Başkan Recep Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Dünya Sıfır Atık Günü sebebiyle BM Genel Konseyi Özel oturumunda konuşuyor.
Kıymetli delegeler, sizleri Türk halkının dostluk ve kardeşlik hisleriyle selamlıyorum.
Bugün burada, ’30 Mart Milletlerarası Sıfır Atık Günü’ vesilesiyle, bir ortadayız. Birleşmiş Milletler çatısı altında, insanlığın geleceği ismine, hoş bir niyetle buluşmuş olmaktan, son derece memnunum. Bu birlikteliğin, tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.
Türkiye’de başlattığımız sıfır atık projesini, global bir harekete dönüştürme yolunda bu tarih, inanıyorum ki, ‘ortak meskenimiz dünya’ için, çok kıymetli bir adım olacaktır.
Başta Sayın Genel Sekreter olmak üzere, eş-sunucu 105 ülkenin temsilcisine, işbirliklerinden ötürü, yürekten teşekkür ediyorum.
Sözlerime başlarken, 6 Şubat sabahı ülkemizde meydana gelen ve hepimizi derinden sarsan zelzelelerde, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı, rahmetle anıyorum.
11 vilayetimizi ve yaklaşık 15 milyon insanımızı etkileyen sarsıntı sürecinde, dünyanın dört bir köşesinden gelen dost yardımlar, milletimiz için, kıymetli bir teselli kaynağı olmuştur.
Arama-kurtarma takımları göndererek, insani yardım imkanlarını seferber eden, dua ve güzel dileklerini paylaşarak, türkiye’nin yanında olan tüm dost ülkelere, şahsım ve türk halkı ismine, teşekkür ediyorum.
Sayın Genel Sekreter, değerli delegeler… Bütün inançların ve hayat ideolojilerinin temelinde, temel olan bir öge var; o da, yeryüzünün bir istikrar ve ölçü içinde, derin bağlarla birbirine bağlı olmasıdır.
Afrika çöllerindeki kumlar, amazon ormanlarındaki hayatın kaynağıdır. Gökyüzünde göç eden kırlangıçlar ile su altındaki mercan resifleri ortasında, görünmeyen bağlar vardır. İşte bizler de, bu süper mozaiğin bir kesimiyiz.
Milyonlarca canlı çeşidine konut sahipliği yapan yeryüzüne karşı, bizden beklenen ise, onun işleyişine hürmet duymamızdır. Lakin ne yazık ki, son iki yüzyıldır bu anlayışı kaybettik.
Ayrıntılar geliyor…