Geçen hafta dünyanın en güçlü mafya yapılanması olarak kabul edilen ‘Ndrangheta isimli cürüm örgütüne tüm Avrupa çapında bir operasyon yapıldı. 132 kişi tutuklandı. Calabria kökenli örgüt 150 yıllık. İtalya’nın en güneyindeki, çizmenin burnundaki bu bölgenin tüm gelenekleri örgütün kültüründe ve çalışma biçiminde kendini gösteriyor. İsmi bölgede konuşulan Yunanca lehçedeki “andros” ve “agathos” sözcüklerinden geliyor ve manası güçlü ya da yiğit erkek demek. Bölgede bu lehçe konuşulduğu üzere mahallî İtalyanca lehçesinde de birçok Yunanca ve Arapça kökenli sözcük var.
Ahtapotun bir kolu da Türkiye’de
AİLE VE KABİLE YAPILANMASI
Calabria mafyası bölgedeki 155 aileden oluşmakta. Aile denilince çekirdek aileler değil klanlar ya da kabileler anlaşılmalı. Bunlar evlenmeler yoluyla ortalarında hısımlık alakaları de kurmuşlar ve toplumsal hayatları şaşılacak derecede ülkemizin birtakım yörelerine benziyor. Hepsi birbirini kolluyor, kabile kıymetleri insanlık ve toplum bedellerinin çok üstünde. Calabria mafyası devlet, hak, hukuk, adalet dinlemiyor. Kendi ortalarında ise çok sert mafya kuralları var. Aileler birbirlerini destekliyorlar, yalnızca İtalya’da değil dünyada nerede olurlarsa olsunlar “bize her yer Calabria” diyorlar. Bu örgütten kolay kolay itirafçı çıkmıyor. Bir “omerta” geleneği var. Çevirdikleri dümenleri sır üzere saklama kuralları bulunuyor. Aileden biri konuştuğu vakit ise o aile çökmüş sayılıyor.
Bölge insanları göç yoluyla öbür ülkelere dağılınca ABD’den Avustralya’ya, Kolombiya’dan Dubai’ye kadar ortaya dev bir ahtapot çıkmış. Örgütün prensipleri gereği daima bir merkezi yok, yapılan “iş” etrafında birkaç küme birleşip misyon bölüşümü yapıyorlar. Ortalarında en güçlü ve en büyük olanlar koordinatör rolü oynuyorlar. Örgüte dışardan katılmak mümkün değil, kan bağı kaide.
Örgütün cezaevindeki elemanları
Öte yandan bu paralel devletin klâsik başşehri sayılan San Luca’da “aksakallıların” birkaç yılda bir ortaya geldikleri argüman ediliyor. Batı medyasında “başsız ahtapot” olarak isimlendirilen ‘Ndrangheta’nın Türkiye koluyla Aquino, Papalia, D’Agostino ve Paviglianiti ailelerinin ilgilendiği söyleniyor. Örgütün en kıymetli kokain brokerlerinden biri olan 47 yaşındaki Luciano Camporesi geçen Kasım ayında Antalya’da yakalanmış. Camporesi’nin mutlaklaşmış 22 yıl cezası var ve adresini Türkiye’ye İnterpol vermiş. Camporesi’nin Türkiye’de yeni işler bağlamak için bulunduğu ve Domenico Pelle ve Giovanni Gentile ismine aracılık yaptığı o periyotta İtalyan RAİ televizyonu tarafından bildirildi.
CALABRİA’DAN DÜNYAYA YAYILAN BİR KANSER
İnterpol’e nazaran örgüt asıl kokain tedarikini Kolombiya’daki ortağı Clan del Golfo (Körfez Ailesi) aracılığıyla sağlıyor. Ekvador ile de lojistik kontakları var. Bu ortada Pakistan’dan silah alıp Brezilya’da Primeiro Comando da Capital (Başkenti Birinci Emri) isimli cürüm örgütüne kokain karşılığı ulaştırıyor. Global kokain sevkiyatında örgütün taşeron olarak kullandığı Fas, Arnavutluk ve Türk mafyaları var. Türkiye, bir ucu Körfez Arap devletlerine öbür ucu Rusya ve Orta Asya’ya uzanan yolun kavşak noktası.
