İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) açıklamasına nazaran, Türkiye, “İhracatta Pazarları Genişletme Stratejisi” çerçevesinde Avustralya’da düzenlenen Fine Food 2022’ye 10 firma ve iki ihracatçı birliği ile katıldı.
Açıklamada bahse ait görüşlerine yer verilen İHBİR İdare Konseyi Lideri Kazım Taycı, bakanlığın çizdiği stratejiye Avustralya’dan başladıklarını ve önümüzdeki periyot yapılacak Güney Amerika seyahatlerinin akabinde Uzak Doğu ve Güney Afrika’ya açılacaklarını bildirdi.
Türkiye’nin Avustralya’da 10 firma ve iki ihracatçı birliği ile yer aldığını aktaran Taycı, “Bu fuara kıymetli bir ticaret yapabileceğimize inandığımız için katıldık. Fuarın sonunda önemli ilişkiler kurabileceğimize inanıyoruz. Bu pazarda işlenmiş tarım eserleri ile birlikte bilhassa unlu, şekerli ve kakaolu mamuller kümesinin önemli manada talihinin olduğunu görüyoruz. Avustralya’ya lokum eserleri, şekerleme, çikolata çeşitleri, kek ve kısmi bisküviler alanında ihracatımız olsa da kâfi ölçülerde değil. Marketlerde yapmış olduğumuz incelemelere nazaran ambalajlarda ve dizaynlarda değişim gerekiyor. Bunları yaptıktan sonra pazara daha rahat girebiliriz.” açıklamasında bulundu.
Taycı, Avustralya’daki büyük zincirlerin tıpkı vakitte direkt ithalatçı olduğunu belirterek, “Bu zincirlerle bizim direkt temasa geçmemiz yahut zincir marketlerde dağıtım tertibi olan ithalatçılarla mutabakatımız gerekiyor. Başlangıç basamağına burada bir depo planlamak, uzak ve idarenin güç olmasından ötürü külfetli görünse de yanlışsız bir distribütör ve marketle bu iş çözülebilir. Burada lojistik kıymetli olduğu için Avustralya’ya undan çok, unlu mamuller üzere katma bedelli eser göndermemiz lazım. Avustralya genel olarak ön yargısız ve Türklere karşı sempatisi var. Ayrıyeten buradaki Türk öğrenciler de Türk firmaları için kıymetli bir anahtar olabilir.” tabirlerini kullandı.
“KAPASİTE DOLULUĞUNDAN TALEBE YANIT VEREMİYORUZ”
Salgından sonraki değişimin Türkiye’ye kıymetli bir avantaj getirdiğine ve Çin ile ABD ortasındaki ticaret savaşının da Türkiye’ye yarayabileceğine değinen Taycı, şunları kaydetti:
“Pandemiden sonra bilhassa besinde Türkiye’ye ilginin artmasındaki en kıymetli sebep, hareketliliği ve esnekliği. Avrupalı bir üreticiye çok küçük değişikliği yaptırmanız neredeyse imkansız. Bizim buradaki Türk sanayicisi ise her türlü talebe karşılık verebiliyor. Bunun yanında Amerika Çin’den oluşan boşluğu doldurmak için önemli bir arayış içerisinde ve Türkiye’den çok fazla talepleri var. İHBİR özelinde baktığımızda ihracatta son 2 yıldır birinci sırayı Amerika alıyor. Benzeri formda Rusya’dan da önemli bir talep var. Dünya ile en kıymetli resmi temasları Türkiye. Şu andaki talebe karşılık verebilmiş olsak geçtiğimiz yılın 4-5 katı ihracat yapabiliriz. Lakin, kesimdeki kapasite doluluk oranımız yüzde 90’ın üzerine çıktı. Bu nedenle her talebe yanıt veremiyoruz.”
“İHRACAT AZALMAZ FAKAT FİNANS DAYANAĞINA MUHTAÇLIK VAR”
Kazım Taycı, besin dalının çok ağır bir halde çalışsa da önemli manada finans dayanağına gereksinimi olduğunu, birçok firmanın bankalardan para alamama kasveti ile karşı karşıya olduğunu lisana getirdi.
İHBİR özelinde ihracatta bir yavaşlama beklemediklerini kaydeden Taycı, Türkiye’de işlenmiş tarım eserlerini ihraç edebilmek ismine gereksinim duyulan ham maddeyi Türkiye’de varsa Türkiye’den aldıklarını yoksa da yurt dışından ithal ettiklerini tabir etti.
Taycı, “Biz ithal ettiğimiz buğdayı yurt içindeki sanayi tesislerinde işleyerek katma pahası yüksek bir eser haline getirip ihraç ediyoruz. Irak ve Orta Doğu’nun tüm yağ muhtaçlığını karşılıyoruz. Makarna endüstrisinde katma bedelimiz düşük ancak her geçen gün değerli uzaklıklar alıyoruz. Örneğin, lojistiğin bozulduğu bu türlü bir periyotta makarna sanayicilerimiz gemiler alarak Güney Amerika’ya mal yüklemeye başladılar.” açıklamasında bulundu.
Sektörün bu yılı yüzde 30 artış ve 13 milyar dolarlık ihracatla bitireceğini varsayım ettiklerini bildiren Taycı, İHBİR’in hissesinin ise yüzde 30 düzeyinde olduğunu aktardı.
AVUSTRALYA 8,7 MİLYAR DOLARLIK İTHALAT YAPIYOR
Açıklamada verilen bilgiye nazaran, Avustralya geçen yıl dünyadan hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar kümesinde 8,7 milyar dolarlık ithalat yaparken, Türkiye’nin bu ülkeye ihracatı 41 milyon dolarda kaldı. Avustralya besin kategorisi içerisinde Türkiye’den en fazla fındık, kuru üzüm ve kuru kayısı ithal ederken, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar kümesinde en çok ithal ettiği eser kümeleri bitkisel yağlar ve yağlı tohumlar, şeker ve şeker mamulleri ve öteki besin müstahzarları olarak sıralandı.
Avustralya’nın bakliyat ithalatında Türkiye sekizinci sırada yer alırken, ABD ve Kanada toplam ithalatın yüzde 65’ini karşıladı. Türkiye, Avustralya’nın bitkisel yağlar ve yağlı tohumlar ithalatında ise 11’inci sırada yer aldı. Avustralya bu kategoride en fazla ithalatı Malezya ve Çin’den yaptı. Avustralya’nın hububat ithalatı sıralamasında Türkiye 15’inci sırada yer bulurken, pazardan yüzde 0,56’lık bir hisse aldı.
FOOD&HOTEL ASİA 22. KERE KAPILARINI AÇTI
Öte yandan, genel besin kesiminde Asya’nın en büyük besin fuarları ortasında yer alan Food & Hotel Asia 2022 Memleketler arası Besin ve İçecek Fuarı ise kapılarını 22. defa açtı.
Türkiye Ulusal İştirak Tertibi kapsamında İHBİR de fuara İnfo Stant ile iştirak sağladı. Fuarın birinci Türkiye’nin Singapur Büyükelçisi Burçin Gönenli ve Singapur Ticaret Müşavirleri Müge Dağlı Durukan ile Mihriban Esin Arslan, İHBİR standını ziyaret ederek burada, İHBİR İdare Konseyi Lider Yardımcısı Şemsettin Memiş ile görüşme gerçekleştirdi. Birlikte firma ziyaretleri gerçekleştiren heyet, firmaların taleplerini dinledi.