Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) eski lideri Birol Aydemir, UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener’in başdanışmanı oldu.
T24’ten Candan Yıldız‘ın haberine nazaran iktisat, toplumsal güvenlik bahislerinde başdanışmanlık vazifesini yürütecek olan Birol Aydemir’in resmi vazifesi Kurban Bayramı’ndan sonra duyurulacak.
DEVA Partisi Genel Lider Yardımcısı iken misyonundan altı ay evvel istifa eden Aydemir, habere nazaran UYGUN Parti’ye geçişine dair eski partisine yönelik “DEVA’daki arkadaşlar nereye gittiğimden çok neden gittiğime baş yorarlarsa tahminen parti olurlar” tabirlerini kullandı.
TÜİK Başkanlığının yanı sıra Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı, SGK Kurucu Lideri, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Yardımcılığı vazifelerinde de bulunan Birol Aydemir, geçen mart ayında DEVA’dan istifa etmişti.
Aydemir istifa münasebetinde şu açıklamayı yapmıştı:
“Geldiğimiz noktada parti idaresine ait kimi uygulamaların partilerin anayasası olan tüzüğümüz çerçevesinde beden bulan prensip ve değerlerimizle uyuşmadığını ve bu durumun parti idaresinde dikkate paha bir rahatsızlığa yol açmadığını üzülerek müşahede ettim.
“Ben, hayatın her alanında olduğu üzere siyasette de samimiyet, dürüstlük ve tutarlılığın temel alınması gerektiğine inanıyorum. Ben DEVA Partisi’nin yalnızca öteki partilere değil, siyasi sistem ve işleyişine de alternatif olması gerektiğini her vakit lisana getirdim.
“Ancak, şimdiye kadar yaşanan sürecin benim telaffuz ve beklentilerime uygun olmadığı üzere partinin kuruluş hedefine ve ideolojisine de uygun olmadığını düşünüyorum. DEVA’nın parti programını yazanlardan biri olarak lakin ortak akıl ve istişareye dayanan kural bazlı, adil, şeffaf ve liyakatın öncelendiği bir idare halinin muvaffakiyet getirebileceğine inandım.
30 yıllık meslek hayatım boyunca da bu çerçevede hareket ettim. Sistemsel yapının tesisini ve kurumsallaşmayı savundum. Lakin, DEVA Partisi kurulduğundan bu yana, parti idaresi ve siyaset yapma anlayışımıza bunları maalesef gereğince yansıtamadığımızı düşünüyorum. Bu unsur ve prensipler gereğince sahiplenilmeden adil bir idare sergileneceğine ve başarılı olunacağına inanmadığımı da söz etmekte fayda görüyorum.”