Kaza, 28 Mayıs günü saat 20.00 sıralarında, Karaburun ilçesi Mordoğan Mahallesi Ayıbalığı Caddesi’nde meydana geldi. Ege Özkaçar idaresindeki 35 JF 557 plakalı araba, komşusunun konutundaki arızayı gidermek için yolun karşısına geçmek isteyen elektrikçi Barış Polat Dörtköşe’ye çarptı. Göztepe taraftarı olan Dörtköşe, ağır yaralandı. Dörtköşe, ambulansla Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazanın akabinde jandarma tarafından gözaltına alınan ve yapılan denetimde 1,56 promil alkollü olduğu tespit edilen Özkaçar’ın, kaza tutanağına nazaran, ‘aracın suratını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol ve hava durumunun gerektirdiği kaidelere uydurmama’ ihlallerini de işlediği belirlendi. Sözü alınan Özkaçar, özgür bırakıldı. Dörtköşe ise kazadan 20 gün sonra 17 Haziran’da ömrünü yitirdi. Dörtköşe’nin cenazesi, Mordoğan’ın Saklıbahçe Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Barış Polat Dörtköşe’nin vefatı üzerine tekrar gözaltına alınan Ege Özkaçar, jandarmadaki süreçleri sonrası sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Dörtköşe’nin vefatından 17 gün sonra 4 Temmuz’da da annesi Sema Dörtköşe, hayatını kaybetti. Ansızın kötüleşen 5 çocuk annesi Sema Dörtköşe, oğlunun mezarı yanında toprağa verildi. Kazadan kısa mühlet öncesine ilişkin ortaya çıkan imajlarda ise Özkaçar’ın tehlikeli hareketleri ve kaza anında gerideki araçtakilerin bağırışı yer aldı. Ege Özkaçar, 8 Ağustos’taki tutukluk incelemesinde, sulh ceza hakimliğince tahliye edildi. Bunun üzerine Dötköşe’nin ailesi, avukatları aracıyla bir üst mahkemeye dilekçe yazarak tahliyeye itiraz etti.
‘YAVAŞ GİDİYORDUM, SLALOM YAPMADIM’
İtiraz üzerine tutuksuz sanık Ege Özkaçar’ın Karaburun Asliye Ceza Mahkemesi’nde tabiri alındı. Özkaçar, olayda süratli gitmediğini ve arabasıyla slalom yapmadığını savunarak, “Olay tarihinde yazlığıma gidiyordum. Olaydan evvel 1,50 promil alkollüydüm. 3 bira içmiştim, 2’si yüksek alkollüydü. Suratım yol standartlarına nazaran olağandı. Kemerim de takılıydı. Merhum, karşıdan şeridime yanlışsız geliyordu. Beni fark edince panikledi ikilemde kaldı. Ona çarptım. Temas olduğu anda durdum. Araçtan inip müdahale ettim. Beni görüntüye alan kişi Mordoğan’dan bir arkadaştır, görüntüye çektiğinden haberim yoktu. Yavaş bir halde gidiyordum, slalom yapmadım. Önümdeki aracı yavaş bir biçimde sollamıştım. O sırada kendi şeridime girdim merhum yolun karşısına geçiyordu. Olay bu biçimde gerçekleşti. Pişmanım. Üniversite öğrencisiyim. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum” dedi.
Ege Özkaçar’ın sözünün akabinde telefonla çekilen manzaralar izlendi. İmgelerin sorulması üzerine Özkaçar, “Videoda tozların kalktığı yer trafiğe kapalı bir alandı. Önümdeki aracı sinyal verip solladıktan sonra kaza gerçekleşti. Olağan bir formda sağ, sol yaptım. Rastgele bir arka niyetim yoktu” karşılığını verdi.
Sanığın avukatı da müvekkilinin tutuksuz yargılanması talebinde bulundu.
SAVCI ‘TUTUKLANSIN’ DEDİ
Sanık ve avukatının savunmasının akabinde savcı, izlenen manzaralarda Ege Özkaçar’ın olay anından evvel son derece tehlikeli biçimde araç kullandığını, ardında bulunan araçta çekilen imajlar ile aksiyonlarının net görüldüğünü belirtti. Savcı, Özkaçar’ın, Barış Polat Dörtköşe’ye çarpma anından evvel makas attığı ve aracı çok süratli kullandığını, sinyal vermesinin tehlikeli araç kullandığı gerçeğini değiştirmediğini kaydetti. Savcı, aksiyonunun ‘bilinçli taksir’ kapsamında kaldığı hatta ‘olası kast’ın dahi tartışılması gerektiği anlaşıldığından Özkaçar’ın tutuklanması tarafında mütalaa verdi. Mütalaanın akabinde hakim, Özkaçar’ın tekrar tutuklanmasına karar verdi. Karar sonrası Özkaçar, yine cezaevine gönderildi.