Yapılan araştırmalarda dünyada meydana gelen sarsıntıların yaklaşık yüzde 80’inin on ülkede meydana geldiği ortaya çıkarıldı: Endonezya, Çin, Japonya, Pakistan, Şili, Rusya,Türkiye, İran, Peru ve İtalya.
Doğal afet birçok ülkenin gerçeği. Pekala dünya çapında sarsıntı afetine karşı nasıl tedbirler alınıyor? İşte dünya ülkeleri tarafından ‘Deprem öldürmez, bina öldürür‘ kelamının delili niteliğinde alınan önlemler. 👇
Kaynak: https://dergipark.org.tr/tr/download/…
Çeşitli iklim bölgeleri ve eşi gibisi olmayan bitki ve hayvan cinsleri ile ön plana çıkan Şili, tıpkı vakitte yaşadığı sarsıntı ve volkanik hareketler ile gündeme sık sık geliyor.
Şili iki yıkıcı sarsıntı yaşadı ve bunun sonucunda hem kurumsal hem toplumsal olarak esaslı değişikliklere gidildi: Birincisi 1960 yılında olan ve dünya üzerinde meydana gelmiş en büyük sarsıntıydı (9,5 şiddetinde) ve ikincisi de 2010 yılında meydana gelen 8,8 şiddetindeki sarsıntıydı.
Şili, doğal afetlere hazırlık olması, çabucak yanıtlanması ve tesirlerinin hafifletilmesi için 2014 yılında Ulusal Afet Risk İdaresi Siyaseti’ni kabul etti.
Tehlike ve risk haritaları halk ile paylaşılırken, alternatifleri ile tahliye planı afet cinsine nazaran evvelce belirlenip tekrar evvelce halk ile paylaşılıyor.
Bir afet meydana geldiğinde polis, itfaiye ve sıhhat takımları kendi alanlarına giren müdahaleler kapsamında hareket eder ve sıhhat yetkilileri afette etkilenen bölgede triyaj ve tıbbi bakım uygular, psikososyal takviye sağlar. Tıpkı vakitte hasta nakillerini düzenler ve hava nakliyatını koordine etmekten sorumludur.
Bir ada ülkesi olan Yeni Zelanda, Pasifik ve Avustralya plakalarının çarpışan kenarlarındaki pozisyonu sebebiyle zelzeleye yatkın ülkeler ortasında yer alıyor.
2002 yılında Sivil Savunma Acil Durum İdaresi Kanunu (CDEM) kabul eden Yeni Zelanda, ayrıca herhangi bir afet ya da acil durumun meydana gelmesi durumunda 4R formülünü uyguluyor:
-
Risk Reduction (risk azaltma)
-
Readiness (hazırlıklı olma)
-
Response (yanıt)
-
Recovery (kurtarma ve geri kazanma)
Aynı vakitte mahallî yahut bölgesel olayların takibini yapmak ve ulusal değere sahip olayları yönetmek için “Ulusal Kriz Merkezi” oluşturulmuştur.
2010 yılında Yeni Zelanda, Christchurch kentinde meydana gelen 7,1 büyüklüğündeki depremde binalar ve altyapı önemli ziyan görürken, 6.3 büyüklüğündeki ikinci zelzele 185 can kaybı yaşandı.
Doğal afet sonucunda ziyanların finanse edilebilmesi için de ‘Afet Sigorta Sistemi’ oluşturulmuştur. Ulusal İhtar Sistemi ve Acil Durum Taşınabilir İhtar üzere sistem ve takımların yanı sıra, önceden belirlenip halk ile paylaşılan tahliye plan ve haritaları ile lokal acil durum prosedürlerine yönelik hazırlıklı olunması için Topluluk Müdahale Planları (CRP) vardır.
Tüm dünyada yaşadığı büyük sarsıntılarla bilinen Japonya, tıpkı vakitte büyük afette tüm vatandaşlarını inançta tutması ile de meşhur.
Afet idare alanında en aktif ülkelerden biri diyebileceğimiz Japonya, erken ikaz sistemleri ve JMA (Japonya Meteoroloji Ajansı) tarafından sarsıntı müşahede ağları oluşturmuştur.
Japonya’da sarsıntı skalasına nazaran 5 ve daha büyük sarsıntılarda, otomatik olarak sarsıntı ikazının alındığı sismometreler sayesinde, bölgedeki vatandaşlara ikaz iletileri iletilir.
Japonya’da zelzele vb. bir afet meydana geldiğinde, ilgili tüm kurumlar elde ettikleri bilgileri en kısa mühlet içerisinde acil durum merkezi ile paylaşır.
Bilgileri toplayan kriz merkezi de ilgili kuruluşların hazırladığı uygulama planları çerçevesinde faaliyetleri incelerken olan biteni takip eder.
Japonya’da meydana gelen Kobe zelzelesinin ardından 10 Mayıs 1996’da Afetlerde birinci acil bakım sisteminin güçlendirilmesi için sağlık işçisinin mahallî afet tedbire toplantılarına alınarak afette karşılıklı yardım mutabakatlarının düzenlenmesi, acil tıbbi bilgi sisteminin bakımı, afet hastanelerinin bakımı ve afet tıbbi bakımını güçlendirmek için halk sıhhati merkezi fonksiyonunun güçlendirilmesi üzere kıymetli konular üzerinde durulmuştur.
Unutmayalım ki zelzele öldürmüyor; öngörülebilen bir afete göz yummak öldürüyor.
Geleceğimizi güçlendirmek için alınan hiçbir tedbir çok yahut gereksiz değildir.