Ankara’da 18 yaşındaki Eda Nur Kaplan’a cinsel saldırı iddiasında beraat eden iki sanık hakkındaki davanın gerekçeli kararı açıklandı. Kararda, her iki sanık yönünden eylemin rıza dışı gerçekleştiğine dair dosyada bir delil bulunmadığı belirtildi.
Eda Nur Kaplan, geçen yıl 7 Ağustos’ta ablası Güler Kaplan’ın erkek arkadaşının Çankaya Alacaatlı Mahallesi’nde bulunan 15’inci kattaki evinin balkonundan atlayarak yaşamına son verdi.
Kaplan, intihardan önce annesine, “Anne küçük kızın bazı şeylere dayanamıyor artık. Kızını çok harcadılar. Kimseye bir şeyini anlatamadı. Hep içine attı. Ama o da çok birikti. Dayanamıyor artık. Hiçbir şeyin güzel olacağına inancı kalmadı. Hakkımı yerde bırakmayın lütfen” mesajı gönderdi.
İNTİHARDAN BİR HAFTA ÖNCEKİ ‘CİNSEL SALDIRI’ ŞİKAYETİ
Kaplan’ın ölümüyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında intiharından 1 hafta önce kendisine cinsel saldırıda bulunduklarını ileri sürerek şikayette bulunduğu Yusuf G. ve Mehmet A. gözaltına alınıp tutuklandı.
SAVCI 18 YIL, MAHKEME BERAAT DEDİ
İki 2 sanık hakkında Ankara 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan dava açıldı. İntiharından 1 hafta önce mekanda eğlendikten sonra otele götürdükleri Eda Nur Kaplan’a cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen sanıklardan Yusuf G, yargılama sırasında adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
İKİ SANIK DELİL YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT ETTİ
13 Mayıs 2022 tarihinde görülen karar duruşmasında savcı mütalaasını açıklayarak, sanıkların ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 18’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti.
Mahkeme heyeti ise her iki sanığın da delil yetersizliğinden beraatlarına karar verdi. Sanık Mehmet A. hakkındaki kararın oy birliği, sanık Yusuf G. hakkındaki kararın ise oy çokluğu ile alındığı belirtildi. Kararla birlikte tutuklu sanık Mehmet A’nın tahliyesine de hükmedildi.
GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANDI
Mahkemenin gerekçeli kararı açıklandı. Kararda, sanıkların beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olan kişiye karşı cinsel saldırı suçunu gerçekleştirdikleri hususunda soyut, şüpheden uzak, cezalandırmaya yeter bir delile ulaşmanın mümkün olmadığı belirtildi.
”RIZA DIŞI BİR DELİL YOK”
Dosyadaki beyanlar ile birlikte sanık savunmaları karşılaştırıldığında, sanıkların mağdur ile rızası dışında ilişkiye girdikleri hususunda somut bir delilin söz konusu olmadığı vurgulandı.
Kararda, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçunun şartlarının dosyada bulunmadığının, hem adli tıp raporları, hem dosyaya sunulan Yargıtay içtihatları, sanık savunmaları, kovuşturma aşamasında dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu vurgulandı.