CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, seçim çalışmaları kapsamında Ordu Ünye’de vatandaşlarla bir arayan geldi.
Torun, ziyareti sırasında polis emekli bir yurttaşla da sohbet etti. Yurttaş, polis emeklilerinin yaşadığı sıkıntıları Torun’a şöyle anlattı:
“VÜCUDUMDA 19 KURŞUN YARASI VAR”
“İlkokul, ortaokul ve lise mezunu polis ve emeklileri… Mezarlıklara gitsin bu hükümetin bu üyeleri, baksınlar; yüksekokul mezunları mı dolu? İlkokul, ortaokul ve lise mezunlarıyla bu ülke buraya geldi. Bizi yok saydılar. Bize 3600 ek gösterge vermediler. Taban fiyat 8 bin 500 lira, benim maaşım 9 bin 300 lira. Bedenimde 19 tane kurşun yarası var. Başımdan ayağımın ucuna kadar. Bize reva görülen maaş bu. Bizi bu hükümet yok sayıyor.
“YAPAMAYACAKLARSA NİÇİN ORADA OTURUYORLAR”
O konutunda yatarken beni hanımım, konutta 3-5 defa kanlar içinde karşıladı. Ben bu durumda iken, hayatımı bu vaziyette kazanıp bugünlere gelmişken devletimizin demiyorum, devletimizi yönetim eden idarecilerin bizlere verdiği bedel bu. Bize sahip çıkılsın. 110 bin bireyiz. Her gün 3-5’imiz ölüyor. Bir kısmımız intihar ediyor, bir kısmımız kanserle, veremle hastalıktan ölüyor. Devletimizin hiç mi bütçesi yok? 110 bin tane emekli; ilkokul, ortaokul, lise polis memuruna sahip çıkacak kadar mı bütçesi yok? Fakat sıfırlamalara gelince vardı. Bize sahip çıkılsın lütfen. Neden biz oy veriyoruz o vakit? Şayet bunları düzeltmeyeceklerse Meclis’te ne işleri var? Şayet bunları yapamayacaklarsa orada niçin oturuyorlar? 50-100 bin lira aylığı niçin alıyorlar?
“KAYNAKLAR ÇETELERDEN ALINACAK, HAK EDENE VERİLECEK”
Seyit Torun, polis emeklisi yurttaşa söyle karşılık verdi:
“Biz; hak, hukuk ve adalet diyoruz. Bu ülkede senin ‘gazin-benim gazim, senin şehidin-benim şehidim’ olamaz. Bunu lafta söylemiyoruz. İnşallah bu adaleti sağlayacağız. Sizler, bu ülke için kan döktünüz, ter döktünüz. Elbette ki emeklilik hatanızda da refahınızın yeterli olması lazım. En azından kimseye muhtaç olmadan huzur içinde yaşamamız lazım. İstiyoruz ki herkes hakkını alsın. O Beşli Çetelere verilen paralardan, haksız çıkar elde edenlerden, bu ülkenin kaynaklarını sömürenlerden bu kaynaklar alınacak ve hak edene verilecek. Bu kaynaklar hepimize ziyadesiyle kâfi, kâfi ki adaletli olalım.”