Adana Demirespor’un 30 yaşındaki on numarası Emre Akbaba suskunluğunu bozdu. Tecrübeli futbolcu profesyonel mesleğinin başlarında yaşanan bir olaya dair “Bir an için öleceğimi sandım” diye konuştu. Fransız basınına röportaj veren Emre Akbaba, Galatasaray’a transfer sürecini anlatırken Fenerbahçe itirafında bulundu.
FC Montfermeil 93’ün kendisi için ne mana tabir ettiğinin sorulması üzerine Akbaba, “Fransa’da doğdum. Ben Montfermeil’de doğdum, sonra Clichy-sous-Bois’de büyüdüm. Montfermeil’e katılmadan evvel Clichy-sous-Bois kulübünde de oynadım. Elbette orayla bağlarm var. Ailem, arkadaşlarım, eski kadro arkadaşlarım orada. Yani benim bir kesimim. Bu yüzden her yaz kesinlikle ziyarete gelirim. Türkiye’de bazen nereden geldiğinizi ve neler başardığınızı unutuyorsunuz. Bu yüzden meskene geldiğimde tüm o bakışların ne kadar gurur dolu olduğunu görmek beni motive ediyor. Şu anda Türkiye’deyim ve mutluyum” dedi.
“Kramponları giyip onlarla birlikte oynamak seni heyecanlandırmadı mı?” formundaki soruya ise Emre Akbaba, “Fransa’da oynayan çok sayıda profesyonel futbolcu olduğunu biliyorum. Fakat o denli önemli sakatlıklar yaşadım ki!” cevabını verdi.
Fransa’da talihini denediğini söz eden futbolcu, “Le Havre U13’te üç gün denendiğimi hatırlıyorum. Çok gençtim ve o periyot kendimi âlâ söz edemedim. Laval’da da U19’da bir hafta müddet geçirdim. Yeterli gidiyordu fakat olmadı. Bu denemelerden sonra, ‘Şansımı kesinlikle Türkiye’de denemeliyim’ dedim kendi kendime” açıklamasını yaptı.
“CİDDİ BİR FIRSATTI”
Emre Akbaba, 2011 yılında ismini duyurduğu ve herkesin dikkatini çektiği anı ise şu formda anlattı;
“Avrupa’nın dört bir yanından gelen 250 Türk asıllı amatör futbolcuyu bir ortaya getiren, Türkiye’de transfer periyodunun başlamasına 1 hafta kala bir tertip vardı. Orada Harika Lig ve 1. Lig gruplarının gözlemcileri de bulunuyordu. Önemli bir fırsattı. Birkaç idmandan sonra Antalyaspor’un gözüne girdim. Profesyonel kadroya katılmadan evvel idari süreçleri yapmak üzere Fransa’ya keyifli biçimde döndüm.”
“BİR AN İÇİN ÖLECEĞİMİ SANDIM”
Emre Akbaba, “Antrenmanın ikinci gününde midem bulanmaya başladı. O kadar çok titremeye başladım ki bana duş yapmanın yeterli geleceğini düşündüm lakin bir anda bayıldım. Uyandığımda gözümü hastanede açtım ve bir an için öleceğimi sandım. Orada 1 hafta kadar kaldım. Tabip bana kanımda enfeksiyon olduğunu ve beni almamaları gerektiğini söyledi. Ben de Fransa’ya döndüm. Eylül ayıydı ve mesleğim ismine bir tahlil bulabilmek için Montfermeil’den hocamı görmeye gittim” diyerek kelamlarına devam etti.
Tecrübeli futbolcu, “Hocam bana kimi kulüplerin ilgi duyduğunu söyledi fakat imza atmak için çok geçti. Bu yüzden Bobigny’ye gittim. Sonra Antalyaspor’dan antrenörler aradı ve benimle irtibata geçti. Antalya’ya gitmeme evvel müsaade çıkmadı. Ailemle birlikte vakit geçirdim. Tabibin söyledikleri moral olarak beni ‘karışık’ hissettirdi. Düşünün; Montfermeil’den Üstün Lig’in ekiplerinin kapılarına kadar gidiyorsunuz, hayaliniz gerçekleşecek lakin bir hastalıktan ötürü olmuyor. O periyotta yaşadığım en hoş şeylerden biri eşimle tanışmam oldu” tabirini kullandı.
