Emrah Kozan Yazio: En Etkili Yaratıcı Düşünce Teknikleri

Her fikir ve her düşünce elbette çok değerlidir. Gün içinde binlerce hatta on binlerce farklı fikir ve düşünce ile sürekli olarak beynimizi çalıştırırız. Her düşünce doğru olmadığı gibi aynı zamanda yaratıcı düşünce olarak da adlandırılamaz. Yaratıcı düşünce bir süreçtir ve bu sürecin belirli aşamaları vardır.

Bu aşamalar hazırlık, kuluçka, doğuş ve geliştirme olarak sıralanır.

1. Hazırlık

Yaratıcı düşünce çok iyi bir hazırlık gerektirir. Zihin bu işlemi yaparken tam manası ile hazır ve nazır olmalıdır. Bir konu hakkında düşünmeye başlamadan önce o konu hakkında yeterli bilgi ve birikime sahip olup olmadığımızı anlamamız gerekir. Bu aşamada konu ile ilgili gerekli araştırmalar yapılır. Hazırlık aşaması kontrollü ya da kontrolsüz şekilde olabilir. İnsan sürekli olarak bilgi alan ve bu bilgiyi yorumlama yeteneğine sahip bir varlıktır. Fark etmeden yaşamın içinde, seyahat ederken, sohbet ederken ya da uyurken bile aslında yaratıcı bir düşünce sürecinin ön hazırlığını yapabilir.

2. Kuluçka

Aslında bu aşama sürecin en pasif noktasıdır. Bilinenin aksine yaratıcı fikir ve düşünceler sürekli çalışarak gelişmez. Yaratıcılık biraz tembellik ister sözünün tam olarak bu aşamadan ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Gerekli bilgi toplama işlemi yapıldıktan sonra zihin bu bilgiler ile baş başa bırakılır. Edindiğimiz tüm bilgileri bir anda özümsememiz ve içselleştirmemiz çok zordur. O açıdan bir süre bu bilgiler zihnimizde olması gereken yerlerini alır ve bir sonraki yaratıcı üretim süreçleri için sırasını bekler.

Bu süreç aslında bir konuyu düşünmediğimizde bile beynimizin hala onunla arka planda ilgilendiğinin ispatıdır. Bu açıdan bu noktayı bilinç dışı işlem noktası olarak da adlandırabiliriz.

3. Fikrin doğuşu

Sancılar çekildi, edinilebilecek tüm bilgiler edinildi ve yeterince beklendi. Artık doğum zamanı. Evet beyin tüm enerjisi ve kapasitesi ile siz farkında olduğunuz anda ya da olmadığınızda sürekli olarak bu fikir için çalıştı. Şimdi eldeki veriler ışığında yeni fikirlerin doğma zamanı. Kıvılcımlar çakar ve birden bireymiş gibi sanki fikir ve çözümler zihinde beliriverir. Bu aşama önceki aşamaların sadece sonucudur. Sonuç aşaması en heyecanlı ve en keyifli zamanlardan biridir. Beyinde fırtınalar kopar ve algıladığı, anladığı kadarı ile sizlere birçok fikir ve çözüm önerisi getirir.

Fikrin doğuşu jetonun düşmesidir. Kuluçka sürecinin bittiğini buradaki zilin çalması ile anlar insan.

Birçok buluş birden bire birilerinin aklına gelmiş gibi anlatılır. Örneğin Newton’un meşhur ağaçtan düşen elma hikayesi ya da Arşimet’in banyoda suyun kaldırma kuvvetini sadece bir ördeğin yüzmesine bağlaması gibi 🙂 Hikaye anlatıcıları insanlara keyifli gelen şeyleri anlatmakla mükellef olsalar da ne Newton ne de Arşimet buluşlarını sadece bir ağaç altında uyurken ya da banyo yaparken bulmadı.

İşte yaratıcı düşünce dediğimiz sürecin kuluçka aşamasının tam olarak ispatı ve fikrin doğuşu bu iki bilim adamında net bir şekilde görülebilir. Ağaçtan düşen elma ya da suyun üzerinde yüzen oyuncak ördek bu aşamanın bitişinin sesidir sadece. O sürece kadar iki bilim adamı da yüzlerce binlerce makale okumuş, onlarca deney yapmış ve senelerce bu fikir için emek vermiştir.

İşte günlük hayatta kolayca kullanabileceğiniz en etkili 5 yaratıcı düşünce tekniği!

