Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Teşebbüsçü İşadamları Vakfı (GİV) tarafından, TÜGVA işbirliği ve KOSGEB takviyesiyle gerçekleştirilen Türkiye Teşebbüsçü Buluşması sona erdi. 9. GİV Girişimcilik Mükafatları kapsamında, 10 kategoride 14 ödül dağıtıldı. Teşebbüsçü gençlere toplam 400 bin TL bedelinde ödül verildi. “İş planı”kategorisinde birinci olan Büşra Atkesen ve ikinci olan Erdi Buluş ile “Fikir” kategorisinde birinci olan Ömer Şalcı projelerini Yeni Şafak ‘a anlattı.
YANGIN ÖNCESİ TEDBİR ALINACAK
”Fikir kategorisinde birinci olan Ömer Şalcı
“İş planı” kategorisinde “fire stopper” projesiyle birinci olan Büşra Atkesen, “ Bu projeyi, Akdeniz Üniversitesi’nden 2 hocamız ve 1 Kimyager arkadaşımızla birlikte geliştirdik. Projemiz, ülkemizdeki maden atıklarını kullanarak yeni jenerasyon NANO boyutta alev geciktirici gereçler üretilmesi üzerine. Yangın öncesinde tedbir olarak kullanılabilecek bir eser. Sprey formunda olan eserimiz, ayakkabının üzerine sıkıldığında yanmayı engelliyor. Bilhassa yangında ayakkabıları, eşyaları yanan itfaiye erlerimizin yaşadıkları sorunları azaltabilir. Bu materyaller plastik eserler, kablolar ve savunma sanayiinde ısı yalıtımı gereken yerlerde katkı gereci olarak kullanılabilir. Eserimizi, sıvı hale getirip vatandaşların da kullanmasını sağlayacağız.” dedi.
DİYALİZ MAKİNESİ TAŞINABİLECEK
”İş planı” kategorisinde ikinci olan Erdi Buluş
“Taşınabilir akıllı diyaliz cihazı” projesiyle “İş planı” kategorisinde ikinci olan Erdi Buluş ise bu formda uzaklıkları ortadan kaldırdıklarını söyledi. Buluş, “ Bizim projemiz, olağan diyaliz aygıtları üzere değil. Olağan diyaliz sistemi, ‘ters ozmoz’ dediğimiz bir sistemle şahısları hastaneye bağımlı tutuyor. Diyaliz aygıtları insan kanını çektiği vakit, ikinci bir enfeksiyon yahut hastalık riski oluşturabiliyor. Bizim maksadımız Hatay’da, Mardin’de, Iğdır’da ülkemizin dört bir yerinde, Diyaliz Merkezleri’ne ulaşamayan hastaların, bulundukları yerde diyaliz gereksinimlerini gidermelerini sağlamak.
Akıllı diyaliz cihazı
Bazı köylerde, iklim şartlarından ötürü hastalar diyaliz merkezlerine ulaşamayabiliyor. Merkezlerde yetersiz ekipmanlar olmadığında da farklı diyaliz merkezlerine sevk edilebiliyor. Biz bu projeyi üreterek hastaların istediği ortamda, elektriğe muhtaçlık duymadan kullanabilecekleri ve Sıhhat Bakanlığı’nın geniş server ağıyla İstanbul’daki tabibin rahatlıkla hastayı denetim edebileceği bir sistem oluşturmayı amaçladık. Haftanın 3 günü diyaliz gören hastalar için merkezlere gitmektense her yerde diyaliz işlerini halledebilecekleri seyyar bir diyaliz aygıtı ürettik. Eserimiz çok beğenildi daha da geliştirmek için çalışmaya devam edeceğiz. ”ifadelerini kullandı.
TARIMDA TASARRUF SAĞLAYACAK
“İnovatif tarım sistemi” projesiyle “Fikir” kategorisinde birinci olan Ömer Şalcı ise projesini şöyle anlattı: “Projemiz, inovatif bir tarım sistemi. Toprakta yetişen sulu tarımda, her türlü zerzevat ve meyvede çalışan bir sistem. Tarımda zirai ilaç su ve gübre kullanımına müdahale ederek ve özel bir güç tipi kullanılarak bitkilerin performansını değiştiriyor. Gübre gereksinimini yüzde 20 düzeylerine kadar düşürebiliyor. Yüzde 80’lik bir tasarruf kelam konusu. Bitkilerin su gereksinimini da minimalize ediyor. Topraktan zerzevat ve meyvelere, böcek ve haşere yaklaşma oranını sıfıra indiriyor. Hasebiyle zirai ilaç kullanımı ortadan kaldırılıyor. Gübre ve su gereksinimi ekonomik olarak çok kıymetli, bilhassa üretim safhasında. Biz bu metotla besinlerimizin daha sağlıklı hale gelmesini sağlayacağız. Seralarda ve açık alanda birçok zerzevat ve meyvede deneyler yaptık. Örneğin çilekte 5 kat randıman aldık. ”dedi.