Programda konuşan Erdoğan, Emine Erdoğan buradaki konuşmasında, şunları söyledi:
“Bir milletin özelinde yaşanan, ancak tarihe, ‘insan hakları ve özgürlük mücadelesi’ olarak geçmiş bir direniştir. O, kitleleri peşinden sürükleyen, nadir insan hakları savunucularından biridir. Kozmik bir semboldür. Bizlere ancak özellikle sizlere, çok kıymetli bir miras bıraktı. Bu mirası omuzlayacak, aktüel telaffuzlarla, milletlerarası platforma taşıyacak olan, sizlersiniz. Kendi devrinde sayısız bayanın ve erkeğin hayatını değiştirdi. Tabir-i caizse onlarda bozulan, akıl, ruh ve vücut akordunu düzeltti. İnanıyorum ki, öyküsü anlatıldığı sürece, gelecekte de birçok insanın hayatını değiştirecek. Dünyanın neresinde olursa olsun; hakikate ve adalete susamış, zulüm altında kıvranan beşerler için, bir yol rehberi olacak. Gerek şahsiyeti ve yapıtları gerekse faziletlerle örülü uğraş sistemleri, herkes için ilham vericidi.
“Büyük zorluklarla kazanılmış hakların konforunda geçmişi unutmayın”
Çok şükür ki, ülkemizde, kamusal alanda başörtüsü ve Müslüman kimlik üzerindeki baskılar büyük ölçüde çözüldü fakat, insan haklarına ve ulusal kimliğimize yönelik sınamalar, farklı formlarda her vakit karşımıza çıkıyor ve çıkmaya da devam edecek. O yüzden, lütfen sizler, büyük zorluklarla kazanılmış bu hakların konforunda, geçmişi unutmayın. Ağacın, şiddetli esen rüzgârlara dayanabilmesi için, toprağa bağlandığı kökün sağlam ve derin olması gerektiği şuuruyla, hareket edin! Kozmik fikir haritası, yeni hudutlar ve sınırsızlıklar belirleyerek, her an değişiyor. İslamofobinin ve ulusal pahaları gaye alan, global ideolojilerin karşısında duracak olan, sizlersiniz! Bu yolda yorulmaya, istekli olun. Zira kıymetli olan her şeyin ön şartı, yorulmaktır.”
Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda gezdiği esnada Şule Yüksel Şenler‘in kendisine anlattığı anıyı şöyle tabir etti:
“Menderes, merhum öldüğünde çok etkilenmiş. Bayrağı alıp hiç düşünmeden dışarı çıktım diyor. Sandım ki ben o bayrağı alında bütün millet gerimden gelecek. Döndüm ki, bütün millet ardımdan gelecek ancak kimse yok. Çok üzülmüş ve ağlamış tabi.” (DHA)