CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, zelzele felaketinden etkilenen Adıyaman’ın merkezini ve Gölbaşı ilçesini ziyaret etti. Yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan Kılıçdaroğlu, depremzede vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletirken yakınlarını kaybedenlere de başsağlığı diledi.
CHP yöneticileri, milletvekilleri ve belediye liderleri ile birlikte yetkililerden bilgi alan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Temel sorun, Türkiye’nin bir sarsıntı jenerasyonunda olduğu biliniyor. Münasebetiyle bunun tedbirinin, sağlıklı ve dengeli bir planlamanın hayata geçirilmesi… Fay çizgisi üzerinde kentleşme olmaz, fay çizgisi üzerinde konut olmaz. Sizin gösterdiği efora teşekkür ederiz, şükran borçluyuz. Siz de elinizden geleni yapıyorsunuz. Bu sizin uğraşınız. Hasebiyle sizin gayretinize hürmet duymamız gerekiyor. Her kısmın hürmet duyması gerekiyor. Devletin valisi olarak misyonunuzu yapıyorsunuz. Emniyet güçlerimiz, AFAD yetkilileri, belediyeler ellerinden geleni yapıyorlar. Zati bizim Ankara, İstanbul, İzmir Büyükşehir Belediye Liderleri; Hatay, Adana Büyükşehir Belediyemiz onlar da esasen çalışıyorlar.”
Adıyamanlı bir depremzede Kılıçdaroğlu’na çocuklarını göstererek, “Biz de gitmek istiyoruz ailecek çocuklarım ile birlikte. Şu anda bize bir yardım eder misiniz? İstanbul’a gideceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu ise, nereye gideceksiniz diye sorunca depremzede “Gidecek yerimiz var bizim” cevabını verdi. Kılıçdaroğlu, depremzedeleri İstanbul’a ulaştırılacağı kelamını verdi.
Bir öbür depremzede ise Kılıçdaroğlu’na, “Bugün çıkmak istiyoruz, bugün çıkamayacak mıyız buradan. İki gün donduk zati. Bugün bekliyoruz” diye sordu. Kılıçdaroğlu da “Bir vekilimiz burada. Araç bulmak gerekiyor. Araç olacak ki biz çıkartalım” cevabını verdi.
‘YEĞENLERİMİN PSİKOLOJİSİ BÜSBÜTÜN BİTMİŞ VAZİYETTE’
Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş ise “Ankara’ya gelmek isteyen olursa yurdumuz da konuk edebiliriz” dedi. Tıpkı vatandaş Kılıçdaroğlu’na, “Ben yeğenlerimi almak için oraya geldim, kendi meskenime götürmek istiyorum. Şu anda yeğenlerimin psikolojisi büsbütün bitmiş vaziyette. Benim Malatya’da bütün akrabalarımın konutu yıkıldı. Şu anda bunları buradan çıkarmak istiyorum. Akrabalarımın birçoklarından haber alınamıyor. Şu anda buradan çıkalım diyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu daha sonra arama kurtarma çalışmalarına takviye veren Karaburun Belediyesi çalışanları ile bir ortaya geldi.
‘AİLEDE 25 TANE CENAZE VAR, ENKAZIN ALTINDA’
Depremde yakınını kaybeden bir depremzede, Kılıçdaroğlu’na; “Benim yaşım 75. Ana baba mı kaldı? Ciğer acısı gösteriyor işte Allah. Gösterme dedik, gösterdi” dedi. Adıyamanlı bir bayan ise “Evim yıkıldı. Belim büküldü. Yavrum gitti” dedi.
Adıyamanlı diğer bir yurttaş ise “Acımızı biraz dindirdiniz. Sağ olun, ayağınıza sıhhat. Teşekkür ediyorum. Aile de burada. Cenazeleri gömdük. Ailede 25 tane cenaze var. Enkazın altında… Çalışmalar devam ediyor. Onlar da artık oraya gittiler. Herkes yorgun. Bizim de oraya gitmemiz lazım” diye konuştu.
Şanlıurfa’dan Adıyaman’a yardım için gelen bir yurttaş ise Kılıçdaroğlu’na Cumhuriyet Mahallesi’ndeki durumu “Cumhuriyet Mahallesi. Mahallede ne elektrik ne su ne AFAD ne bir vazifeli hiçbir halde kimse yok. Bu mevzuda yardımcı olun. Beşerler kendi cenazesini kendi çıkarıyor. 15 bin kişilik bir mahalle. Ben Şanlıurfa’dan geldim, yardım için buradayım. Lakin üç gündür biz oradaki insanlara yardım etmeye çalışıyoruz. Lakin ne kadar yardım gönderebilirseniz çok seviniriz” kelamlarıyla anlattı.
‘OYA GELİNCE GELİP BİZİM GÖZÜMÜZÜ ÇIKARIYORLAR’
Adıyamanlı bir depremzede, “Mazot gelmiyor. Yağ gelmiyor. Şeker gelmiyor. Herkes bisküvi, çikolata yolluyor. Bisküvi ve çikolatayı biz ne yapacağız? Battaniye gelmiyor. Adıyaman’ın sesi gelmedi. Bu iki gündür Adıyaman çıktı. Kimse bakmıyordu Adıyaman’a. Kimse demiyordu Adıyaman nerede? Oya gelince gelip bizim gözümüzü çıkarıyorlar” diyerek reaksiyon gösterdi.
Kılıçdaroğlu ise “Siz söylüyorsunuz. Bunun tamamını televizyonlar yayınlayacak. Sesinizi duyuracağız” diye yanıt verdi.
Bir diğer depremzede ise şöyle konuştu:
“Ne şeker var ne yağ var ne elektrik var ne mazot var. Adıyaman diye bir şey haritadan silinmiş. Millet bu saatten sonra otomobilde oturuyor. Otomobilde oturduğu vakit mazot da yok. Millet sabaha kadar titriyor. Dün de bir binbaşı geldi, ‘Derdiniz ne’ diye sordu. Bildir üste, dedim. 10 tane tırla mazot gönderin. Bir tane petrol de parasız versinler. Halk da alsın yesin ya ne var? Siz yiyorsunuz, doymuyorsunuz. Biraz da bize gönderin. Yazık günahtır, bu kadar sorumsuzluk olmaz.” (HABER MERKEZİ)