Örgüt silah ticareti de yapıyor
Antalya’da yakalanan Camporesi’nin uğraş konusu da çok farklı, kendisinin petrol arama gemisi var. Fakat İnterpol bu petrol arama gemisinin Doğu Akdeniz ülkelerinde kokain dağıtımı yaptığını belirtiyor. Calabria mafyasının geniş bir ortacılar ağı bulunuyor. Bu ortacılar ülkelerden siparişleri alıyor, malı hazırlatıyor ve lojistik dâhil her türlü detayla uğraşıyorlar. Bu yapının bankacılık işlerini havale ile çalışan Çinlilerin zımnî banka ağı yürütüyor. Havale paranın birebir anda yatırılması ve çekilmesi sistemi manasına geliyor. Çinli azınlıkların ağır olarak bulunmadığı ülkelerde kuyumcular, sarraflar, döviz ofisleri üzere organizmalar birebir şebekeye dâhil ediliyorlar.
Dünya kokain ticaretinde merkezi bir rol oynayan ‘Ndrangheta’nın yıllık cirosu 50 milyar dolar civarında. Örgüt kokain işinden evvel Türkiye’nin yol üstünde bulunduğu eroin ticaretinde güçlüydü. Tüm mafya yapılanmaları üzere el atmadığı mevzu yoktu. İtalya’da tüm siyasi partilere olağan en fazla sağcılara, futbol kulüplerine, tüm derneklere ve hatta mason localarına kadar sızmıştı. Elemanlarını devlet bürokrasisine bilhassa polise ve yargıya sokmuştu.
MAFYA VE SİYASET
‘Ndrangheta’nın ismi 70’lerde çok sağ kaynaklı terör olaylarına, sağ ve sol teröristlere silah teminine, Gladio örgütü faaliyetlerine ve P2 mason localarına hatta bir çok sağ darbe teşebbüsüne karışmıştı.
Örgütün Asya üsleri
1970’li yıllarda örgüt daha çok adam kaçırma işlerinde ağırlaşmıştı. Amerikalı petrol hükümdarı milyarder Getty’nin torununu kaçırıp fidye alarak ün yapmıştı. Bu olayda mafyanın aileyi ödeme yapmaya zorlamak için kulak kesmesi sinemalara husus olmuştu.
‘Ndrangheta bu alanda topladığı paraları inşaat işlerinde sermaye yaptı. Periyodun Hristiyan Demokrat Partisi İle olan bağları sayesinde bütün ihaleler Calabria mafyasına ya da onunla bağlantılı olan iş insanı kılıklı çetelere aktı. Bugün de tıpkı sistemi Türkiye’de yeterli tanınan eski bir Başbakanın partisiyle ortak yürütüyor. Yol, köprü, bina inşaatı, AVM, turizm yatırımları kara para aklamak için ülkü işler.
Örgütün uzmanlık alanlarından biri de şirketlere çökme. Nakit kasveti çeken şirketlere yanaşma ve tefecilik yoluyla onları daha sıkıntı durumlara düşürüp ele geçirme. Calabria mafyasının bildik taktikleri her yerde birebir. Bir diğer işleri de çöp ticareti, Avrupa’da depolanması yasak olan plastik ve başka atıkların örgüt tarafından para karşılığında öteki coğrafyalara nakli onlara âlâ para kazandırıyor. Öte yandan gayrimeşru dünyadaki tartılarından ötürü Calabrialı reisler ilgileri hatta bilgileri olan her “iş”ten komite yani haraç almayı da ihmal etmiyorlar. Bu durum klasik mafya alan denetimi ve mafyanın bölge paylaşımı ile ilgili.
CALABRİA GÖÇMENLER ŞEBEKESİ
İtalyan savcılar Calabrialı göçmenlerin yerleştikleri ülkelerdeki mafya irtibatları konusunda AB ülkelerini uyarıyorlar. RTL TV’nin bildirdiğine nazaran İtalya dâhil tüm dünyada fiilen bu cürüm örgütüne çalışan 20 bin kişi bulunuyor, 60 bin kadar da vakit zaman yardım ve yataklık yapanlar var.