1- Beyin fırtınası yapın

Fikir üretme aşamasında en yaygın kullanılan ve yaratıcı fikirlerin farklı bakış açılarından beslendiği klasik ama bir o kadar da etkili bir yöntemdir. Beyin fırtınası size farklı bakış açılarını keşfetme şansı verirken bir o kadar da sosyal ve eğlenceli anlar yaşamanızı sağlar. Sosyallik özellikle iletişim becerilerini arttırdığı gibi beynin farklı düşünme ve kutunun dışında düşünme alışkanlığı kazanmasını sağlar.

İyi ve etkili bir beyin fırtınası oturumu için kesinlikle bir zaman sınırlaması kullanmalısınız. Zaman sınırlaması size kısa zamanda birçok fikir üretmeniz için gereken adrenalini sağlayacaktır. Bu oturumlarda katılımcıları gruplara bölerek aynı hedef üzerinde farklı fikirler üretmelerini ve sonrasında yarışmalarını sağlarsanız işin içine oyunlaştırma ve yarışma da katarak daha etkili hale getirebilirsiniz.

2- Tersine beyin fırtınası!

Yaratıcılık her zaman doğrusal çalışmaz. Aslında yaratıcı düşünce dediğimiz kavramın en çok beslendiği nokta saçmalama lüksü ve zıt fikirlerin beynimizde aynı anda oluşabilmesidir. Bu noktada bir amaç üzerinde fikir üretirken üretilen fikirlerin tam tersi zıt olumsuz fikirler de üretmek yaratıcılığı oldukça geliştirecektir. Oldukça eğlenceli ve etkili bir yöntem olduğunu şimdiden söylemeliyim 

3- 5N 1K tekniği

Bu yöntemle, katılımcılar bir problem ifadesi veya görevi belirler ve ardından gazetecilikte sıklıkla kullanılan popüler sorulardan bir kontrol listesi oluşturur: 

Kim, neden, ne, ne zaman, nerede ve nasıl?

Bu soruları yanıtlamak, katılımcıların düşüncelerine odaklanmasına ve ilgili çözümler üretmesine yardımcı olur.

Örneğin, yeni bir mutfak aleti satan bir ekip, pazarlama stratejisini ve mesajlarını geliştirmek için bu soru dizisini sorabilir. Hedef müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik pazarlama mesajları geliştirmek için aşağıdaki soruları ve yanıtlarını kullanabilirler:

• Hedef müşterilerimiz kimler?

• Bu müşteriler neden bu araca ihtiyaç duyuyor?

• Müşteriler bu aracı ne yapmak için kullanır?

• Müşteriler bu aracı nasıl kullanabilir?

4- Hikayeyi tamamla

Katılımcılarınızdan en baştan başlayarak yarım kalmış bir dizi hikaye yazmalarını isteyin. Sonrasında rastgele birini seçerek sırayla bu hikayeyi birer cümle ile tamamlamalarını isteyin. Devamlılığın esas olduğu bu oyunda bir önceki kişinin anlattığı konu ile bağlantılı ancak onlardan çok farklı hatta mümkünse uçuk bir gidişat ile hikayeyi zenginleştirmelerini isteyin. Göreceksiniz ki çok eğlenceli ve bir o kadar zengin hikayeler çıkacak. Burada saçmalamaktan asla korkmayın. Saçmalama lüksü yaratıcı düşüncenin en değerli besin kaynağıdır! Tom ve David Kelley buna yaratıcı özgüven adını verir. Yeri gelmişken bir harika kitabı da sizlere önermek isterim.

5- Zihin haritalama

Zihin haritalama ile katılımcılar bir beyaz tahta veya kâğıt parçasının ortasına bir problem ifadesi yazarlar. Ardından, bağlantıları not etmek için aralarında çizgiler çizerek problem ifadesini çevreleyen alana ilgili kavramları veya çözümleri eklerler. Katılımcılar, önerilen bu kavramlara veya çözümlere nasıl ulaşmayı planladıklarını açıklayan başka bir grup kelime öbeği ekleyebilir ve bu katmanı yine bir önceki katmanla ilişkilendirebilir. Bu fikir oluşturma aracı, bir fikirler ağını ve nasıl bağlandıklarını temsil ederek, katılımcıların fikirleri arasındaki ilişkileri görselleştirmelerini sağlar.

Facebook

Twitter

Instagram

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir