Kültür ve Turizm Bakanlığı, Emin Alper’in “Kurak Günler” sineması için verilen dayanak fonunu geri istedi. Emin Alper hususla ilgili, “‘Kurak Günler’ sayesinde birinci sefer uzun metraj bir sinema için ‘parayı geri isteme’ örtük tehdidi hayata geçirildi. Dolaylı bir sansür düzeneği işletilerek paramız geri isteniyor şu an. Bu çok tehlikeli. Bütün direktörleri şu an huzursuz eden bir sürece imza atmış oldu maalesef bakanlık” dedi.
Alper, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın takviyesi çekmesi hakkında şu sözleri kullandı:
“Kısa müddet evvel bakanlık resmi olarak sinemaya verdiği parayı geri istedi. Öncelikle şunu belirteyim, birtakım yandaş medya kuruluşlarında çıkan palavra yanlış haberlerin tezinin bilakis biz bütün formel prosedürlere uyduk. Yani senaryo diğerdi, sinema öteki çıktı diye bir şey kelam konusu değil. Aslında bu sürecin öteki türlü işlemesi de çok güç zira bu dayanaklar üç taksitte veriliyor. Birinci kabul aldığınızda, çekimleri tamamladığınızda ve kaseti teslim ettiğinizde. Evet daha evvelki öteki mecralarda söylediğim üzere senaryo değişti. Senaryolar her vakit değişir. Benim arkadaşlarımın da senaryoları daima değişiyor. Öbür türlüsü zati imkansız. Senaryo sette de değişir, kurguda da değişir. Bunu herkes bilir. Zati bunu bütün fonlar bildiği için dünyanın hiçbir yerinde fonların senaryoda ne değişmiş görmek için kullandıkları bir denetleme düzeneği yok. Takviye projeye verilir, senaryoya verilir. Ondan sonrasına karışılmaz. Ancak bizde bu yönetmelik unsurunun niçin getirildiğini biliyoruz. Kazara istenmeyen ögeler sinemaya girmesin diye, müellif direktörler oto-sansür düzeneğini yaratım sürecinde de daima devrede tutsunlar diye getirilmiş bir unsur bu. Bu sinema sayesinde birinci sefer uzun metraj bir sinema için ‘parayı geri isteme’ örtük tehdidi hayata geçirildi.
Daha evvel de belirttiğim üzere biz senaryonun bütün değişiklikleri içeren son halini sete çıkmadan evvel Bakanlığa teslim ettik. Sete çıkmadan evvel bu senaryonun okunduğunu da biliyoruz. Lakin hiçbir vakit bize resmi bir karşılık verilmedi. Ne vakit Cannes’a kabul edildik, ‘Queer Palm’ adaylığı oldu yandaş medyada yazılar çıkmaya başladı. Akabinde Antalya Sinema Şenliği’nde yapılan konuşmalar, tekrar yandaş medyada çıkan yazılar… Herhalde bakanlığa gelen baskılar artmış olmalı ki yirmi ay sonra dilekçemize yanıt verildi. Dolaylı bir sansür sistemi işletilerek paramız geri isteniyor şu an. Bu çok tehlikeli. Bütün direktörleri şu an huzursuz eden bir sürece imza atmış oldu maalesef bakanlık. Zira bize iletilen yazıda hiçbir münasebet de belirtilmiyor. Münasebetiyle bu muazzam bir keyfiliğe kapı aralamış durumda şu an. Herkes şu tedirginliği yaşayacak bundan sonra: Ya benim de senaryomdaki değişiklikler büsbütün keyfi bir halde beğenilmezse… İki gün sonra Yeni Akit’te çıkan bir yazı, şahsıma yönelik bir kampanya, benim senaryomdaki değişikliklerin de “beğenilmemesine” yol açarsa… Çok çok tehlikeli bir içtihadın kapısı aralanmış durumda.”
ALTIN PORTAKAL’DAN 9 ÖDÜL
“Kurak Günler”, Türkiye prömiyerini Ekim 2022’de düzenlenen 59. Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği’nde yaptı. Sinema şenlikte ‘En Âlâ Yönetmen’, ‘SİYAD En Güzel Film’, ‘En Yeterli Müzik’, ‘En Güzel Yardımcı Erkek Oyuncu’, ‘En Düzgün Kurgu’, ‘En Yeterli İmaj Yönetmeni’, ‘En Düzgün Erkek Oyuncu’, ‘En Uygun Yardımcı Erkek Oyuncu’ ve ‘Cahide Sonku Ödülü’ mükafatı olmak üzere dokuz ödül aldı.
‘ZORBALIĞA DİRENENLER KAZANACAK’
Ödül konuşması için sahneye çıkan Alper, Boğaziçi Üniversitesi’nin direktör olmasında büyük katkısının olduğunu belirterek, “Ülkesinin en güzide eğitim kurumunu ele geçirilecek bir kale olarak gören zorba bir zihniyetin saldırısı altında. Utanıyorum. Bu ülkenin bu nadide kurumuna yapılan akından sahiden utanıyorum. Ancak Boğaziçi Üniversitesi direniyor. Kazanacak. Yalnızca Boğaziçi Üniversitesi değil, zorbalığa karşı direnen herkes kazanacak. Seyahat direnişçileri kazanacak. Çabucak yanı başımızda diktatöre karşı direnen Ukrayna halkı kazanacak. Zalim mollalara direnen bayanlar kazanacak. Bütün bu direnişçiler tiranlara zorbalara şunları söylüyor: Kazanamayacaksınız. Tarih sizin yanınızda değil. Yıllar sonra hatıranızın önünde eğilecek kimseyi bulamayacaksınız” dedi.
HEDEF GÖSTERİLDİ
Alper merasimin akabinde Akit, Sabah ve Aydınlık üzere yayın organları tarafından gaye gösterildi. Akit, direktörü maksat gösterdiği haberlerinde “LGBT propaganda sinemasının bakanlıktan dayanak aldığı ortaya çıktı! Erdoğan’a ve hükümete hakaret etti, 9 ödül aldı!”, “Bakanlıktan alınan dayanakla yola çıktılar! Hükümete kin kusup Erdoğan’a hakaret ettiler” üzere başlıklara yer verdi. Sabah gazetesinden Yüksel Aytuğ “Devletten para alıp devlete çakan ikiyüzlüler!” sözlerini kullandı.
Aydınlık gazetesi ise Bakanlık takviyesinin akabinde “Kurak Günler” sinemasında değişiklikler yapıldığını sav etti. Yayın organı, “Altın Portakal, yurtdışından fon alıyor” sözleriyle ise merasimi ve direktörü maksat gösterdi.
‘BAKANLIK FONU, BİAT KARŞILIĞI VERİLEN ULUFE DEĞİL’
Hedef gösterilmesinin akabinde Cumhuriyet gazetesinden Emrah Kolukısa’ya konuşan Alper, Bakanlık takviyesi hakkında şöyle konuştu:
“Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme Fonu biat karşılığında verilen ulufe değil, sinema seyircilerinin aldıkları biletlerden kesilen rüsumlarla, yani hepimizin vergileriyle oluşturulmuş bir fondur.”
Fonun gayesinin, ülke sinemasını memleketler arası alanda temsil edebilecek kalitedeki sinemaları desteklemek olduğunu söyleyen Alper, “‘Kurak Günler’in Cannes Sinema Şenliği resmi seçkisinde yer alması, sinemamızın 2022’de üç büyük şenlikte gösterilen Türkiye’den tek sinema olması ve Antalya’da aldığımız mükafatlar bu fonun ne kadar isabetli bir yere gittiğinin en açık göstergesi” dedi.
Emin Alper’le “Kurak Günler”i konuştuğumuz röportajın tamamı yarın akşam yayınlanacak. (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)