Sedef hastalığının dünyadaki tek doğal merkezi Sivas’ın Kangal ilçesindeki Balıklı Kaplıca’da. Kaplıca yerli ve yabancı hastaların akınına uğruyor. Sav o ki hastaları tabip balıklar düzgünleştiriyor.
Kangal Balıklı Kaplıca’da sedef hastaları başta olmak üzere yurt içi ve dışından çok sayıda kişi şifa arıyor.
37 derece sıcaklıktaki suda yaşayan binlerce küçük balık, sivilce ve yara kabuklarını yiyerek deriyle kaplıca suyunun temasını artırıyor.
Romatizma, kırık ve çıkık ile hudut, deri ve böbrek hastalıklarına da olumlu tesirleri bulunduğu belirtilen kaplıcanın, özelikle sedef hastalığına yeterli geldiği söyleniyor.
Kangal Balıklı Kaplıca’nın işletmecisi Fuat Ünsal, dünyanın her ülkesinden insanların kaplıcaya giderek tedavi olduğunu söyledi.
Ünsal, “Kaplıcamız 12 ay açık ve tedavi olma imkanı var, yaz aylarında daha kalabalık oluyor. Kaplıcamızın suyu selenyum ile magnezyum açısından zengin” diye konuştu.
“TEDAVİ SÜRECİ 21 GÜN”
Kaplıca hemşiresi Büşra Türel ise kaplıcada hekimler tarafından önerilen tedavi sürecinin 21 gün olduğunu aktardı.
Türel, hastaların günlük 8 saat havuzda tedavi olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
“Havuzdaki suyun sıcaklığı 37 derece, beden ısısında. İçerisinde selenyum ve silisyum mineralleri bulunmakta. Selenyum bedendeki zehirli hususların atılmasını kolaylaştırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve en değerlisi de hücrelerin ve dokuların yenilenmesini sağlar. Havuzda bulunan balıklar bedendeki meyyit derilerin ve kabukların vantuz metoduyla temizlemesini sağlar. Balıkların dişleri katiyetle yok, vantuzlayarak temizlerler ve ağızlarındaki mukus salgısını da bırakarak tedavi etme özelliğine sahiptirler.”
Kaplıcayı tedavi hedefli tercih eden Recep Apak (68) ise Belçika’da yaşadığını 3 yıldır sedef hastası olduğunu söyledi. Her türlü tıbbi imkanları denediğini lakin yarar görmediğini aktaran Apak, “Ağrılarım artmıştı, buraya geldim ve 21 gün kaldım. Çok büyük yararını gördüm. Burası çok kıymetli bir yer” dedi.
Bingöl’de eczacılık yapan Abdul Basri İnan da 10 yaşından beri sedef hastası olduğunu lisana getirdi. Kangal Balıklı Kaplıca’ya birinci sefer 2014 yılında geldiğini tabir eden İnan, “Daha öncesinde değişik kremler, tedavi metotları denedim, onların hepsi azaltmak yerine hastalığı artırdı. Kaplıcayı internetten araştırırken buldum, birinci geldiğimde 22 gün kalmıştım. Sırt, ayak ve baş bölgemde sedef çoktu, yüzde 90 iyileşmiştim ve çok az kalmıştı. 8 yıl sonra yeniden geldim, buradaki tedavi sistemi yan tesiri olmayan, en ülkü yöntemdir” değerlendirmesinde bulundu. (AA)