Esmanur GÜLBAHAR – M. Taha ÇELİKBAŞ – Herkes Duysun
BURSA (İGFA) – Bir cins öğrenme bozukluğu olarak da bilinen disleksi, her 20 çocuktan birinde görülüyor.
Disleksinin epey fazla belirtisi olduğuna değinen Disleksi Merkezi kurucusu Melikşah Terdek, disleksinin bireyin zekasının olağan yahut olağan üstü olmasına karşın okuma ve yazmada, matematik hünerlerinde, toplumsal marifetlerde akranlarına nazaran besbelli bir gerilik gösterme durumunda olduğuna dikkati çekerek, “Dislekside çok fazla belirti var. Okul öncesi devirdeki belirtiler; sağ ve solu karıştırma, merdiven inme marifetleri bizim üzere sıralı adımla değil de tek tek inerler. Kalem tutmadan kaçarlar, çizim hünerleri geridir. Top atma tutma marifetleri zayıftır. Bebeklik periyodu belirtilerine bakarsak, disleksili çocukların bir kısmı emeklemeden yürürler. ‘Bütün emeklemeyen çocuklar disleksidir’ diyemeyiz ancak motor uyum zahmeti yaşadıkları için emeklemekte zorlanabilirler. Temel belirtiler okul periyodunda çıkar. Türkiye’de çocukların resmi olarak disleksi tanısı alabilmesi için birinci sınıfa başlamış hatta birinci sınıfın ikinci periyoduna geçmiş olması gerekir zira bütün sesleri görmesi lazım. Bu seslere karşın okumada bir kahır olup olmadığı o vakit ortaya çıkıyor” diye konuştu.
DİSLEKSİNİN OKUL PERİYODU BELİRTİLERİ NELERDİR?
Dislekside asıl belirtilerin okul devrinde ortaya çıktığını vurgulayan Terdek, “Okumada zahmet çekilir. B ve d harfleri karışabilir. Aksi okuyabilirler, zıt yazabilirler. Sözün sonundaki harfi atlayabilirler. Heceyi atlayabilirler. Olmayan heceyi ekleyebilirler. Okudukları metinle ilgili soruları anlamakta ve cevaplamakta zahmet çekebilirler. 4 süreç hünerlerini kavrasalar bile muhakeme etme hünerlerinde zorluk yaşarlar. Toplumsal maharetlerde zahmet çekerler akranları üzere etkileşime giremeyebilirler” diye konuştu.