Yenilenebilir güç alanında son 10 yıldır kıymetli adımlar atan Türkiye, rüzgarda 11 bin megavat güneşte ise 9 bin megavatı aşkın şurası güce ulaştı. Elektrik depolama düzenlemesi sonrasında, depolamalı rüzgar ve güneş santrali kurmak için yapılan müracaatlar hızlandı. Geride kalan iki haftadan kısa müddette 900’ü aşkın firma ön lisans alabilmek için Güç Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) müracaat yaptı. Atılan adımla birlikte hem Türkiye’nin yenilenebilir gücünün hem de depolama kapasitesinin katlanması bekleniyor. Tıpkı vakitte güneş ve rüzgar kaynaklı güç iletim ve dağıtımında dengesizliklerin giderilmesi ve güçte tedarik sürekliliğinin sağlanması hedefleniyor. Ocak ayında EPDK’nın şirketlere ön lisanslarını vermesi bekleniyor. Üretim tesislerinin yanındaki depolama üniteleri gereksinim halinde taşınabiliyor.
ELEKTRİK ÜRETİCİLERİ BAŞI ÇEKİYOR
EPDK’ya başvuran şirketlerin yüklü bir kısmı elektrik üreten firmalar olarak öne çıkıyor. Depolamalı rüzgar ve güneş gücü yatırımı yapacak firmaların, taahhüt ettikleri depolama tesisinin konseyi gücü kadar rüzgar ve güneş gücü projesi kurmak için ön lisans müracaatında bulunmasına imkan sağlanıyor. Yatırımlar yüklü olarak ithal olarak sağlanırken; üretime bütünleşik, tüketime bütünleşik, mikro şebeke ve müstakil elektrik depolama olmak üzere 4 farklı halde depolama yapılabiliyor. EPDK’ya başvuran şirketlerin yüklü olarak müstakil depolamadan faydalanması bekleniyor.
İLETİM SÜRECİNİ KOLAYLAŞTIRACAK
Depolamalı güneş ve rüzgar yatırımları şebekenin yükünü kıymetli ölçüde hafifletiyor. Öbür kaynakların bilakis rüzgar ve güneşten depolanan güç 2 saniye içerisinde iletim ağına ulaştırılıyor. Güneş ve rüzgar gücündeki varsayım edilemeyen güç ölçüsü, bataryalar ile sabit yüke dönüşüyor. Türkiye Güç Stratejileri ve Siyasetleri Araştırma Merkezi (TESPAM) Lideri Oğuzhan Akyener, depolama potansiyelinin gelişmesiyle iletim sürecini direktörün daha da kolaylaşacağını tabir etti. Akyener, yeni konseyi güç üretmeyle alakalı da önemli bir potansiyelin doğduğunu vurguladı.