“ALANYASPOR’A BORÇLUYUM”
Antalyaspor devrini anlatan Akbaba, Samuel Eto’o ile yaşadıklarını da anlattı. Akbaba, “Kiralık döndüğümde Samuel Eto’o benimle çok konuştu. Yeterli bir oyuncu olduğumu söyledi. Kulüpten ayrılmak istememi kabul etmedi. Ben bu türlü bir beşerim. İçimden gelen anlık hislerim olabiliyor. Bazen de kendimi tutmam imkansız olabiliyor. Alanyaspor’u tercih ettim. Alanyaspor geri adım üzere görünse de daha yüksek bir maksada ulaşmama yardımcı oldu. Bugün Galatasaray’da oynayabildiysem bunu Alanyaspor’a borçluyum” sözünü kullandı.
“Türkiye’de transfer yapmanın, Fransa’dan daha kolay olduğunu söyleyebilir miyiz?” formundaki sorunun akabinde Emre Akbaba, “Ben Fransa’nın Brezilya’dan sonra en çok profesyonel futbolcu ihraç eden ülke olduğunu tabir eden bir istatistik gördüm. Fransa’da muazzam bir potansiyel var. Kabul etmek gerekir ki Türkiye’de biraz daha kolay oldu” dedi.
“Alanyaspor’da 67 golle efsane oyuncu olduğunun farkında mısın?” sorusuna Akbaba, “Dürüst olmak gerekirse bu rekoru kırabileceğimin bile farkında değildim. Rizespor’a attığım golün akabinde kulübün toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla ne elde ettiğimi anladım. Montfermeil’den gelip bu türlü bir duruma gelmekten dolayı çok gurur duydum tabi” yorumunu yaptı.
“FENERBAHÇE İSTEDİ, KALBİMİN SESİNİ DİNLEDİM”
Akbaba, Galatasaray’a transfer olduğu devirde Fenerbahçe’nin de devrede olduğunu lisana getirirken, “Alanyaspor’un Fenerbahçe ile bir muahedesi vardı fakat ben yalnızca çocukluğumun, hayallerimin kulübü olan Galatasaray’da oynamayı düşündüm. Ülkedeki büyük kulüpler beni istedi ve bu beni keyifli etti. Lakin benim tercihim çok açıktı. Seçimimi kalpten yaptım. Ayrıyeten Şampiyonlar Ligi oynayacaktık. Nasıl reddedeyim?” dedi.
Erzurumspor maçında yaşadığı sakatlığı anlatan Akbaba, “Galatasaray devri âlâ başladı. İsveç’e karşı Türkiye formasıyla da gol atmıştım, asist yapmıştım. Porto maçından evvel ayak tarak kemiğim kırıldı. Uzun bir müddet boyunca oynayamadım. Dönem boyunca sürdü bu. Şampiyonlar Ligi’nde ailem ve arkadaşlarımın önünde Parc des Princes’te oynama fırsatını bile kaçırdım. Canım çok acımıştı lakin yapabileceğim hiçbir şey yoktu” diye konuştu.
“TAM MANASIYLA KABUSU YAŞADIM”
Sakatlık sürecinde çok büyük acılar çektiğini belirten Akbaba kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Zaten 3 ay boyunca alçıyla dolaştım. Tek başıma bir bardak su bile alamıyordum. Çok güç vakitler geçirdim. Lakin dönmeyi başardım. Bu sefer de dönem sonuna gerçek fibula kemiğim kırıldı. Tam manasıyla kabusu yaşadım diyebilirim.”
“ALLAH’IN VERDİĞİ BİR İMTİHANDI”
“Birkaç ay içinde iki büyük kırıktan nasıl kurtuldun?” probleme ise futbolcu, “Dediğiniz üzere tahminen futbolu bile bırakabilirdim. Fakat benim pes etmeyen bir imal var. İkinci sakatlığımda kaval kemiğimin durumunu görünce, “Kahretsin, çok kötü” dedim. Ancak çabucak akabinde alanlara dönmeyi ve bir an evvel süreci atlatmayı hayal ettiğim. Allah’ın verdiği bir imtihan. Bu böyledir. Her vakit, bana makûs bir şey olduğunda daha kötüyü hatırlarım. Ben inançlı bir beşerim. Bu da benim moralimi bozmamayı ve bir şeyleri kabullenebilmemi sağladı” cevabını verdi.
Emre Akbaba, Fransa’ya dönme ihtimali ve Ligue 1’de oynama hayalinin olup olmadığının hatırlatılması üzerine de “Bazen Fransa’da, ailemin, arkadaşlarımın önünde oynamayı düşünüyorum. Hoş olurdu. Hakkımda kimi transfer dedikoduları duydum ancak rastgele bir resmi teklif olmadı. Bugün çok tezli bir kulüp olan Adana Demirspor’da oynuyorum. Şu an düzgün bir takıma sahibiz ve şampiyonluk yarışında iddialıyız. Yani her şey yolunda ve âlâ gidiyor” diyerek kelamlarını tamamladı.