İstanbul Emlakçılar Odası Lideri Nizameddin Aşa, “Bugün görüştüğümüz bir kişi 8 aydır kiralık afişinin asılı olduğunu söyledi. Bu da yüksel bedellerden ötürü talep olmadığı manasına geliyor. Mesken aradığın vakit yüksek fiyatlarla karşılaşıyorsun. Genelde kira kontratlarında konutta kaç kişi yaşayacağı ve kimlikleri belirtiliyor. İşin maddi tarafıyla alakalı değil güvenlik ve kişinin hak sahibi olmasıyla ilgili. Her vakit o meskende kaç kişi kalacaksa kontrata kiracı olarak yazarız. Genelde şahsen muhatap olunacak şahıslara kiracı olarak bakıyoruz. Öteki türlü ezalar oluyor. Bir kişi meskeni tutuyor konut sahibinin bilgisi doğrultusunda yanında 3 kişi kalıyor. Lakin kiracı gittiği vakit konut sahibi, kiracının mesken arkadaşını muhatap alamıyor. Evvelden işgalci durumuna bile düşüyorlardı” dedi.
“MAL SAHİBİNİN HABERİ OLMADAN MESKEN ARKADAŞI ALINAMAZ”
Aşa konut sahiplerinin kiracı sayısında nazaran kira tespit ettiğini tabir ederek “3 kişi kalacaksanız şu fiyat 2 kişi kalacaksanız bu fiyat diyebiliyor. Bunun dışında suistimal eden kiracılarda var. Kiracı odasını kiraya veriyor. Bu öteden beri yapılan bir şey ama yaygın değildi. Artık yaygınlaşmaya başladı. Şu anda daha da yaygınlaştırıyor lakin bu konutlara artırım yapılmasını sağladı. Mesken sahiplerinin farklı istekleri oldu. Mal sahibi konutunda öteki bireylerin yaşadığını bilmiyorsa o mevzuda bir şey yapamaz. Öğrendiğinde hukuksal bir süreç için şikâyet, hengame, mal sahibinin konutta birkaç kişinin kaldığını tespit etmesi lazım. Birinci evvel mesken sahibi kiracıya ihtarname gönderecek. Bu tespit edilip mahkeme yoluyla tahliyeye gidebilir. Bütün kira kontratlarında biz genelde şunu yazarız; mal sahibinin müsaadesi olmadan, bölüm, temlik, ciro edilemez diye unsurlar var. Oburu özle unsurdur, mesken sahibi ile konuşulup muvafakat alınıp bu mesken diğer biriyle paylaşılabilir ibresi konulmalıdır. Bu yok ise kanunen kişi muhatap alınarak bir öbür bireye zaman yahut ciro edilemez” diye konuştu.