Kasım ayında Antalya’da yakalanan Camporesi Luciano
İtalyan uzmanlar Almanya, Fransa üzere ülkelerdeki adaletin mafya konusunda gereğince hassas olmadığını, her tarafta restoranlar, fırınlar, kafeler, dondurmacılar, bahis ofisleri, marketler açan Calabria kökenli kümeleri yalnızca zenginlik olarak gördüklerini söylüyorlar. Meğer İtalya’nın o bölgesinde mafya ile bir formda alakalı olanların oranı lokal savcıların verdiği bilgiye nazaran yüzde 27. Göçmenler ortasında mafyanın sızma oranı ise çok daha yüksek.
Calabria’nın Crotone yöresi Emniyet Müdürü Calvo, 2000 yılında 12-13 yaşındaki gençler ortasında bir formda mafyadan harçlık alanların yüzde 70 civarında olduğunu söylüyordu. Bunlara bizde değnekçilik denilen bölge denetimi, kaçak sigara satıcılığı, sokakta gözcülük vs. üzere işlerde nizamlı para ödeniyordu. Görüldüğü üzere “genelleme yapılmasın, tüm Calabrialılar da o denli değil” mantığı pek gerçeklerle uyuşmuyor. Genelleme yapılmamalı fakat mafyanın yaygınlığı da inkâr edilmemeli. Göç içindeki mafya tesiri o kadar fazla ki örneğin Calabrialı Pelle-Vottari ve Nirta-Strangio aileleri ortasında 1991’de başlayan kan davası Avrupa’nın çeşitli kentlerinde 2010’lara kadar sürmüştü. Bu çerçevedeki olaylardan en ünlüsü Almanya Duisburg’da bir pizzacıda 6 kişinin birden öldürülmesi olmuştu.
CALABRİA’NIN TARİHİ VE KÜLTÜREL YAPISI
Calabria asırlar uzunluğu Doğu Roma ve sonra da Bizans’ın egemenliğinde kalmış ve 1453 ve 1461’den sonra da İstanbul, Trabzon ve Rize’den gelenler çok olmuş. Doğu Karadeniz’den öbür bir göç dalgası da 1920’den sonra yaşanmış. Ayrıyeten oraya Osmanlı periyodunda göç etmiş Katolik Arnavutlar ve Yunanlılar da var. Calabria’da hâlâ konuşulan Yunanca olan “Griko” lisanı bu tesirleri yansıtıyor. Mussolini devrinde yasaklanan bu lisan son yıllarda yine canlanmış, mafya mensupları Rumcanın çeşitli lehçelerinin konuşulduğu ülkelerde yerli ve ulusal (!) mafyalarla bu lisanla rahatça bağlantı kurabiliyorlar.Örgütlenme şeması
Bölge bir yandan da 710 yılında başlayan Arapların Akdeniz açılımından etkilenmiş. 7-8 yüzyıl boyunca ağır bir Arap kültürel nüfuzuna uğramış. Ortaya çıkan sonuç İtalya’nın ve tüm dünyanın başına bela olan bir mafya kültür kokteyli olmuş. Kabilecilik ideolojisi İtalyan savcıların söylediğine nazaran o yörenin İtalya’nın başka yerlerine nazaran 30 yıl geri kalmasına yol açmış. İtalya bu ezadan bölgesel rehabilitasyon programları uygulayarak kurtulmaya çalışıyor, o kanserli bölgedeki mafyayı temizliyor.
Daha evvel birçok yazımda uyuşturucu ticaretinin, kara paranın ve genel olarak mafyanın ülkelere ne kadar ziyan verdiğini Birleşmiş Milletler raporlarıyla anlatmıştım. ‘Ndrangheta isimli mafya örgütü hakkında aktardığım bu bilgiler bize Türkiye’deki mafya kültürü konusunda bir model oluşturuyor. Bence mafya, siyasal İslam ve ekonomik enkazla birlikte önümüzdeki periyotta ülkemizin 3 büyük probleminden biri olacak. Mafya ve terör ortasındaki münasebette de hangisinin sebep hangisinin sonuç olduğu İtalya’da da Türkiye’de de kesin olarak anlaşılmış değildir. Bu husus bu ülkelerin “Pandora” kutusudur.
Küreselleşme ve neoliberalizm eleştirisi kitabi değil somut olguların somut tahlilidir. Birtakım ülkelerde sistem işte budur. Biz de Türkiye olarak havalarda uçmak yerine ayağımızı yere basıp nasıl bir ülke olduğumuzu bir anlayabilsek yığılmış duran problemlerimize tahlilin birinci adımı atılmış olacaktır.
Kayahan Uygur
Odatv.com