Duayen iktisatçı Ege Cansen, enflasyonun kıymetli bir sorun halini aldığını tabir etti. Cansen, bunun patlamasının sebebinin ise Erdoğan’ın “Faiz sebep enflasyon sonuçtur” kelamı olduğunu kaydetti.
Hayat pahalılığı, geçim badiresi üzere problemler günden güne büyüyor. Vatandaşın gündemini ekonomik kriz oluştururken, tahlil teklifleri konusunda ise iktidar tarafından şimdi net bir tablo çizilmiş değil. Gündemdeki son gelişmeleri SÖZCÜ’ye pahalandıran duayen iktisatçı Ege Cansen, enflasyonun kıymetli bir sorun halini aldığını tabir etti. Enflasyonun kendi kendini doğuran bir sistem haline geldiğini vurgulayan Cansen, bunun patlamasının sebebinin ise Erdoğan’ın “Faiz sebep enflasyon sonuçtur” kelamı olduğunu kaydetti.
DEVALÜASYON OLDU
Türk toplumunun TL’ye olan itimadını kaybettiğini vurgulayan Cansen, yaşanan sürecin bir devalüasyon olduğunu aktardı. Cansen, “İster Merkez Bankası ister piyasanın zoruyla olsun, buna devalüasyon denilir. Bu patlamanın sebebi sermaye hareketleri oldu. O sırada Ukrayna savaşı patlamamıştı. Petrolde, emtiada o kadar büyük artış yoktu. Kasımdan aralık ayına olan devirde iç piyasada ‘elimdeki TL sıfır olacak döviz alayım’ dendi. O periyotta yaşanan artış, ithalattan değil. Halkın elindekilerini dövize geçirmesiyle oldu. Sonuçta o da gitti enflasyon olarak karşımıza çıktı” dedi.
GÜVEN YERLE BİR
Hükümettekilerin Rusya Ukrayna savaşını mazeret ettiklerini lisana getiren Cansen, bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi. Savaş olamasa da fiyatların artacağını kaydeden Cansen, “Dolar kuru 9 TL’den 18 TL’ye çıktı. Ticaretle falan olacak şey değildi. Tekrar ediyorum, Türk halkının TL’ye olan itimadını yerle bir ettiler” sözlerini kullandı.
Enflasyonu ne ile denetim altına alacaklar?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki yıl şubat yahut mart aylarında enflasyonun denetim altına alacağı açıklamasını eleştiren Ege Cansen, hükümetin elinde enflasyonu düşürebilecek bir alet bulunmadığını tabir etti. Cansen, şöyle konuştu: “Ne yapacaklar da denetim edecekler, bunu anlatmaları lazım. Bunu görmüyorum. Deseler ki ‘Cari açık azaldı, Türkiye’ye oluk oluk döviz giriyor, o kadar çok döviz geliyor ki döviz artmayacak yahut yüzde yarım artacak, görüyorsunuz ki enflasyon da düşmeye başlayacak.’ Fakat diyemiyorlar.”
Çözüm için sanki IMF mi düşünülüyor?
Döviz sorunu tedavi edilmeden enflasyonun bitmeyeceğini belirten Ege Cansen, hükümetin tahlil reçetesini de sunmadığı üzere, çeşitli senaryolarının olabileceğini kaydetti. Enflasyonu düşürme araçlarının ortasında IMF’nin de olduğunu anlatan Cansen, “Bugün IMF 80 milyar dolar kredi açtım dese, bu para Türkiye’ye gelmeden dahi Batı bankaları Türkiye’nin CDS’ini 1.5-2’ye düşürür. Lakin hükümet enflasyonu düşürme konusunda bunu da söylemiyor. Nasıl yapacaklar belirsiz” dedi.
Cari açık büyüdü
TL’deki paha kaybına karşın cari açığın arttığını tabir eden Ege Cansen, “Eğer bu devalüasyon olmasaydı, buna bağlı olarak cari açık kapanacaktı bakışı vardı. Tekrar de bu olmazdı. Sonuçta cari açık küçülürdü bakış açıları yanlış. Bizim cari açığı kapatma umudumuz vardı, o da çöktü” tabirlerini kullandı.
Almanya ve ABD’nin durumu farklı
Enflasyonun Türkiye için güç bir durum olduğunu, önlemler alınması gerektiğini tabir eden Ege Cansen, dünyada da enflasyonun arttığını, fakat Türkiye’nin durumunun farklı olduğunu söyledi. Almanya’da ÜFE’nin yüzde 30’a, TÜFE’nin de yüzde 10’a gittiğini anlatan Cansen, ABD’de de emsal bir tablo olduğunu kaydetti. Cansen, enflasyona rağmen bu ülkelerin Türkiye üzere döviz sorunları olmadığını anlattı.