HABER MERKEZİ – CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ABD seyahatini takip eden gazetecilere yaptığı açıklamada seyahatin düşündüğünden daha başarılı geçtiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, bir ortaya geldiği bilim insanlarının “Türkiye’den pek çok siyasetçinin Amerika’ya geldiğini lakin lütfedip kendilerini ve üniversiteyi ziyaret etmediklerini, bunun birinci olduğunu” söylediklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Bilim insanları zati Türkiye’ye geliyor, seyahat bunun için miydi” üzere tenkitlere de “Ufku dar olanların bu tenkitleri yapmasını doğal kabul etmek lazım. Onun dünyası o kadar aslında. Sabahtan akşama kadar partililer hengame etsin, o da oturup bir makale yazsın. O kadar… Dünya nereye gidiyor, teknolojik gelişmeler ne, Türkiye’nin önündeki amaç ne? Bunları düşünmüyorlar” karşılığını verdi.
‘Güzel örnek olur’
Kılıçdaroğlu, ABD’de siyasetçilerle görüşmemesini ise şöyle açıkladı: “Tercih etmedim. Gittiniz görüştünüz diyelim. Siyasilere ne diyeceksiniz? Bugün bir genç arkadaş ‘Dışarıdan dayanak almanız gerekir’ üzere bir tabir kullandı. Söyledim yani, dışarıdan dayanağa gereksinimimiz yok. Özgür irademizle ülkemize demokrasiyi getirebiliriz. Demokrasiyi ülkeye getirmek için birisinden icazet almanın mantığı yok. Kendi irademizle dikta idaresini demokratik yollarla sonlandırabiliriz. Bu da siyaset tarihine giren hoş bir örnek olur.”
Kılıçdaroğlu, Temsilciler Meclisi’nden üç üyenin kendisiyle görüşmek istediği lakin reddettiği savlarını da
“Siyasilerle görüşmeyeceğim’ diyorsunuz, geldikten sonra görüşürseniz yanlışsız olmaz” kelamlarıyla yanıtladı.
‘Kayıp 8 saat’ iddiası
Kılıçdaroğlu “Sekiz saat kaybolması” ile ilgili tenkitlerin sorulması üzerine de TİPKEN Vakfı’nın binasına giderek görüntü çektiği karşılığını verirken “Arkadaşlarımla oturduk otel odasında, evvel onlara açtım, fikrim var diye. Doğrusunu isterseniz onlar da heyecanlandılar. ‘Kimsenin haberi olmaması lazım, olağan çalışmanıza devam edin, havaalanına arkadaşları gönderin. Havaalanında ‘Genel Lider öteki yere gitti, yetişirse gelecek’ diye söyleyin’ dedim. Bindik otomobile, New York’a geldik” dedi. Kılıçdaroğlu, FETÖ’cülerle görüştüğü iddalarını da “Düzeysiz bir tartışma. Olayı bilmeden, araştırmadan, hatta geçersiz haritalar icat ederek yapıyorlar. Parayı veriyorsunuz, istediğiniz haberi yazdırıyorsunuz. Onlar gazeteci değil. Tetikçiden gazeteci olmaz. Pensilvanya nerede, bizim geldiğimiz yol nerede” diye yanıtladı.
‘Programa dönüşecek’
Kılıçdaroğlu, seyahatinde edindiği izlenim ve bilgilerin hazırlayacakları hükümet programındaki “bilim ve teknoloji” başlığı içerisinde de yer alacağını tabir ederken “Aslında bu seyahat kuracağımız hükümet programının açılımı olacak” dedi.
‘Sağlıklı bir tenkit olması lazım’
Kılıçdaroğlu, Meclis’ten geçen dezenformasyon yasası konusunda “Özgür medyadan korkan bir iktidarın bu ülkeye hiçbir faydası olmaz. Nokta. Bir siyasetçinin muhtaçlık duyduğu şey sağlıklı tenkittir. Tenkide tahammül edemiyorsanız, herkesi susturacağınızı sanıyorsanız olmaz..” tabirlerini kullandı. Kılıçdaroğlu, Mehmet Ali Çelebi’nin AK Parti’ye katılmasıyla ilgili olarak da “O zamanki Çelebi ile şimdiki Çelebi ortasında dünya kadar fark var. Ben o zamanki Çelebi’ye nikah şahitliği yaptım” diye konuştu.
CHP’den 81 vilayette eş vakitli tepki
CHP teşkilatları 81 vilayette eş vakitli olarak dezenformasyonla uğraş maddesine eş vakitli basın açıklamasıyla reaksiyon gösterdi. CHP İzmir Vilayet Başkanlığı’ndaki basın açıklaması CHP İzmir Vilayet Sekreteri Ahmet Yıldız, CHP Vilayet İdaresi ve ilçe liderlerinin iştirakiyle gerçekleşti. Yıldız, yasanın 29’uncu hususunda “muğlak ve ucu açık” tabirlerin yer aldığını belirterek “40 unsurluk bu kanunla, başta niyet ve tabir özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin, gazeteciliğin ve basın özgürlüğünün altına son bir dinamit daha koymak istediği açıktır. CHP olarak, ülkemizin gerçeklerini, halkımızın problemlerini ve hakikati her yerde haykırmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. l DHA