Hablemitoğlu cinayeti tutuklu sanıklarından Nuri Gökhan Bozkır, sözünde 2014 yılında cinayetle ilgili bilgi vermek üzere İstanbul TEM Şube Müdürlüğüne gittiğini lakin resmi sözünün alınmadığını belirtti.
Birgün muharriri Ayça Söylemez, Bozkır’ın tabirinden aktardığı kısımlarla davanın Can Dündar, Sedat Peker, Levent Göktaş, Fetullah Gülen üzere isimlerin de olduğu bir “torba davaya” dönüştüğüne dikkat çekti. Bozkır’ın epey “kullanışlı” bir tabir verdiğini tabir eden Söylemez, şunları yazdı:
“Bozkır, Peker’le ilgili savının münasebetini ise açıklamıyor ancak dolaylı olarak Romanya’da ‘onun himayesinde olduğunu’ söylüyor: ‘Romanya’da Beynur isimli şahsın (Romanya’da mafya lideri) müdafaasında kaldığım devirde Can Dündar bana ulaştı. Eşimin bile Romanya’da olduğumu bilmediği halde Can Dündar isimli şahıs Sedat Peker’den öğrendiğini söyleyerek, Romanya’ya gelerek röportaj yapmak istediğini söyledi. Ben bu görüşmenin tehlikeli olduğunu söyledim ve Ukrayna’ya döneceğimi orada görüşebileceğimi söyleyerek savuşturdum. Buradan anladım ki Ukrayna’da yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından hakkında FETÖ konusunda yakalama kararı bulunan birebir vakitte Zekeriya Öz’ü Avrupa’ya kaçıran Aytaç Ocaklı isimli şahıs Can Dündar ve Sedat Peker’in ortak hareket ederek Türkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettim.’
Yani tabir Zekeriya Öz’den Can Dündar’a, oradan da Peker’e bağlanıyor lakin bu ilgilerin nasıl kurulduğuna dair bir açıklama yok.
Ancak Peker ile cinayetin öbür bir sanığı, Levent Göktaş ortasında tartışma hepimizin malumu…
İFADESİ ALINMADI
Belki bu sözler daha erken alınsaydı bu irtibatlar da sorulurdu lakin bu fırsatın kaçtığını da yeniden Bozkır’ın kendisi, savcılık tabirinde anlatıyor.
İfadesinde, 2014 yılında tanıştığı bir şahsa Hablemitoğlu suikastıyla ilgili bilgi sahibi olduğunu söylediğini, o kişinin yönlendirmesiyle İstanbul TEM Şube Müdürlüğüne dört defa gittiğini söylüyor. Oradaki amirlerin yönlendirmesiyle de periyodun İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan ve Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan ile görüştüğünü argüman ediyor.
Hatta MİT Tırları belgesinde değerli bir şahit olduğunu düşündüğü birini, İrfan Fidan’a götürdüğünü söylüyor ve devam ediyor: ‘Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili burada Turgut isimli bir emniyet amiri benimle ilgilendi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının mevzuyla ilgilendiğini söyledi, fakat bu cinayetle ilgili resmi bir tabirim alınmadı.’
Bu anlattığı olay 2014 yılında, yani iddianame hazırlanmadan 8 yıl evvel gerçekleşiyor. Savlarıyla ilgili ayrıntıları herhalde dava müddetince öğreneceğiz. Fakat iddianameye baktığımızda, Bozkır’ın epeyce ‘kullanışlı’ bir tabir verdiğini söylemek mümkün.” (HABER MERKEZİ)