Depremde Hayatını Kaybedenlerin Kefensiz Toplu Gömülmesine Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

6 Şubat günü Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki büyük zelzele beraberinde 10 ili daha etkiledi. Birinci günlerde toplumsal medyada enkaz altında bulunan insanlara yardım için ekipman istenirken, bu istekler yerini kefene bıraktı. Bölgede çok fazla insanın hayatını kaybetmesinden ötürü yaşanan kefen eksikliği toplumsal medyanın gündeminde.

Merkez üssü Kahramanmaraş olan iki büyük sarsıntıdan sonra bölgede enkaz kaldırma ve defin çalışmaları devam ediyor.

Her geçen saat mevt haberlerinin alındığı sarsıntı bölgesinde vefat edenlerin kefensiz gömüldüğü manzaralar toplumsal medyanın gündemine oturdu.

AFAD’ın yaptığı açıklamaya nazaran, enkazdan çıkarılan naaşlar 24 saat içerisinde dini vecibelere uygun olarak gömülüyor.

Diyanet İşleri Lider Yardımcısı Burhan İşliyen’in Anadolu Ajansı’na verdiği röportaja nazaran “kefen yok” savları temelsiz. İşliyen röportajında şu tabirleri kullanmış: “

“Cesetlerin deforme olma ihtimalinden ötürü çok süratli hareket ediyoruz. Bir an evvel yıkama, kefenleme, cenaze namazını kılma süreçlerini gerçekleştirme durumundayız. ‘Kefen yok’ diye vakit zaman bilhassa toplumsal medyaya yansıyor, gerçek değil. Kefen ziyadesiyle var. İstanbul’dan, Kayseri’den arkadaşlar var. Biraz evvel bir arkadaşla karşılaştım bir tır kefeni yükleyip gelmiş. Bazen kefeni üzerinde olmayan imgeler yansıyor bu aldatıcı olmasın. Enkazın altından çıkan beşerler bunlar. Bedenleri ziyan görmüş, uzuvlarının bir kısmı kopmuş olabiliyor, battaniye sarılma, ceset torbasına koyma üzere zaruretler olabiliyor. Kardeşlerimiz şundan emin olsun, bütün dini vecibeler bu sıkışık vakitte olabildiğince süratli bir biçimde hem yıkama, kefenleme ve defin süreçleri fevkalede hızlı halde yapılmaya çalışılıyor.”

“Bir yerde sanırım, kabirler insan gücüyle örtülmesi çok uzun vakit alacağı için iş makinelerinden istifa edilmiş fakat bundan telaş edilmesin. Kıbleye gerçek yatırılmış beşerler, dini vecibeleri yapılmış, namazları kılınmış hatta toplumda, Anadolu coğrafyasında kıymetli bir adet olan cenaze defnedildikten sonra başında okunan bir dua var, ona kadar hepsi yapılmaya gayret gösteriliyor. Bu süreci de yereldeki arkadaşlarımıza destek olmak üzere Türkiye’nin her yerinden Ardahan’dan tutun Edirne’ye kadar katkı sunmayan, dayanak olmayan, elini taşın altına koymayan hiçbir ilimiz, hocamız, görevlimiz yok. Takdire boynumuz kıldan ince, yapabileceğimiz bir şey yok lakin biz acılarımızı dayanışma ve birbirimize yardımlaşmak suretiyle azaltabiliriz. Onun için de bütün arkadaşlarımız insan üstü bir güçle çalışıyor.”

Fakat toplu mezarların açıldığı ve vinç yardımıyla insanların defnedildiği imgeler tüm toplumsal medya platformlarında büyük yansılara sebep oldu.