Öğretmenlikten okul müdürlüğüne, ilçe milli eğitim şube müdürlüğünden milli eğitim müdürlüğüne 36 yıl boyunca eğitimci olarak görev yapan Ahmet Atay, 2014 yılında çıkan öğrenci affıyla İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yeniden kayıt yaptırdı. 2020-21 akademik yılında mezun olan Atay, koronavirüs salgını nedeniyle stajyer avukatlığına ara vermek zorunda kaldı. Atay, pandeminin ardından Edirne Adliyesi ve kentteki bir hukuk bürosunda toplam 12 ay stajyer avukatlık yaptı.
‘2014 YILINDA ÖĞRENCİLİĞE TEKRAR BAŞLADIM’
Atay, 1974-75 yıllarında kazandığı İstanbul Hukuk Fakültesi’ndeki kaydını çeşitli olaylardan dolayı dondurduğunu belirterek, şunları söyledi: “Daha sonra tekrar sınavlara girerek Edirne Eğitim Enstitüsü’nü kazandım. 1978-79 yıllarında fen bilimleri öğretmeni olarak atandım. O yıllardan sonra 36 yıl 7 ay öğretmenlik görevinde bulundum. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak öğretmenlik, okul müdürlüğü, şube müdürlüğü ve ilçe milli eğitim müdürlüğünde bulundum. 2014 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde dondurmuş olduğum kaydı açtırarak, tekrar öğrenciliğe başladım. 2020-2021 yıllarında mezun oldum. Pandemi nedeniyle ara vermek zorunda kaldım ve stajıma geç başladım ama bunu da bitirdim. 6 ay adliye, 6 ay da avukat yanında stajım oldu. Bugün itibariyle stajım bitmiştir ve avukatlığa ilk adımımı attığım için çok mutluyum.”
STAJYER AVUKAT OLDUĞUMA İNANAMADILAR’
Edirne adliyesinde stajyer avukatlık yaptığı sırada avukatlar, savcılar ve hakimlerden yoğun ilgi gördüğünü söyleyen Atay, “Gençler beni görünce veya adliye stajımı yaparken çok ilginç şeylerle karşılaştım. Polis merkezine gittiğimizde stajyer avukat olduğuma inanamadılar. Kimliğimi gösterince hepsi çok büyük bir saygı gösterdiler. Güzel anılarım oldu. Her girdiğim adliye stajındaki hakim arkadaşlarımız, bana büyük ilgi gösterdikleri gibi gerçekten stajyer olup olmadığımı sordular. İstanbul Barosu’nda avukat olarak görev yaptığımı düşünen birçok arkadaşım oldu. Stajyer olduğumu öğrenince beni hem kutladılar hem de birlikte çalıştık. Onlarla birlikte mutlu günlerim oldu” dedi.
Atay, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yeniden öğrenci olma nedenlerini de anlatarak, “Oğlum Hukuk Fakültesi’ni kazanınca kayıt dönemleri açıldığı için ’Niye ben de başlamayayım?’ dedim. Eşime sordum çünkü eşimin de yükü çok ağır. 2 evladım var. Yapıp yapamayacağıma dair tartışmalarımız oldu ve sonunda başladım. İyi ki başlamışım, çok mutlu oldum. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde çok güzel hocalarla birlikte çalıştım, onlara da çok teşekkür ediyorum. Okurken pek zahmet çektiğimi zannetmiyorum. Çünkü çalışınca bazı şeyler çok kolay oluyor ve yapabiliyorsunuz” diye konuştu.
’SINIF ARKADAŞLARIM NOTLARINI GÖNDERDİLER’
Öğrencilik yıllarında hukuk fakültesindeki sınıf arkadaşlarından da destek gördüğünü belirten Atay, “Devamlı okula gidemediğim için arada sınavlara, arada pratik çalışmalara gittim. Ders dinlemeye gittiğimde bazen çalışkan öğrencilerden not alıyordum. O notları alırken öğrenciler, “Hocam, buraya ağırlık verdi hoca’ diyorlardı. Fakat zaman zaman bize ters köşe yaptıkları da olmuştur ama güzel şeylerdi. Okuldaki öğrenci arkadaşlarımdan çok yardım aldım. Yaşım ileri olduğu için onlar da büyük bir saygı göstererek notlarını gönderdiler. O notlarla birlikte aynı zamanda hocalarımı dinleyerek okulumu bitirdim” dedi.
’GENÇLERE ÖRNEK OLDUĞUMU SÖYLÜYORLAR’
Atay, avukatlığa başlamasını yakın çevresinin de takdir ettiği ifade ederek, “Herkes, ’Gençlere örnek oldunuz, sizi takdir ediyoruz’ diyor. Bu da bana çok gurur veriyor. Çünkü öğretmenliğimde saygın bir kişiydim. Bana her zaman ’hocam’ derler. Bugün avukat olduğumu söylediğimde de, ’Sen bizim hocamızsın, devam et’ diyorlar. Oğullarım benimle gurur duyuyor. Ben de onlarla çok gurur duyuyorum. Eşime çok saygılıyım. Eşimin de bu konuda çok emeği vardır çünkü ben okula gidince çocuklarımla ilgilenmek ve ev işlerini idare etmek zorunda kaldığı için benim okumamda çok büyük katkısı vardır. Ona çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.