Burada 2 aylık bir bakım süreci olacak ve ardından ilk sondaj için demir alacak.” dedi.

“OLUMSUZ ETKİLENEN ÜLKELER ARASINDAYIZ”

Dönmez, son dönemde enerji ve emtia fiyatlarındaki sert yükselişlerin küresel ekonomiler üzerinde büyük baskı oluşturduğuna işaret ederek, “Enerji maliyetleri küresel enflasyonun yönünü belirler duruma geldi. Bizler de bu durumdan ne yazık ki olumsuz etkilenen ülkeler arasındayız. Petrol ve doğal gazda artan talep ve de yükselen fiyatlar, maliyetler üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturuyor. Salgın sonrası yaşanan hızlı toparlanmaya ilaveten küresel çapta yaşanan kuraklık ve Rusya-Ukrayna Savaşı da doğal gaza olan talebin sıçramasına neden oldu” değerlendirmesinde bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir